Adalar’dan bugünlerde şarkıdaki gibi “bir yâr” gelmiyor ama protesto sesleri geliyor. Adalar’da yaşanan minibüs isyanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve seçmenini hem de bayram günü, bu Kurban Bayramındaki bir uygulama nedeniyle karşı karşıya getirdi. Bayram arifesinde İBB’nin adalara sevk ettiği minibüslere itiraz eden protestocularla İETT yetkilileri arasında çıkan olayda polis 9 protestocuyu gözaltına aldı.
31 Mart seçimlerinde Adalar Belediye Başkanlığını, daha önce yine CHP’ye ait belediye yönetiminden duyulan hoşnutsuzluğa rağmen CHP’li Ali Ercan Akpolat seçimi yüzde 55,5’le, açık farkla kazandı.
İstanbul’un Adalar ilçesi aslında 9 adadan oluşuyor ama bunların sadece Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada ve Sedef Adasında yerleşim var. Nüfus bakımından (17 bin kadar) İstanbul’un en küçük ilçesi ama tarihi ve kültürel özellikleri var. Örneğin Heybeliada’daki Rum Ortodoks Ruhban Okulunun kapalı tutulması uluslararası planda dikkat çeken bir konu.
Adalar’da minibüs huzursuzluğu
Adaların bir özelliği motorlu taşıta izin verilmemesi. Yıllarca ulaşım faytonlarla sağlandı. Ancak faytonları çeken arlara vicdanları kanatacak raddede kötü bakılmasına hayvanseverlerin itirazları hem de Adalar’da faytonculuğun çeteleşmiş iki grubun rekabetine mahkûm olması faytonların yasaklanmasını getirdi. Atlı faytonların yerini hem geleneği yaşatacak hem de kirliliğe meydan vermeyecek elektrikli faytonların alması önerildi.
Fikir güzeldi ama İBB bu projeyi hayata geçiremedi. Onun yerine, Bayram süresinde şehir içi ulaşımın ücretsiz olması nedeniyle yaşanacak turist akımını karşılamak amacıyla Kadıköy Pendik hattında çalışan minibüslerin elektrik motorlu benzerlerini Adalar’da kullanmak yoluna gidildi. Adalar sakinleri “azman” adını taktığı bu minibüslerin kendilerine değil, Adalar’a akın edecek turistlere hizmet amacını taşıdığını ve ayrıca görüntü kirliliğine yol açacağını Adaların sosyal dokusunu da bozacağını öne sürüyor.
“Adalar çöplüğe dönecek”
Kendisi de Adalar’da yaşayan gazeteci Oral Çalışlar, Posta gazetesindeki köşesinde şu konulara dikkat çekiyor:
• “Bayramlarda ulaşımın bedava olması, Adalar’ın altından kalkmasının giderek zorlaştığı olağanüstü bir yoğunlaşmaya yol açıyor. (..) Yüz binlerce İstanbullunun, ağzına kadar dolu gemilerle Adalar’a gelmesi, batma dahil, çok büyük riskleri içinde barındırıyor. Tabii yabancı turistleri de bunun üstüne ekleyin…
• “Ne yiyecek yetiyor ne tuvalet ne de ada turu atan vasıtalar. Zaten elektrikli araçların kapasitesi normal günlerde bile her zaman yeterli olmuyor. (…) Korsan akülü taşıyıcılar harekete geçiyor. Ne devletin kolluk gücü ne Adalıların tepkisi, bu “etkinliğe” bir çare bulamıyor. Seçim sonrasında, bu “faaliyet”e çare beklenirken, İETT “azman” minibüsleriyle karşımıza dikildi.
• “İETT Genel Müdürü İrfan Demet, “Evet bunlar Adalar’a uygun değil ama bir süre kullanın ve biraz sabredin, uygun olanları getirteceğiz” diye devam ediyor. (…) Eğer belli sınırlar konmazsa, Adalar’ın bedava gemilerle gelen kalabalık tarafından ezilerek çöplüğe çevrilmesi tehlikesiyle karşı karşıyayız.”
Öncelik kimde?
Çalışlar, Adalar’da yaşanan sorunu, Adalar’ı “Dünyanın incisi” olarak tanımlayan İmamoğlu’nun dikkatine, “Mücevheri böyle mi koruyacaksınız?” sorusuyla getirmiş.
İmamoğlu’nun milli ve dini bayramlarda şehir içi ulaşımı ücretsiz yapması kuşkusuz şehrin güzelliklerinin de demokratikleştirilmesine imkân veriyor. İstanbul’da yaşayıp denizi, Boğaz’ı dahi görmemiş İstanbullu seçmene, onları hiç değilse ulaşım masrafı engelinden kurtarıp hiç değilse birkaç gün gezme, görme imkânı veriyor.
Diğer yandan belediyelerin öncelikle kendi sınırlarında yaşayan seçmenlere karşı sorumlulukları var; çöp toplanmasından yaya kaldırımlarına dek yayılan bu hizmetlerin amacı orada yaşayanların hak ve huzurlarının korunması. Çalışlar, dünyada yaygınlaşan -İngilizcesiyle “over tourism”, “aşırı turizm” kavramına dikkat çekip İtalya’da Venedik şehrinin turistlere kısıtlama getirme kararını örnek göstermiş.
Aslında sorunun çözümü için Adalar Belediyesi demokratik bir girişimde bulunmuş ve bir WhatsApp grubu açmış. Ancak katılımcıların ezcici çoğunluğunun Adalar’da “azman” minibüslere karşı olduğunun anlaşılmasıyla Bayram öncesinde grup kapatılmış.
Adalar’da yaşanan sorun, İmamoğlu’nu kendi seçmeniyle bu yeni dönemde ilk kez karşı karşıya getiriyor.