Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Baskı ve yasaklar giderek koyulaşıyor

Yazar: Murat Yetkin / 03 Ağustos 2024, Cumartesi / Oda: Siyaset

Anayasa Mahkemesi, İletişim Başkanlığı Dezenformasyon Merkezi için Cumhurbaşkanı imzası yetmez, yasa gerekir dedi. Dezenformasyon suçlaması baskı silahına dönüşüyor. İnstagram yasağı son örneklerinden biri. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

Yazıya başladığımda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu iktidarı borç haczi tehdidiyle mali baskı uygulayarak “kötü yönetiminin” acısını belediyelerden çıkarmakla eleştiriyordu.

Ben de o sırada Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) 1 Ağustos’ta başarıyla ev sahipliği yaptığı ABD-Rusya-Almanya uzlaşmasıyla takas edilen kişilerin özelliklerini okuyordum.

Okudukça da dezenformasyon suçlamasının muhalefeti baskı yöntemleriyle bastırmak isteyen yönetimlerin elinde silaha dönüştüğünü düşünüyordum.

Örneğin, Rusya’dan ABD’ye gönderilen Alsu Kurmasheva. Gazeteci olarak çalıştığını devlete bildirmemek ve dezenformasyon.

Almanya’ya gönderilen İlya Yaşin. 16 Şubat 2024’te cezaevinde öldüğü bildirilen Rus muhalif Aleksey Navalni’ye yakın, belediye başkanlığı yapmış bir siyasetçi. Suçu “yalan haber yaymak”, dezenformasyon.

Yine Almanya’ya gönderilen bir başka Rus rejim muhalifi, Vladimir Kara-Murza. Suçu yanlış bilgi yayma, yani dezenformasyon yoluyla vatana ihanet.

Türkiye’de medyada yer alan bilgilerin “yanlış” olup olmadığına karar veren makam Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi. İletişim Başkanlığının sahiplik değişimi yoluyla AK Parti çizgisinde yayın yapanlar dışında kalanlar üzerinde dolaylı baskı uygulamasına dönüşüyor dezenformasyon suçlaması.

Anayasa, dezenformasyon, baskı

Anayasa Mahkemesinin (AYM) 27 Aralık 2023’te İletişim Başkanlığının bu yetkiyi Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle kullanmasının Anayasa’ya aykırı olduğu, yasa gerektiği kararı Resmi Gazetede 2 Ağustos’ta yayınlanınca ortalık karıştı. Dezenformasyon Merkezinin AYM’nin bu kararının “çalışmalarına devam edemeyeceği anlamına gelmeyeceğini” öne sürdü.

Akabinde AYM internet sitesi erişime kapandı; trafik yoğunluğu dediler. Ancak açıldığında, AYM’nin kararına sahip çıktığı görüldü: Dezenformasyon Merkezinin faaliyeti Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle sürdükçe Anayasanın “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetiyle” ilgili 26 ve “basın hürriyetiyle” ilgili 28’inci maddesine aykırıydı; yasa çıkması gerekiyordu.

Kararın alındığı tarihte (ve örneğin Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini öngören Yargıtay kararını geçersiz kılan kararın alındığı tarihte de) Anayasa Mahkemesi üyelerinin çoğunluğu, bu kararın alındığı tarihte de örneğin artık Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından ya da onun Cumhurbaşkanlığı döneminde AK Parti ve MHP oylarıyla TBMM tarafından atanan üyelerden oluşuyordu.

İptal başvurusunu yapanlarsa o dönemin CHP TBMM Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç idi.

Hukuksuzluk mızrağı çuvala sığmıyordu.

İnstagram yasağı, fiili Kürtçe yasağı

Bu tartışma tam da İnstagram’a erişimin yasaklandığı  2 Ağustos günü yaşandı. Neden yasaklandığının yanıtı yine İletişim Başkanlığı sayesinde bulundu. İletişim Başkanı Fahrettin Altun 31 Temmuz gecesi

“X” hesabından Haniye’ye taziye ve övgü mesajlarını sansürleyen İnstagram’ın “sansür” girişimini “şiddetle kınamıştı”.

İnstagram’ın yaptığı yanlıştı, sansürdü ama Altun’un kınaması ardından Bilgi Teknolojileri Kurumu durumdan vazife çıkarmış, ertesi gün aldığı İnstagram yasağıyla milyonlarca kullanıcının haber alma ve ifade özgürlüğünü baskı altına almış, engellemişti.

Benzeri yasakların diğer sosyal medya platformlarına da yayılması endişesi var.

1980’lerde kaldığını düşündüğümüz Kürtçe yasağının fiilen geri geldiğini görüyoruz. Şanlıurfa’dan sonra Diyarbakır’da da Kürtçe trafik yazıları siliniyor, kaldırılıyor. Birilerinin düğünde halay çekerken PKK lideri Abdullah Öcalan için slogan atmalarını bahane yaparak neredeyse düğünlerde halay çekmek yasaklanacak. Güneydoğunun çeşitli kentlerinden 1990’ların karanlık günlerini hatırlatacak şekilde kaçırılma ve kayıp haberleri gelmeye başladı.

Dünya ve bölgemiz giderek koyulaşan savaş tehditleri karşısındayken bu koyulaşan baskı ve yasaklarla mı gidilecek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef gösterdiği Türkiye Yüzyılına?

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: anayasa mahkemesi, Can Atalay, dezenformasyon, Ekrem İmamoğlu, Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı, Kürtçe yasağı, mit, PKK

OKUMAYA DEVAM EDİN

Türkiye’yi onarma ve iyileştirme iddiası
Rus aşısı Sputnik V Türkiye’de mi üretilecek?
Kürt işleri, çözüm süreci, bardağın boş ve dolu yarısında görünenler
  • Yeni Anayasa’ya DEM Desteği İçin Üç Maddede Değişiklik Yeter mi?4 Aralık 2025
  • Fidan: Savaş Yayılıyor, Bu Korkunç Bir Şey, Ama AB Güney Kıbrıs’a Rehin3 Aralık 2025
  • Erdoğan, Bahçeli’nin “Rezalet” Çıkışını Üstüne Almadı Barzani’yi Suçladı3 Aralık 2025
  • CHP Operasyonları, Terörsüz Türkiye Sürecini Enfekte Ediyor2 Aralık 2025
  • Komisyonun Karar Toplantısı Öncesi: Barış Vicdanı Olmadan Barış Olmaz2 Aralık 2025
  • Avrupa Kururken: Su Krizinin Sessiz Siyaseti1 Aralık 2025
  • Askeri Havacılıkta Türkiye’den Bir İlk: Kızılelma Hava Hedefini Vurdu1 Aralık 2025
  • Özel CHP’ye Direniş ve İktidar Vadetti: Bu Yeninin Eskiyle Mücadelesi30 Kasım 2025
  • Karadeniz’deki Tanker Saldırılarını Ukrayna Üstlendi, Türkiye Tepkili30 Kasım 2025
  • DEM Konuştu, PKK Konuştu, AK Parti de MHP de Susuyor29 Kasım 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP