

Bolu, Kartalkaya yangını ardından olay yerine giden bakanlar basına açıklama yaparken. Can kaybının yüksekliğinde yangın önlemlerinin yetersizliği tartışılırken işletmenin yanı sıra, ruhsat ve denetim eksikliği de soruşturulacak mı? (Foto: Anka)
Bolu, Kartalkaya kayak merkezindeki Grand Kartal Otelinde 21 Ocak’ta çıkan yangında ölenlerin sayısı gün bittiğinde 76’ya yükselmişti; İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 51 kişinin de yaralı olduğunu duyurdu.
Yangındaki can kaybının bu kadar yüksek olmasında Türkiye’nin kış turizmi merkezlerinden olan Kartalkaya’da ilk müdahale itfaiye ekibinin bulunmamasının rolü ilk olarak Vali Abdülaziz Aydın’ın itfaiyenin 1 saat 15 dakika mesafedeki şehir merkezinden geldiğini söylemesiyle açığa çıktı. Halen Gözaltında bulunan otel sahibi Halit Ergül’ün ifadesiyle geceliği 18 bin ila 50 bin liraya satılan otelde doğru dürüst yangına müdahale önlemi bulunmadığı da çalışanların ifadesinden anlaşılıyor.
Kartalkaya yangını Türkiye’nin Uludağ, Sarıkamış, Palandöken, Erciyes gibi diğer kış turizmi merkezlerinde ve oradaki otellerde yangın önlemleri konusunu da akla getiriyor elbette, ama konuyu dağıtmayalım.
Siyasete alet eden kim?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kabine toplantısı ardından 22 Ocak’ta 1 günlük yas ilan etti ve konunun siyasete alet edilmemesini istedi. Oysa faciayı siyasi polemik zeminine çeken ilk kişi “itfaiyenin olumlu rapor verdiğini” söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy olmuştu. Ersoy böylelikle sorumlunun itfaiyenin bağlı bulunduğu Bolu belediyesi olduğunu ima ediyordu.
Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanı Tanju Özcan, Bakanın imasını “alçakça” olarak niteleyerek savunmaya geçti. Konu yetkilerinde değildi, daha önceki raporun da kendisinden önceki AK Partili belediye döneminde verildiğini öne sürdü.
O sırada gazeteci Bahadır Özgür, Duvar Gazetesinde “Müteahhitler istedi, itfaiyenin denetim yetkisi alındı” başlığıyla, ruhsat verilmesi için gerekli itfaiye görüşü koşulunun 2012’de, yani AK Parti döneminde kaldırıldığı haberini yayınladı.
Bolu şehir merkezinden gelen itfaiye, İçişleri Bakanlığına bağlı AFAD ve Sağlık Bakanlığına bağlı UMKE ekipleri yangını soğutma, kurtarma ve tedavi çalışmalarını sürdürürken birileri sorumluluğu üzerinden atma çabasına girmişti bile.
Yönetmelik ne diyor?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Aralık 2024 tarihli Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik Kılavuzu belgesinde ayrıntısıyla işlenen Yangın Koruma Yönetmeliğinde sorumluluk üçe ayrılıyor.
1- Yangın Güvenliği Sorumluluğu (Madde 124):
“Yapı, bina, tesis ve işletmelerde yangın güvenliğinden; kamu ve özel kurum ve kuruluşlarda en büyük amir, diğer bina, tesis ve işletmelerde ise sahip veya yöneticiler sorumludur.”
2- Denetim Sorumluluğu (Madde 131):
“Özel yapı, bina, tesis ve işletmeler, mahalli itfaiye teşkilatı ile bunların bağlı veya ilgili olduğu bakanlık ve kamu kurum ve kuruluşlarının müfettişi, kontrolör veya denetim elemanları tarafından denetlenir.”
3- Periyodik Testler, Bakım ve Denetim (Madde 84):
“Bu Yönetmelikte öngörülen acil aydınlatma, yönlendirme ve yangın algılama ve uyarı sistemleri; bina sahibinin ve yöneticinin veya bunların yazılı olarak sorumluluklarını devrettiği bina yetkilisinin sorumluluğu altında, ilgili standartlarda belirtilen sistemin gerektirdiği periyodik kontrole, teste ve bakıma tabi tutulur.”
Yani, sadece bina, tesis ve işletmelerin sahip ve yöneticileri değil kamu adına denetim görevini üstlenenler de sorumlu tutulmalı yaşanan faciadan.
Bolu faciasında sorumlu kim?
Bu çerçevede baktığımızda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor.
- Turizm işletmesi belgesi, belediyeden onaylı proje ve iskân ruhsatı yoksa verilemiyor. Turizm işletme belgesinde, otelin deklare edilen vasıfları -yıldız sayısı, dekorasyon, alet edevat, teçhizat vb. donanıma sahip olup olmaması- taşıyıp taşımadığına bakılıyor. İkisi ayrı şeyler. Binanın fen ve teknik kurallarına uygun inşa edilip edilmediğinden belediye sorumlu.
- Öte yandan Bakanlık her işletmeyi periyodik olarak denetlemek zorunda. Eksik gördüğü bir husus varsa -ki, yangın kaçış yolları, işaretlenmesi ve talimatlandırılması konuları buna dahil- bildirip düzeltilmesi için süre verir, yapılmazsa faaliyeti askıya alır. Bu yönden Bakanlığın sorumluluğu var.
- Ancak tesis, bu durumda Kartalkaya’da yangının çıktığı Grand Kartal ve diğer tesisler, belediye sınırları dışında olduğu için ruhsat Bolu İl Özel İdaresi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliğinin Bolu İl Müdürlüğü sorumluluğunda görülüyor. Bu durumda -Bolu Belediyesinin payı varsa o da çıkacaktır ortaya ama- daha çok Kültür ve Turizm Bakanlığıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “müteselsil”, ortak sorumluluğunda görülüyor; elbette gerçek durumun Adalet Bakanlığı soruşturmasıyla açığa çıkmasını beklemek hakkımız.
Diğer tesislerde durum ne?
Metnin başında değindik ama Bolu, Kartalkaya faciası tam da okulların yarı yıl tatili sırasında diğer kış tatili merkezlerinin de yangın ve diğer afetlere karşı önlem durumlarını akla getiriyor.
Maalesef 6 Şubat 2023 depremleri ardından, kamuoyunda çürük binaları binaları yapanların dahi hak ettikleri cezalara çarptırılmadığı kanısı yaygınken, devletin denetim görevini gereğince yerine getirmeyen kurum ve kişilerin sorumlu tutulduğu örneklere pek rastlanmadı.
Hiç değilse bu faciadan bir ders çıkarılmalı ve Bursa-Uludağ, Kars-Sarıkamış, Erzurum-Palandöken, Kayseri-Erciyes ve diğer kış turizmi tesislerinde Bakanlıkların Merkez Teşkilatları tarafından acilen denetimlere başlanmalı.