

CHP lideri Özel, ön seçim tarih ve yönteminin konuşulacağı 10 Şubat Parti Meclisi toplantısı öncesi Yavaş ve İmamoğlu’nu üçlü görüşmeye çağırdı. (Foto: CHP)
Siyasetteki 10 Şubat sıkışmasının tek nedeni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na siyaset yasağıyla sonuçlanabilecek bir dava daha açılması değil elbette.
Yine de CHP lideri Özgür Özel dün isyan ediyordu: tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’e 100 gündür iddianame hazırlamayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’na 5 günde iddianame yazmıştı. “Bu ne korkuymuş arkadaş” diyordu.
Korku dediği erken seçimdi.
İmamoğlu’nun verdiği tepki ise “panik” oldu; iktidar hem erken seçimden hem kendi adaylığından kaçıyordu.
Şimdi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in kendisini “mağdur olarak” niteleyip Başsavcılığa İmamoğlu aleyhine iddianame hazırlatırken siyasi kaygılarla davrandığını öne sürüp savcılara fazla mesai yaptırmak istemem. Öte yandan CHP’nin 10 Şubat’ta adaylık önseçiminin tarih ve yöntemini belirlemek için toplantı kararı almasının siyasetin vitesini yükseltip ivmelendirdiği gözlenebiliyor.
CHP genel Sekreteri Selin Sayek Böke “Erken seçim isteyen parti, elbette adayını da erkenden belirleyecek” yaklaşımının bir mantığı var, öte yandan riskleri de var.
10 Şubat hamlesi
Örneğin, CHP’nin -artık yeniden aday olmak istediğini gizlemeyen- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkarmak istediği iki ağır toptan biri olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ön seçimi “erken” buluyor.
Yavaş, “Ön seçim olmasın demiyorum, sadece erken diyorum” diyor ama Ankara siyasi kulisinde konuşulan aslında adayın CHP üyelerince belirlenmesi fikrine uzak olduğu.
Başka partilerden danışıklı üye kayıtlarıyla manipülasyona kapı açmamak amacıyla, CHP Parti Meclisinin 10 Şubat toplantısında olabildiğince yakın bir tarih belirlemek isteyeceği anlaşılıyor. Belki de bu tarih 23 Şubat’taki AK Parti Büyük Kongresi civarına denk getirilecektir. (Bazı kaynakların verdiği 30 Mart tarihi, Ramazan Bayramının ilk günü; pek mümkün görünmüyor.)
CHP lideri Özgür Özel’in ön seçimde kendi adaylığını koyması ihtimali giderek zayıflıyor. CHP üye tabanının ise beğeni anketlerinde ilk sırada görünen Yavaş’a karşı, CHP’den yetişen İmamoğlu eğiliminde olduğu görülüyor.
Bu, diyelim ki İmamoğlu’na siyaset yasağı getirilirse Yavaş’a tam destek vermeyeceği anlamına gelmez; tam tersine daha sıkı sarılacaktır.
9 Şubat’ta üçlü toplantı
Bu koşullar altında bir ön seçimde aday olmayabileceği sorulduğunda “Öyle bir şey yok” diyor Yavaş, “Ben sadece adaylığı erken buluyorum. O güne kadar kim kalacak? Önce bir seçim tarihi belli olsun. Daha geniş konuşuruz.”
O güne kadar kimin kalacağı sorusu, ister istemez akla İmamoğlu’nun siyaset yasağı ihtimalini de getiriyor. Mansur Yavaş’ı yıllardır tanıyoruz, bu sözlerini fırsat kolladığı şeklide yorumlamak mümkün değil; beğeni anketlerinde bir numara olduğunu tekrar vurgulayalım. Ancak Yavaş kaybetme ihtimali de bulunan bir ön seçime girerek yıpranmak istemezse, bu da anlaşılabilir.
Neticede CHP yönetimi bir kez “Ne olacaksa olsun, bekleyerek yıpranmaktan iyidir” deyip, üstelik de demokratik bir mekanizme olan ön seçime karar vermiş. Öte yandan ne İmamoğlu ne de Yavaş’ı küstürmek, kaybetmek istiyor.
Özel, bu amaçla 10 Şubat toplantısı öncesinde, 9 Şubat’ta İmamoğlu ve Yavaş’la üçlü bir görüşme yapmayı, bir ortak zemin bulmayı amaçlıyor.
Senaryolar ve dış etkenler
Dış etkenler derken yurt dışı etkenler ya da siyaset dışı etkenlere değil, CHP-dışı etkenlere bakmak gerekiyor.
Bunlardan biri, Erdoğan ve AK Parti hükümetinin Suriye’deki rejim değişikliğindeki rolü nedeniyle aldığı sempati rüzgârı. Ancak bazı anketler bu rüzgârın seçmen tercihi bakımından uzun süreli olmayabileceğini, ekonomik sıkıntıların ağır basarak CHP’yi yeniden AK Partinin üstüne taşımaya başladığını gösteriyor.
Bir diğeri de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı Öcalan Açılımın alacağı şekil. Onun da AK Parti iktidarına mı CHP muhalefetine mi yarayacağı henüz belli değil.
CHP kulislerinde ise Yavaş ve İmamoğlu’nun kabul etmesi halinde sorunların büyük ölçüde çözüleceği öne sürülen senaryolar konuşuluyor.
Örneğin İmamoğlu Cumhurbaşkanı ve Yavaş’ın Cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı, ya da tam tersi senaryo. Örneğin İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı, Yavaş’ın Meclis Başkanı adayı olarak birlikte seçime girecekleri senaryo. Ama bu senaryolar ne açıkça dile getiriliyor ne de şimdi sırası.
CHP’nin önce 10 Şubat sıkışmasını aşması gerekiyor; bunun sonucunu AK Parti de dört gözle bekliyor.