

Fotoğrafta İngiltere Başkanaı Starmer (ortada) ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron (sağda) ile görülen Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky, Beyaz Saray’da aşağılanmasına rağmen yeniden ABD Başkanı Trump’ın kapısını çaldı.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’nin son Twitter açıklaması ve ABD Başkanı Donald Trump’a gönderdiği yeniden görüşme mektubu, Beyaz Saray’da Trump ile yaşadığı aşağılayıcı tartışma ve Londra’da Avrupalı liderlerle yaptığı görüşmelerin ardından mecburen stratejik bir değişime yöneldiğini gösteriyor.
Zelensky, Avrupa’nın güvenlik garantilerinin sınırlarını, Rusya’ya üç yıldır süren savaşı sona erdirme baskısı yapmadaki zorluklarını, dahası askeri ile ekonomik yardım sağlamadaki eksikliklerini fark etmiş görünüyor.
Bu kritik dönemeçte stratejik bir yeniden kalibrasyona gitmesi zorunluydu.
Trump ile yaşanan üzücü görüşmenin ve ardından ABD askeri yardımının askıya alınmasının ardından, Zelensky durumun ciddiyetini kabul ederek barış görüşmelerine hazır olduğunu, bu hususta Trump’ın liderliği altında çalışmaya istekli olduğunu vurguladı.
Bu, tam bir çark etme idi, denizcilik jargonuyla konuşacak olursak.
ABD yönetimiyle gerilen ilişkileri onarma çabasına Trump hemen olumlu yanıt verdi Kongre’deki “State of the Union” konuşmasında.
Zelensky’nin Avrupalı müttefikleriyle görüşmeleriyse Rus saldırganlığına karşı Batı’nın birliğini korumanın ve Ukrayna’nın egemenliğini desteklemenin önemini bir kez daha ortaya koydu.
Tek başına AB etkisiz
ABD’nin katılımı olmadan, Avrupa’nın Rusya’yı caydırma çabalarının yetersiz kalacağı aşikâr; zira Rusya AB’yi hiç ciddiye almıyor.
İki önemli dinamik devrede:
1. Hasar Kontrolü: Zelensky, Beyaz Saray’daki görüşmesinin istediği gibi gitmediğini açıkça kabul ediyor. Trump’ın Ukrayna ile işlem odaklı diplomasiyi tercih etmesi ciddi gerilim yarattı. Zelensky, bunu ele alarak Trump’la tartışmanın olumsuz etkilerini hafifletmeyi, ilişkileri onarmayı ve müzakerelere hazır olduğunu göstermeyi amaçlıyor. Bu açıklamadan önce, Zelensky Avrupalı müttefikleriyle bir araya geldi, onlar da teyit ettiler, ancak Zelensky Avrupa’nın Moskova üzerindeki sınırlı etkisinin farkında.
2. ABD ve Avrupa’ya İnce Mesajlar: Zelensky, Javelin füzeleri gibi geçmiş ABD askeri desteğine atıfta bulunarak Trump’a hitap ederken, elverişli koşullar altında kalıcı barışa olan bağlılığını yeniden teyit ederek Avrupa müttefiklerine güvence veriyor.
Sivil altyapıya yönelik saldırıların yasaklanmasını içeren bir ateşkes önerisi, birçok amaca hizmet ediyor:
• ABD’ye esneklik gösterdiğini belirtmek,
• Avrupalılara, Ukrayna’nın aşırı tavizler vermediği konusunda güvence vermek,
• Rusya’yı gerilimi azaltma çabalarından sorumlu tutmak.
Ukrayna güvenliği ve madenler
ABD’den somut taahhütler elde etme çabası sürüyor. Resmi askeri yardım konusundaki belirsizlikler göz önüne alındığında, böylesi bir maden anlaşmasını fiili bir güvenlik garantisi olarak görmek mümkün.
Eğer Ukrayna, ABD ile kritik madenler anlaşmasını imzalarsa, stratejik geleceğini Amerikan ekonomik ve güvenlik çıkarlarına bağlamış olacak. Bu da Ukrayna’nın ABD savunma ve enerji sektörleri için önemini koruyarak dolaylı bir güvenlik garantisi işlevi görebilir.
Trump’ın liderliği altında barış görüşmelerine başlamaya hazır olduğu mesajı da aslında günahı ve sevabıyla bu konuda sorumluluğu ve topu Washington sahasına atmaktan başka bir şey değil. Zelensky bu sayede sallanan koltuğunu da kurtarmayı umuyor.
Bakalım Trump, Rusya karşısında Kiev’in elini zayıflatacak mı yoksa güçlendirecek mi? AB’yi denkleme dahil edecek mi? Türkiye bir rol üstlenecek mi?
Bana öyle görünüyor ki, Ankara şimdiye kadar izlediği ilgili taraflara güven veren yaklaşımı ile, Kiev, Washington ve Moskova ile gayri resmî bir arka kapı diplomasi trafiğinde de ihtiyaç duyulacak kilit bir ülke konumunda.