Ayşe Barım’a Gezi protestolarına katılması gerekçesiyle darbecilikten 30 yıl hapis istenen iddianamede Avni Özgürl’e PKK’lı denmesi başlıbaşına skandal. Milliyetçi gazeteci Özgürel bir AHaber yayınında görülüyor. (Foto: Ekran görüntüsü)
Adaletin temellerinden biri, “emaneti ehil ellere” teslim etmektir. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasi hedeflerine ulaşmak için yargı mekanizmasını ne kadar ehil ellere teslim ettiğinin bir örneği daha oyuncu menajeri Ayşe Barım iddianamesinde karşımıza çıktı. Barım’ın 2013’teki Gezi Protestolarına katılarak hükümet darbesine yardımcı olma suçlamasıyla 30 yıl hapsinin istediği 172 sayfalık iddianamedeki Avni Özgürel ayrıntısı yargının kimlere emanet edildiğini bir kez daha gösteriyor.
İddianameye göre Ayşe Barım ile “gezi eylemlerinin bitiminden aylar sonra Aralık 2013 ila Aralık 2024 arasında 26 telefon görüşmesi yapan Özgürel “Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma- PKK/KCK Terör Örgütü” kaydıyla tanımlanmış. T24’ten Candan Yıldız bu ilişkinin, Özgürel’in TRT’de gösterilen “Kırımlı” isimli, Kültür Bakanlığı destekli ve kendi ifadesiyle “milliyetçi bir filmde” Barım’ın menajerliğini yaptığı bir oyuncunun yer almasına itirazı nedeniyle yaşanan tartışma görüşmeleri olduğunu ortaya çıkardı.
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının PKK/KCK kuşkusuyla tanımladığı Avni Özgürel ile yıllarca Radikal gazetesinde birlikte çalıştık, yazdık. Kendisi gazeteciliğe 12 Eylül 1980 darbesi öncesi MHP’nin yayın organı sayılan Hergün gazetesinde başlamıştır. Bütün medya camiasında milliyetçi ve devletçi ideoloji çizgisinde bilinir. Halen Yeni Birlik gazetesini çıkarmakta, orada yazmaktadır; isteyen açıp okuyabilir.
Birlikte çalıştığımız yıllarda, MHP, ülkücü kuruluşlar ve derin devlet iddiasıyla ortaya çıkan konular üzerine, gerektiği zaman bilgisine başvururdum. O da sakin sakin anlatırdı; bilgilerinden yararlanırdım.
Sadece Google arama çubuğuna ismini yazmakla hakkında dünya kadar bilgi edinilebilecek Özgürel için PKK/KCK üyesi diyebilmek için ya ağır bir cehalet (Birileri 2012-2015 diyalog sürecinde PKK’lı Murat Karayılan’la görüşmesini göstermişti’ der geçeriz) ya hukuk değil siyasi amaçla, çalakalem aceleye getirilmiş ağır ihmal ya da kasır amaçlı, sonradan boşa düşürmek amacıyla sahte bilgi ve iftira aramak gerekir.
Her halükârda, bugün Ekrem İmamoğlu’dan Ayşe Barım’a dek önce tutuklayıp sonra kanıt arama temelli hukuksuzluk tartışmalarını daha da tırmandıran yargı sistemimizin kimlerin elinde olduğunu gösterir.
Barım davasıyla ortaya çıkan Özgürel örneği elbette tek değil.
Gazeteci arkadaşımız İsmail Saymaz, Gezi protestoları sırasında, genç bir Radikal muhabiri olarak Osman Kavala ve Gezi’de önde olan bazı isimlere telefon edip bilgi aldığı için Barım gibi darbe girişimine yardımcı olmakla suçlanıyor; halen elektronik kelepçeyle ev hapsinde.
İmamoğlu’nun halen tutuklu danışmanı Murat Ongun’un eşi de gözaltına alınıyor örneğin, şimdi o da ev hapsinde.
İmamoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu’na sorulan sorular arasında 2023’te aldığı ikinci el otomobilin, tanımadığını beyan ettiği ilk sahibinin 2020-21 yıllarındaki seyahatleri de varmış, ifadeler medyaya sızdıkça öğreniyoruz.
CHP lideri Özgür Özel, “Delil bulamadıkça deliriyorlar” dedi geçenlerde söyleşimizde.
Belki de bulmuşlar mıdır? “Bulsalar çoktan TRT’den AHaber’den öğrenirdik” yanıtını spekülatif bulurum. “Bulsalar MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ‘uztmayın’ çağrısını ciddiye alıp iddianameyi yazarlardı” yanıtı belki daha gerçekçi.
Ama ortaya çıkan iddianameyi görüyoruz Ayşe Barım örneğinde.
Lime lime dökülüyor iddialar.
Özgürel PKK’lı, öyle mi?
“Emaneti” Sayın Erdoğan, “Ehil ellere” vermek adaletin temeli, değil mi?
İktidar çizgisindeki Akşam gazetesi 18 Mayıs’ta haber adı altında “İmamoğlu Medyası A.Ş.!” başlıklı imzasız bir…
“İlk üçlü, sonraki üçlüye iktidarı bırakmak istemiyor. O kadar kararlılar ki, gençlerden ikisini tutsak ettiler,…
CHP lideri Özgür Özel 19 Mayıs’ta İzmir’de düzenlediği mitingde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Sen küresel bir…
PKK’nın fesih anlaşmasından Suriye’de değişen dengelere, Rusya-Ukrayna görüşmelerine dek Türkiye yoğun bir siyasi ve diplomatik…
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 15 Mayıs’ta Tiran’da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu dönüşünde uçakta Lozan Antlaşmasını sordular.…
Londra’da öğrenciydim. Diplomasiye ilk adımımı atmış, Dışişleri Bakanlığı’nın zorlu sınavlarını geçip, London School of Economics’de…