Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Türkiye-İngiltere: bir serbest ticaret anlaşmasından fazlası yolda

Yazar: Ahmet Erdi Öztürk / 19 Mayıs 2025, Pazartesi / Oda: Ekonomi

Temmuz ayında başlaması beklenen Türkiye-İngiltere serbest ticaret anlaşması görüşmeleri ekonominin ötesinde stratejik anlam taşıyor.

PKK’nın fesih anlaşmasından Suriye’de değişen dengelere, Rusya-Ukrayna görüşmelerine dek Türkiye yoğun bir siyasi ve diplomatik süreçten geçiyor. Temmuz ayında başlayacak başka bir süreç daha var. Türkiye-İngiltere serbest ticaret anlaşması görüşmeleri, eğer doğru yönetilirse sadece ekonomik değil, diplomatik ve siyasi alanlarda da Türkiye’ye yeni ve olumlu imkânlar sunabilir.

Brexit sonrası Türkiye-İngiltere

Birleşik Krallık ile Türkiye arasındaki ticaret ilişkileri, küresel belirsizliklerin arttığı bir dönemde dahi istikrarlı biçimde büyümeye devam ediyor. 2023 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 20,6 milyar dolara ulaştı ve bu, 2022’ye göre %8,4’lük kayda değer bir artış anlamına geliyor. Türkiye, İngiltere’ye toplam 13,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, karşılığında 7,4 milyar dolar ithalat yaptı. İhracat kalemlerinde otomotiv (3,5 milyar $), hazır giyim ve tekstil (2,1 milyar $), makine ve elektrikli cihazlar (1,8 milyar $) ve plastik ürünler öne çıkarken; ithalatta kimyasallar, ilaç, hava taşıtları ve finansal hizmetler başı çekiyor. İngiltere, Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırımlar açısından da en güçlü partnerlerden biri; ilk 5 yatırımcı ülke arasında yer alıyor.
2021’de Brexit sonrasında imzalanan geçici serbest ticaret anlaşması, sadece mal ticaretini kapsıyor ve hizmetler ile yatırımlar gibi stratejik alanları dışarıda bırakıyordu. İşte bu boşluğu doldurmak üzere, Temmuz 2024’te başlayacak olan kapsamlı yeni serbest ticaret anlaşması müzakereleri, iki ülke arasındaki ekonomik bağları çok daha derinleştirmeyi hedefliyor. Küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği, yakın ve güvenilir ticaret ortaklıklarının öne çıktığı bu dönemde, Türkiye için bu süreç yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda jeostratejik bir fırsat sunuyor.

Sadece ticaret değil, strateji

İngiltere ile Türkiye arasındaki ilişkiler, son yıllarda belki de hiç olmadığı kadar canlı bir seyir izliyor. Bunda Avrupa Birliğinin demokrasi ve insan haklarına dair geleneksel hassasiyetlerinin, Londra açısından artık öncelikli, belirleyici unsur olmamasının payı var. Bunun yerine İngiltere, Türkiye’ye daha pragmatik ve çıkar odaklı bir yaklaşımla bakıyor.
İki ülke, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve hatta Arktik bölgesinde dahi ya ortak stratejiler geliştiriyor ya da doğrudan bir çıkar çatışmasına girmekten kaçınıyor. Özellikle savunma alanında, İngiltere Türkiye’nin en güçlü destekçilerinden biri hâline gelmiş durumda. Eurofighter başta olmak üzere, yalnızca savunma ürünleri satmakla yetinmeyip, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayisine üretici ortak olarak da katkı sunuyor.
Yaklaşan serbest ticaret anlaşmasına Londra’dan çok Ankara’nın ihtiyaç duyduğu söylenebilir. Zira Türkiye, böylelikle küresel ölçekte büyük aktörler arasında “stratejik üçüncü ülke” rolünü bu anlaşma ile pekiştirme fırsatı yakalayabilir. Coğrafi konumu itibarıyla çok kutuplu dünyanın merkezinde yer alan Türkiye, Çin ve ABD arasında 90 gün süreyle askıya alınan gümrük tarifeleri sonrasında ortaya çıkacak belirsiz tabloyu avantaja çevirebilir. Doğru stratejiyle, doğu ve batı arasındaki ticarette bir köprü ülke olarak konumlanabilir.
Bu noktada dikkatli bir planlama şart. Zira Çin’den gelen, Batı’nın güvenliğini ve pazarlarını tehdit edebilecek ürünlere karşı Londra’nın temkinli yaklaşacağı açık. Türkiye ise bu dengeyi sağlama konusunda önemli bir sorumluluk üstlenebilir. Özetle, ticaret savaşlarında Türkiye, “proxy” yani dolaylı bir aktör olarak konumlanabilir; bu da hem fırsatlar hem riskler barındırır.

Ekonominin ötesinde çaba gerekiyor

Eğer Türkiye, bu süreci hızlı ve çıkarlarını önceliklendiren bir şekilde yönetebilirse, yalnızca ekonomik kazanımlar elde etmekle kalmaz, aynı zamanda başka alanlara da güçlü mesajlar vermiş olur. Örneğin, uzun süredir siyasi ve teknik gerekçelerle ilerleme kaydedemeyen Gümrük Birliği modernizasyonu konusunda, Ankara-Londra hattında kurulacak yeni bir model, emsal teşkil edebilir. Ancak burada esas mesele, Ankara’nın elindeki bu stratejik kartı ne ölçüde ve nasıl kullanmak istediği.
Elbette bu, kısa vadede tamamlanacak bir süreç değil. Japonya ile İngiltere arasındaki görüşmeler yaklaşık sekiz yıl sürmüştü. Türkiye’nin bu süreci daha kısa sürede sonuçlandırması muhtemel görünse de içeriden kaynaklanan bazı yapısal sorunlar bu hedefi zorlaştırabilir.
Örneğin, bankacılık sektörü bu tür anlaşmalarda kritik bir başlıkken, Türkiye’de finans piyasalarının doğrudan siyasi müdahaleye açık olması, Londra için önemli bir çekince yaratabilir. Benzer şekilde, gıda üretim süreçlerinde Türkiye’nin hâlihazırda İngiltere standartlarını karşılamada zorlandığı da biliniyor. Türkiye’nin, üretim süreçlerinde hayvan hakları, standartizasyon ve üretim koşulları açısından kendini geliştirmesi gerek.
Üstelik İtalya ve Yunanistan gibi bazı AB ülkelerinin, Türkiye’nin pazar payı kazanmasını engellemek adına Londra’da karşı diplomasi yürüteceği de öngörülebilir. Bu nedenle, ekonomi yönetimi teknik müzakereleri sürdürürken, Dışişleri Bakanlığı’nın da sürece arka kapı diplomasisiyle aktif şekilde dâhil olması kritik önem taşıyor.

Yeni dünya, yeni ve eşit ortaklıklar

İngiltere ve Türkiye, Avrupa’nın iki farklı ucundan bu eski kıtayı çevreleyebilecek iki kadim imparatorluk. Türkiye’nin kendi stratejik kapasitesini yeterince kullanamadığı bir gerçekken, İngiltere de Brexit fiyaskosunun ardından hâlâ toparlanma sürecinde. Washington’daki müttefiklerinin hangi yöne savrulacağı belirsizliğini korurken, Avrupa Birliği giderek etkisiz ve marjinal bir yapıya dönüşüyor.
Tam da bu nedenle, Londra–Ankara hattında kurulacak ilişki sadece kâr odaklı bir iş birliği değil, aynı zamanda çok boyutlu ve geleceğe dönük stratejik bir ortaklık olarak tasarlanmalıdır. Özellikle savunma sanayii ve askeri iş birliği gibi alanlarda ilişkiler derinleşebilir; Eurofighter konsorsiyumu örneğinde olduğu gibi, Türkiye sadece müşteri değil, üretim ortağı olarak konumlandırılmalı. Ayrıca Küçük Modüler Reaktör teknolojileri gibi stratejik ve uzun vadeli projelerde, İngiltere’nin Türkiye’yi bir “test sahası” ya da düşük riskli dış kaynak gibi görmekten kaçınması, bu tür girişimlerin sürdürülebilirliği açısından kritik önemde. Gerçek anlamda karşılıklı güvene dayalı bir ortaklık için, teknoloji transferi, birlikte üretim ve eşit fayda temelinde bir paylaşım modeli inşa edilmeli.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Brexit, Çin, Eurofighter, İngiltere, ticaret anlaşması

OKUMAYA DEVAM EDİN

TCMB 2023 enflasyon tahmini yüzde 23, BM tahmini yüzde 42
Hepsiburada NASDAQ’taki ilk Türk şirketi oldu
Faizde yüzde 25 kararı olumlu, devamı için gözler Eylül’de
  • Suriye işleri yine zora girdi. Süreç de ona bağlı. Gözler ABD elçisinde27 Ağustos 2025
  • “Hem denize düştük hem yılan ısırdı”: KKM Fırtınasının Acı Gerçeği26 Ağustos 2025
  • Erdoğan Sonrasında Yeni Dengeler, Yeni İttifaklar: 2028 Yol Haritası26 Ağustos 2025
  • Cumhur İttifakında Son Durum Fotoğraftaki Gibi: Ortada İki Sorun Var25 Ağustos 2025
  • Çin Ne Melek Ne Şeytan: Türkiye İçin Dersler ve Fırsatlar24 Ağustos 2025
  • CHP’nin Zor Eylül’ü24 Ağustos 2025
  • Barış Süreçlerinde Halkın Güveni: Türkiye İçin Kolombiya’dan Dersler23 Ağustos 2025
  • Ahmet Çakar’ın kovulması gerisinde casusluk filmi gibi bir arka plan var23 Ağustos 2025
  • İsrail insanlığı öldürüyor: Gazze’de kıtlık ilan edildi22 Ağustos 2025
  • AK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan22 Ağustos 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP