HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gerelerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesine ve partisi hakkındaki kapatma girişimine hem yurtiçinden hem de yurtdışından tepkiler gelirken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP’nin “açılmamak üzere kapatılmasını” istedi.
Gergerlioğlu’nun karara karşı meclisteki direnişi de sürüyor.
İşte günün siyasi demeç ve gelişmeleri:
Bahçeli: Açılmamak üzere kapansın
Gergerlioğlu oylaması ve HDP idianamesi, MHP kurultayından hemen önce geldi. Kurultayda yeniden başkanlığa seçilen Bahçei, oylama öncesi yaptığı konuşmada, HDP’li diğer milletvekilleri hakkındaki fezlekelere değinerek “Fezlekelerin önünde hukuk, arkasında adalet vardır. Yetmiyorsa bu sizlere, önünde millet, arkasında devlet olduğunu mutlaka göreceksiniz” dedi.
Bahçeli, HDP kapatılması istemiyle iddianame düzenleyerek Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gönderen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da “milletin yüreğine su serptiğini” söyledi.
HDP, siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür, herhangi bir isimle açılmamak üzere kapatılması tarihe, millete, adalete ve gelecek nesillere namus görevidir.
Bu arada, Bahçeli, tek aday olduğu kurultaya katılan tüm delegelerin oyunu aldı. Dokuzuncu kez partinin başkanlığına seçilen Bahçeli 1.277 oy alırken 36 delegenin korona virüsü testinin pozitif çıkması nedeniyle kurultaya katılmadığı belirtildi.
HDP iddianamesinde neler var?
Sözcü gazetesinin haberine göre, iddianamede yer alan bazı ifadeler şöyle:
“HDP ile PKK/KCK arasında bir fark yoktur. HDP silahlı terör örgütü PKK/KCK’nın siyasi görünümlü bir uzantısıdır.”
“Davalı parti hiçbir milli meselede Türkiye’nin yanında yer almamış, karşısında kim varsa onların safında yer almayı tercih etmiştir.”
“Terör örgütünü, terörü lanetlemeyi bırakın tek bir eleştiri cümlesi bile kurmayan veya kuramayan davalı partinin şiddeti, terörü, teröristi öven, onları kutsayan beyanatlarının ifade özgürlüğü kapsamında kaldığı düşünülemez.”
“HDP TSK’nın gayesi ve kapsamı belli olan operasyonlarını işgal girişimi gibi göstermeye çalışarak terör örgütüne destek sağladı.”
“HDP yöneticileri ısrarla PKK terör örgütüne ‘terör örgütü’ ve onun aktif olarak bölücü yıkıcı eylemlerine katılan elemanlarına da terörist diyemedi.”
Kapatma davasıyla birlikte siyasi yasak istenen isimler arasında Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Mithat Sancar, Sezai Temelli, Sırrı Süreyya Önder de bulunuyor.
Gergerlioğlu Meclis’te bekliyor
Bir sosyal medya paylaşımı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı bireysel başvuru sonuçlanmadan milletvekilliği düşürülen ve Gergerlioğlu’nun meclisteki bekleyişi sürüyor.
Gergerlioğlu, “Kürt meselesinde insan haklarına uygun, barışçıl bir çözüm önerdiğim için şu anda cezalandırılıyorum. İstedikleri kadar uyduruk cezalarla bizi ihraç etmeye çalışsınlar, uyduruk yargı kararlarıyla, Anayasayı çiğneyen kararlarla bizi ihraç etmeye çalışsınlar. Biz yolumuza devam edeceğiz. Biz mücadelemize devam ediyoruz. Meclis’i terk etmeyerek direniyoruz. Biz burada esaslı bir direniş yapıyoruz” dedi.
Gelişmelerin ardından HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı. MYK toplantısına ara vererek mevcut durumu değerlendirmek üzere basının karşısına çıkan eş başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar, oy sayılarının bu gelişmelerle arttığını söyledi.
Buldan, “Dün akşamdan bu yana bize oy verenlerin sayısı 6 milyondu, 12 milyona yükseldi. Bizim oy oranımız yüzde 11 civarındaydı, dün akşamdan sonra yüzde 20’lere yükseldi. Biz buradayız” dedi.
Sancar ise “ Ortalıkta dolaşan iddianame saçmalıklarla dolu. Meclis konuşmalarımız kapatma davasına gerekçe gösterilmiş. Bu mevcut Anayasa bile böyle bir kapatma savaşına cevaz vermiyor” diye konuştu.
Kılıçdarıoğlu: Parti kapatmalar sona ermeli
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, HDP davasıyla ilgili olarak, siyasi partilerin kapatılmaması gerektiğini söyledi. Partisinin Tekirdağ İl Başkanlığı Açılışın’da konuşan Kılıçdaroğlu, “Anayasa ‘siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır’ diyor. Ne demektir, siyasi, ekonomik, toplumsal görüşleri, her siyasi parti kendisine göre yorumlar ve kamuoyuyla paylaşır. Halkın desteğini alan siyasi parti yaşar, halkın desteğini almayan siyasi partiler tarihin çöp sepetine atılırlar. Dolayısıyla eğer demokrasiyi savunuyorsak, siyasi partilerin kapatılması, siyasi partilerin sonlandırılması gibi bir süreci bırakmak zorundayız” dedi.
Babacan: Saygısızlık
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “6 milyon oy alan bir partiyi yargı yoluyla engellemeye çalışmak oy veren milletimize saygısızlıktır. Siyasetin yolunu kapatmak ülkeyi çözümsüzlüğe hapsetmektir” diye konuştu.
Davutoğlu: Türkiye’yi 1990’ların girdabına sokmak istiyorlar
Babacan gibi sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise “Siyasi partileri kapatmak, seçilmiş milletvekillerinin haklarını ellerinden almak Türkiye’nin önünü açmaz; toplumsal barışı bozar. 2053 hedefi koyanlar, yeni Anayasadan bahsedenler Türkiye’yi 1990’ların girdabına sokmak istiyor. Sonuna kadar demokrasiyi ve siyaseti savunacağız” dedi.
ABD ve AB’den tepki
HDP konusunda en sert açıklamalardan biri ABD’den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi ve kapatma davasını “yakından takip ettiklerini” söyledi.
Price “Halkların Demokratik Partisi’ni kapatma girişimlerini de izliyoruz. Bu, Türk vatandaşlarının oy tercihlerinin haksız yere bozulması olur, demokrasiye daha fazla zarar vermek, milyonlarca Türk vatandaşının temsil hakkını inkar anlamına gelir. Türk hükümetini, Türk anayasası ve uluslararası yükümlülüklerini göz önünde bulundurarak ifade özgürlüğüne saygı duyması çağrısı yapıyoruz” dedi.
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell da “HDP’ye yönelik süregelen baskılar nedeniyle” derin endişe duyduklarını söyledi.
Borrell’in sözcüsü Peter Stano, konuyla ilgili açıklamasında “son dönemde tutuklamalar ve seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması uygulamalarıyla siyasi yargılama görünümü veren hukuki süreçler ve TBMM üyelerinin parlamenter dokunulmazlıklarının kaldırılması girişimleri”ni vurgularken HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına yönelik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının uygulanmamasına da dikkat çekti.
Dışişleri: Batı’nın açıklamaları hukuka müdahale
Batı’dan gelen tepkilere karşı Türk Dışişleri Bakanlığı da bir açıklamada buyundu. “ Bazı Ülkelerin TBMM’deki Gelişmelere İlişkin Açıklamaları Hakkında” başlıklı açıklamada, gelen tepkilerin “hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı” söylendi.
Bakanlık, “Bu süreçte herkes Anayasa Mahkemesinin vereceği kararı beklemek durumundadır. Devam eden hukuk süreciyle ilgili yorum yapmak hukuka müdahaledir” dedi.