Aşı karşıtları 11 Eylül’de İstanbul Maltepe’de binlerce kişinin katılımıyla bir miting düzenledi. “Büyük Uyanış” adlı mitinge katılanlar kendilerine aşı karşıtı denilmesini de istemiyor. Zaten izin başvurusu da Anadolu Partisi adına Anayasayı Koruma Girişimi olarak yapılmış. Kayıt düşelim: Maltepe Kaymakamı Bahri Tiryaki mitinge sağlık gerekçesiyle izin vermemişti ama artık emir nereden geldiyse, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın izniyle yapıldı hükümetin aşı politikasına karşı çıkanların protesto gösterisi.
Polis mitinge katılanlara ne aşı sordu ne PCR testi. Sadece bedava maske dağıttı ama katılımcıların çoğunun alana girdikten sonra maskeyi çıkarttığı görüldü. Aşı karşıtları adına en hararetli konuşmayı yapan ve zaten mitinge önayak olanlardan İslamcı gazeteci ve yazar Abdurrahman Dilipak’a göreyse zaten Covid-19 hastalığı da insanları manipüle etmek için uydurulmuştu.
Bu miting Sağlık Bakanlığının 23 bin 562 vakada 214 ölüm kaydettiği ve yayılmaya karşı yeni uyarılar yaptığı gün yapıldı ki bu başlı başına bir çelişkiydi. Umalım, bu miting ardından hasta ve ölüm sayılarında yeni bir artış görülmesin. Bakanlık 100 milyon doz aşı yapıldığını açıklasa da okulların açılmasıyla tartışma büyüyecek gibi.
Bu manzara, bana göre bireysel sağlığımız açısından da toplum sağlığı açısından da hükümetin kendi koyduğu sağlık kurallarını ihlali açısından da endişe vericiydi.
Ben iki aşımı da oldum.
Eşim de oldu, büyük oğlum da oldu. Bu hafta, 13 yaşındaki küçük oğlum da ilk aşısını oldu. En ufak tereddüt etmedim, çevremdeki herkesin aşısını olmasını sağladım.
Eğitim hakkı mı, sağlık hakkı mı?
İki sinovac, 3 sinovac, 2 sinovac üzerine 1 biontech veya 2 biontech aşılı insanlar hiç hasta olmuyor mu? Tabi ki oluyorlar. Hatta Türk Yoğun Bakım Derneği bu verileri yayınladı. Buna göre hastaların yüzde 98’i aşısız veya eksik aşılı. Yani aşılıların hasta olma olasılığı çok düşük.
Aşı olmak istemeyenlerin endişelerini bir yere kadar anlıyorum. Kendileri olmayınca çocuklarına da aşı yaptırmıyorlar ve okula gönderiyorlar. Büyük oğluma aşı olmamış biriyle aynı kapalı ortamda ders görmek ister misin, ne düşünüyorsun diye sordum. Cevabı ilginçti: “Bir kişinin eğitim hakkını engelleyemezsin, ancak karşıdakinin sağlık hakkı her hakkı ezer.”
Hükümetin öngördüğü gibi iki günde bir yapılan PCR testi işe yarar mı? Geçen sene 1. ve 8. sınıflar okullarına devam ettiler. Üç arkadaşım hastalığı okulda hastalığı kapan ve hasta olduğunu bilmeden eve hastalığı getiren çocuklarının taşıdığı virüsle hastalandı. PCR testi yaptırdın ardından hastalığı kaptın, virüsü tüm sınıfa bulaştırma riskin var.
Aşının yan etkisi yok mu? Tabi ki var. Sağlık bakanlığının yayınladığı veriler https://covid19asi.saglik.gov.tr/TR-77715/covid-19-asisi-sonrasi-yan-etkiler.html adresinde. ABD’nin CDC kurumunun yayınladığı yan etkiler https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/vaccines/expect/after.html adresinde. Lütfen inceleyin. Bunun yanında aşıdan olduğu kanıtlanmamış ama söylenti şeklinde yan etkiler de var. Ben ertesi gün uzun süre bitkinlikten uyumak zorunda kaldım.
Kızamık aşısı, çocuk felci aşısı olmadınız mı?
Aşı karşıtları şu sorulara yanıt verebilir mi? Siz kızamık aşısı olmadınız mı? Kızamık hastasının cildini gördünüz mü? Ya çocuk felci? Çocuk felcinden dolayı tekerlekli iskemleye bağlı kalan, protezlerle yürüyebilen ya da ömrünün büyük kısmını kendi diyaframı ile nefes alamadığı için basınç tankında geçirmesi gereken insanları gördünüz mü?
Sizi bu hastalıklardan ailenizin size bu aşıları yaptırmış olması korudu. Eğer bu aşıları olduysanız, Covid-19 aşılarını olmamak için niye çaba gösteriyorsunuz? Siz çocuklarınızı aynı şekilde korumaya neden karşı çıkıyorsunuz? Bu hastalıklar da bir zamanlar toplumun kabusuydu ama aşılar sayesinde sayıları azaldı. Çocuk felci Dünya Sağlık Örgütü, işbirliği yapan hükümetler ve Rotary gibi uluslararası sivil toplum kuruluşlarının yardımıyla dünyada birkaç ülke haricinde temizlendi.
İzlemek için aşıya ihtiyaçları yok
Covid-19 aşıları ile Bil Gates ve vakfının kendilerini takip ettiklerini iddia edenlere bir tek şey hatırlatmak istiyorum. Eğer elinizde akıllı telefon varsa siz zaten takip edilmeme hakkından birkaç yıldır feragat ettiniz. Teknoloji şirketleri ne yediğinizi ne konuştuğunuzu, nerelere gittiğinizi, o gittiğiniz yere yürüyerek mi gittiniz, bisikletle mi gittiniz hepsini takip edebilir isterse. Hatta ne konuştuğunuzu da takip edebilirler. Web sayfası ve mobil uygulamalardaki reklamlar neye göre çıkıyor diye merak etmeyin, alışkanlıklarınız da takip ediliyor. Kaşığın aşı olan yere mıknatıslanarak yapıştığı da pek inandırıcı değil, onu deneyen kişi birkaç haftadır banyo yapmıyorsa o zaman mümkün.
Aşı karşıtları, aşı olanları sosyal medyada küpeli ineklere benzetmeye başladı. Küpesiz yani aşısız olan hayvanların hastalıklara yakalandığı zaman ne acılar içinde öldüğünü ve o hasta hayvanların etlerini yediğiniz zaman hangi hastalıklara yakalanabileceğinizi biliyor musunuz? En masumları Brusella, şarbon, vs.
Anlayacağınız konu sıkıntılı. Yine de siz bilirsiniz.