Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

CHP 100 yaşında: “Geçmişin mirasıyla” buraya kadar. Ya sonra?

Yazar: Murat Yetkin / 09 Eylül 2023, Cumartesi / Oda: Siyaset

CHP 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından zafer kazanıp Türkiye’yi işgalden kurtaran bir hareketin partisi olarak kuruldu; 100’üncü yılına yenilgi burukluğuyla giriyor. Fotoğraf 8 Eylül akşamı CHP Genel Merkezindeki ses ve ışık gösterisinden (Foto: CHP)

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 100’üncü yaşında “Geçmişin mirasıyla yeni yüzyıla” sloganını seçmesi dahi aslında çok şey anlatıyor. Akıllara sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, CHP’nin de kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını yiyerek bugünlere ulaşılabildiğini getiren bir slogan. 100 yıl sonra Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken CHP’nin “geçmişin” mirası üzerine yeni ne koyacağı, nasıl ilerleyeceği sorularını da beraberinde getiriyor.
Atatürk hem işgalcilere hem işgalcilerin yerli işbirlikçilerine karşı verilen İstiklâl Savaşını kazanmış, zafer kazanmış bir hareketin önderiydi. Atatürk CHP’nin Birinci Kurultayını 4-11 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi sayar. O zamanki adıyla Cumhuriyet Halk Fırkasını da İzmir’in işgalden kurtarılışının birinci yıldönümü olan 9 Eylül 1923 olarak belirler. Kazanılmış bir zaferin siyasi sonucu ve ifadesi olan bir partidir CHP, eğer mirastan söz edilecekse.
CHP, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Türkiye’nin “kader seçimi” olarak tanımlanmış 2023 seçimlerini kaybetmiş bir parti olarak 100 yaşına giriyor.
Bu burukluğu aşağıdaki fotoğraftaki zoraki gülümseyen, hatta gülümsemeyen çehrelerden okumak mümkün.

CHP’nin 8 Eylül akşamı başlayan 100’üncü yıl kutlama programından: yüz ifadeleri çok şey anlatıyor. (Foto: CHP)

Mazeret başarının yerini tutamaz

CHP seçimi göz göre göre yaptığı hatalarla kaybetmeseydi, 100. Yıl sloganı son dakikada akla geldiği izlenimi veren bu slogandan muhtemelen çok farklı olabilirdi.
Siyasette zafer gibisi yoktur ve TBMM’de -artık kaldırılan- muhafız birliği duvarında “hiçbir mazeret başarının yerini tutamaz” sloganı yazılıdır.
CHP’yi Cumhuriyetle birlikte 100 yaşına getiren yolculukta birkaç dönüm noktası var.
Örneğin, İsmet İnönü’nün İkinci Dünya Savaşının yıkımından sakındığı Türkiye’yi Batı dünyasında tutma adımları içinde sayılması gereken çok partili rejime geçiş. Mirasa katkıdır.
Örneğin, Bülent Ecevit’in 1972’de İnönü’ye meydan okuyarak CHP’nin başına geçmesi, demokratik sol kavramını mirasa eklemesi. Hâlâ CHP mirasından gelen (CHP’den bir kopuşu simgeleyen DSP dahil) son başbakandır.
12 Eylül 1980 askeri darbesi sadece CHP’ye ağır hasar verdi. Hasar yalnızca kurumsal yasaklamayla kalmadı. Askerler CHP’nin kendi dışındaki sol ve merkezcil kaynaklardan beslenme kanalları olan sendika ve dernekleri de biçti; tarikat ve cemaatler onların yerini aldı. 12 Eylül sonrası Deniz Baykal döneminde CHP’de iktidar perspektifinin yerini “ana muhalefet” olmakla yetinen bir atalet aldı.

Partisine güvensizlik mi?

Baykal’ın bir “video kumpasıyla” gidişi sancılı oldu. Kılıçdaroğlu’nun gelişi de öyle.
Kılıçdaroğlu doğrusu farklı bir rüzgâr getirdi CHP’ye; kendi dışındaki kesimlere açılmaya başladı. Ama bu kısa sürdü. Geçenlerde Murat Belge’nin T24’te yazdığı gibi, “haksızlığa uğradığını düşündüklerinle dayanışmak onların kılığına girmekle” olmuyordu. Kılıçdaroğlu’nun geniş cephe siyaseti yine de CHP’nin Baykal döneminde sıkışıp kaldığı yüzde 21-22 aralığını anca yüzde 25-26’ya taşımaya yetti.
Kılıçdaroğlu bu acı gerçeği kabullenerek yöneldiği ittifaklar siyaseti 2019 yerel seçimlerinde başarı getirdi. İttifaklar siyaseti doğruydu, ama 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki uygulaması hüsranla sonuçlandı.
Kılıçdaroğlu o hatalara izin vermese, Millet İttifakının adayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı yense, Ecevit’inki gibi bir kopuşa imza atabilirdi. Hatta kaybettiği anlaşılan 28 Mayıs akşamı istifa etmesi, bırakalım istifayı, Olağanüstü Kurultay çağrısında bulunması dahi CHP’deki ataletten kopuş sayılırdı. Belki de Kurultay tarafından “ibra” edilecek, partisinin 100 yaşını bu kadar yıpratılmış halde, buruk kutlamayacaktı. CHP’nin 100 yıllık mirasında kendi partisine, yol arkadaşlarına güvenmek de vardı.

100 yıl: yeni bir kopuş lazım

“İyi de kime bırakalım?” gerekçesi çoğulcu demokrasiyle bağdaşmaz. Atatürk’ten sonra İnönü, tek parti koşullarıydı, o ayrı. Ama CHP İnönü’den sonra Ecevit’i, Ecevit’ten sonra Baykal’ı, Baykal’dan sonra Kılıçdaroğlu’nu buldu, başsız kalmadı. Hatta çalkantılı geçiş dönemlerinde Hikmet Çetin, Altan Öymen, Murat Karayalçın gibi özgül ağırlığı olan isimler yönetimde boşluk doğmasına izin vermedi.
Bugün 100 yaşına giren CHP daha ne kadar (Özgür Özel’in samimi itirafıyla “sıkıştığında Atatürk’e sarılarak”) geçmişinin mirasını yiyip üzerine bir şey eklemeden, geriye değil ileriye doğru yenilenmeden nereye kadar gidebilir?

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhuriyet’teki yazısında “CHP değişecek, Türkiye değişecek” diyor. Kulağa hoş geliyor da değişim ileriye doğru da geriye doğru da olabilir. Değişimin yönü ne olacak?
Bu yalnızca CHP açısından değil, Türkiye’deki çoğulcu demokrasinin geleceği açısından da sorulmuş bir soru.
CHP’nin 21’inci yüzyılın ilk çeyreğini geride bırakırken soldan, sosyal demokrasiden ne anladığına da 20’inci yüzyıl kavramlarını aşan şekilde açıklık kazandırması gerekiyor. Özgürlükçülüğün kurumsallaşması mı o çok konuşulan “değişimi” geriye değil ileriye doğru sağlayabilir örneğin?

CHP ve güven sorunu

CHP yönetimi 14-28 Mayıs seçimleri kaybetmekle kalmadı, kendi seçmeninin güvenini de ağır şekilde zedeledi. Özellikle sonradan ortaya çıkan pazarlıklar, danışmanlar konusu bu hasarı artırdı.
Kılıçdaroğlu başta olsun, olmasın CHP’nin başta kendi seçmeninin güvenini kazanması gerekiyor.
Bunun bir yolu geleneksel muhalefet yöntemlerini güçlendirip çeşitlendirmek. Ama bunun yetmediği de görülüyor, CHP seçmeninin artık sırf karşı çıkmış olmak için açılan muhalefet kampanyalarına itibar etmediği de. Muhalif seçmen artık sonuç vermeyen sekter söylemleri değil, “ya hep ya hiç” demeyen sonuç alıcı tutum ve eylemleri görmek istiyor.

Yoksa 100 yılda ne badireler atlatmış CHP bunu da atlatır.
Peki, CHP mevcut durum ve konumuyla Türkiye’nin yönetimine ağırlığını koyabilir mi? Evet, koyabilir. Örneğin TBMM çalışmalarında toptan reddiyeci olmayan bir tutumla halkın ve laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin çıkarları ve devamı yönünde muhalif katılımcılık çizgisine geçebilir. Yeni Anayasa çalışmaları bir fırsat olabilir. Ama bu da bir entelektüel kopuşu gerektirir.
CHP’nin 100 yaşında geleceğe sadece geçmişinin mirasını yiyerek değil, ona ileriye doğru bir şeyler ekleyerek yürümesinde sadece kendisinin değil halkın, demokrasinin ve ülkenin çıkarı var.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: 100. yıl, 9 Eylül, Bülent Ecevit, CHP, Deniz Baykal, Ekrem İmamoğlu, İzmir, Kemal Kılıçdaroğlu, Muatafa Kemal Atatürk, Murat Belge, Özgür Özel, Sivas Kongresi

OKUMAYA DEVAM EDİN

Türkiye’de Instagram’a erişim engeli
Gazze’ye insani yardım kabul edildi, Türkiye’de 3 gün yas ilan edildi
Kader haftasında Erdoğan muhalefete, onlar birbirine vuruyor
  • Göç, Güç, Gerilim: ABD’den siyasi şiddet tırmanıyor15 Haziran 2025
  • Netanyahu’ya sözü geçmeyen Trump ve İsrail’in İran saldırısından 5 ders14 Haziran 2025
  • Yeni çatışmalar, yeni dünya düzensizliği ve Hindistan-Pakistan krizi14 Haziran 2025
  • İsrail-İran çatışması: Uzun sürer mi, Türkiye’ye yansımaları ne olur?13 Haziran 2025
  • Ankara’nın İsrail’in İran saldırısı raporu: 6 dalga, 200 uçak, iç destek13 Haziran 2025
  • Ahmet Hakan CHP’ye vurmak için bakın neyi unutmuş: centilmenlik konusu12 Haziran 2025
  • Yeni Anayasa karşılığında Öcalan’a siyaset ve Suriye’de SDG’ye onay mı?12 Haziran 2025
  • Ümit Özdağ bırakılmadı, Gaziosmanpaşa CHP’den AK Partiye el değiştirdi11 Haziran 2025
  • Bakan kızınca Atayman’a ranza verildi ama adaletsizlik sürüyor11 Haziran 2025
  • Hem yerel hem küresel çıkar çatışmaları: ABD’de neler oluyor?11 Haziran 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP