Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyaretinin ardından başlayan normalleşme tartışmalarının ardından iktidarı sert sözlerle eleştirdi, “böyle giderse millet erken seçim ister önünde kimse duramaz,” diyerek iktidarı uyardı.
Özel, 4 Haziran’da CHP meclis grubu toplantısında yaptığı konuşmada Erdoğan’ın siyasette normalleşme tartışmaları ile ilgili “MHP’nin kırmızı çizgilerini” hatırlatmasına ve MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Özel’e yönelik sert sözlerine yanıt verdi. Ana muhalefet partisinin Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı çıktığını belirten Özel, iktidara seslenerek “erken seçim” uyarısında bulundu.
Özel, “Birileri yumuşama derken kırmızı çizgilerim var diye bir hat çekip, o hattın arkasına saklanarak anayasaya uyamamayı, Anayasa Mahkemesi’ni tanımamayı, kayyım politikalarıyla halkın iradesine el koymayı, toplantı ve gösteri yürüyüşünü gasp etmeyi, yok sayılan toplum kesimlerini daha da ezmeyi kırmızı çizgi görüyorsa, orada ne yumuşamadan ne normalleşmeden bahsedilemez,” dedi.
Erken seçim uyarısı
“Birileri anayasaya uymamayı milli bir tutum gibi pazarlayacaksa, o zaman bu millet normalleşmeye verdiği krediyi size tanımaz,” diyen Özel, “böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz bu kadar net,” sözleriyle erken seçimi işaret etti.
Özel, “Ben 31 Mart akşamı yaptığımı tekrar edeceğim. 2028 diyorlar, 31 Martı bahane edip haydi hemen sandık demem. Ama böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz bu kadar net. Eğer millet sesini duymayana duyurur, kendini görmeyene gösterir, önümüzdeki demokratikleşme, normalleşme ve mağdura sahip çıkma, emeklinin yüzünü güldürme, asgari ücretliye sahip çıkma dönemini okuyan okur, okunmayana bu millet okumadığı mektubu genel seçimlerde okutur,” dedi.
Özel şöyle konuştu:
“Şimdi Türkiye bir yol ayrımında. Bir karar verilecek. Biz milletten aldığımız vazifenin gereğini yapmak boynumuzun borcu. Ancak, birileri yumuşama derken kırmızı çizgilerim var diye bir hat çekip sakın o hattın arkasına saklanıp anayasaya uymamayı, anayasa mahkemesini tanımamayı, kayyım politikalarıyla halkın iradesine el koymayı, toplantı ve gösteri yürüyüşünü gasp etmeyi, yok sayılan toplum kesimlerini daha da ezmeyi kırmızı çizgi görüyorsa orada ne yumuşamadan ne normalleşmeden bahsedilemez.
Vera’yı babası elinden tutup okula götüremeyecekse, gezide hepimiz adına yatan kardeşlerimiz halen haksız yere orada tutulacaksa, hasta tutuklu ve hükümlüler çok büyük bir kısmı hala içeride kalacaksa ve birileri anayasaya uymamayı milli bir tutum gibi pazarlayacaksa, o zaman bu millet normalleşmeye verdiği krediyi size tanımaz.
Birisi istemiyor diye, kriminal tipler normalleşmeden korkuyor diye genel başkanlarına hakaret ettirip bizimle kavga ettiremezler. Birileri istemiyor diye ben bu hak arama mücadelesinden geri durmam, muhattapımla müzakere yaparım. Sonuç alamazsam üzerime ne düşüyorsa onu yaparım.
Ama özgüvenli bu siyasete ayak uyduramayanlar, CHP’nin 47 yıl sonra birinci parti olmasını görmek istemeyenler, CHP’nin 3 aydır yapılan bütün anketlerde birinci parti oluşunu (en düşük ölçeğinin 32 33 yüksek ölçenin 36 37) Ak Parti’nin seçimden beri 30 altında oluşunu, (en yüksek 28, 26 aşağısı var) görmeyenler, bu özgüvenli siyasetin partiye kazandırdığının Atatürk’ün partisini 100 yıl sonra yeniden iktidar yapmak CHP’nin partisini yeniden iktidar yapma inancına sahip olmayanlar.
Bizim yolumuz öz güvenli cesur kararlı demokratik hedefini bilen nereye doğru yürüdüğünü bilen yoldur. Gücümüzü 31 Martta bize destek veren Türkiye ittifakından ve iki büyük eserimden biri diye söylediği biri cumhuiyetse diğeri CHP diyen kurucumuzdan alıyoruz. Bu yolu hep beraber milletvekilleriyle PM üyeleriyle partinin il ilçe başkanlarıyla kadınlarıyla her hafta sayısı 8 bin 10 bin artan gençleriyle ümitle kararlılıkla cesaretle sürdüreceğiz.
Bir tek hedefim var. Ben 31 Mart akşamı yaptığımı tekrar edeceğim. 2028 diyorlar, 31 Martı bahane edip haydi hemen sandık demem. Ama böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz bu kadar net.
Eğer millet sesini duymayana duyurur, kendini görmeyene gösterir, önümüzdeki demokratikleşme, normalleşme ve mağdura sahip çıkma, emeklinin yüzünü güldürme, asgari ücretliye sahip çıkma dönemini okuyan okur, okunmayana bu millet okumadığı mektubu genel seçimlerde okutur.”