

ABD Başkanı Trump Oval Ofiste tenor Andrea Bocelli ile hoş vakit geçririrken, bir gün önce Rusya Cumhurbaşkanı Putin görüşmesinden sonnra Washington’a çağırdığı Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’yi kapıda bekletiyordu. (Foto: X/WhiteHouse)
Gerçekten acayip bir görüntü sosyal medyada dolaşan. ABD Başkanı Donald Trump 17 Ekim’de ünlü tenor Andrea Bocelli’yi Oval Ofiste ağırlıyordu. Halka Bocelli’nin yakında Beyaz Saray’da bir konser vereceğini de müjdeliyordu. Sonra, hazır gelmişken, sevdiği bir aryayı okumasını istedi Bocelli’den, playback hazırdı. “Con Te Partirò-Seninle Gideceğim” çalmaya başladı, Bocelli önce bocaladı, hazır değildi, sonra bir yerinden girdi.
Buraya kadar güzel, değil mi? Amerikan Başkanı hayatında sanata da yer veriyor filan diye yağdanlıkların yorumlayabileceği bir hoşluk. İyi de aynı sırada, Trump’ın bir gün önce “Sana söyleyeceklerim var” diye apar topar çağırdığı Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski kapının önünde beklemeye devam ediyordu.
Acaba Trump ona, Ukrayna’nın nadir toprak elementleri, tahıl depoları ya da başka bir değeri karşılığında Tomahawk seyir füzeleri ve Rusya’nın içlerini vurabilecekleri başka silahlar verecek miydi? Acaba Amerikalılar ikna olmuş muydu Zelenski’nin Tomahawk alırsa Rusları bu defa kesin yeneceğine? Ne de olsa Trump dün önemli bir görüşme yapmıştı.
İstanbul Olsa İyiydi Ama…
Trump 16 Ekim’de Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin 16 Ekim’de telefonda iki saatten fazla konuşmuştu. Putin kendisini Gazze Ateşkesi nedeniyle kutlamıştı. 15 Ağustos 2025’teki Alaska Zirvesi ardından yeniden görüşelim, Ukrayna konuşalım demişlerdi. Bu temas liderler diplomasisi döneminin yeni bir zirvesi sayılmalı; liderler bürokrasiyi aradan çıkarıyor. Sonra Budapeşte buluşmayı kararlaştırmışlardı. İkinci buluşma Budapeşte’de olacaktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul’a davet etmişti ama siyaset bu, bakarsanız Rusya-Ukrayna ateşkesi de İstanbul’da imzalanır.
Trump, sosyal medya mesajında bugün, 17 Ekim’de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi Beyaz Saray’a çağırarak Putin’le konuşmaları hakkında bilgi verecekmiş. Mesajın tonundan, “Artık işi uzatma” diyeceğini anlayabiliriz. Çünkü Rusya Dışişleri Bakanlığı, sosyal medya üzerinden Putin’in Trump’a “askeri olarak bütün cepheye hakimiz. Ukrayna’ya Tomahawk vermeniz askeri durumu değiştirmez ama aramızdaki ilişkiyi değiştirir” dediğini söyledi.
Ve beklenen oldu: Trump, Bocelli’nin aryasını bekleme odasında dinleyen Zelenski’ye Tomahwk sözü vermedi. “Tomahawk’a ihtiyaç olmadan savaşı bitirmek istediğini” söyledi. Putin’le görüşme daha önemliydi.
Trump ve “Bitirdiği Savaşlar” Koleksiyonu
Trump, Putin’le bu “inglorious-şerefsiz, utanç verici” savaşa son verebileceklerini söylemiş. Bir ayrıntı da Moskova’nın açıklamasından: Sanki Soğuk Savaş olmamış gibi İkinci Dünya savaşında birlikte savaştıklarına atıf yapmışlar. Ortak nokta bulma arayışı bu kadar derin yani.
Trump kendisini bir küresel barış güvercini rolüne layık görerek bitirdiği ya da önlediği çatışmalar koleksiyonuna, hazır Gazze ateşkesini sağlamışken, Rusya-Ukrayna savaşını da katmak istiyor. Trump’ın Ukrayna’nın nadir toprak elementlerine el koyma niyeti olduğunu unutmayalım.
Avrupalıların zarafetten uzak buldukları için burun kıvırıp ama Mısır’da gördüğümüz gibi arkasında tuzluk gibi dizildikleri Trump’ın bu çatışmalardaki belirleyici, en azından (Türkiye gibi, Mısır gibi) müttefiklerini arabulucu olarak devreye sokmaktaki rolünü yok sayamayız. Trump Barışı, Pax Trumpiana da askeri güç kullanma tehdidine dayanıyor ama bu tehditle çatışmaları önleyebiliyor. Demek ki böyle bir diplomasi de mümkünmüş.
Putin ise Ukrayna’dan aldığı toprakları üstüne geçirmek istiyor ve NATO’nun Ukrayna’yı kapsamamasını; Avrupa Birliği giderek bir tehdit kaynağı olmaktan da çıkıyor Rusya için.
Budapeşte Tercihi, AB ve Almanya
Az önce Trump ve Putin’in bir ortak nokta bulmak adına İkinci Dünya Savaşındaki işbirliğini öne çıkarma çabasını gördük. Washington ve Moskova, Asya’da Japonya, Avrupa (ve Ortadoğu’da) İtalya ve asıl olarak Almanya’ya karşı ittifak kurmuştu.
Bugün AB var. Macaristan hem AB hem NATO üyesi. AB içinde aykırı tavırlarıyla biliniyor. Enerjide Rusya’ya bağımlı. Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarının tamamına uymuyor. Trump da Victor Orban’ı Putin yörüngesinden çıkarmak istiyor. Budapeşte buluşması sadece Trump’ın değil, Putin’in de AB’ye attığı bir Ukrayna çalımı olacak. Çünkü AB hava sahası Putin’e kapalı. Ama ne yapacak örneğin Almanya, Polonya hava kuvvetleri Ukrayna savunması adına? Putin’in uçağını durdurabilecekler mi?
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul 17 Ekim’de Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Bir numaralı gündemin Türkiye’ye Eurofighter satışı olduğu ortamda, diğer konular teferruat kalıyor ne yazık ki. Konu belki de Başbakan Friedrich Merz’in Ekim sonu, Kasım başı beklenen Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bağlanır. Dengeler hızla değişiyor.


