Modern üniversitenin krizinden söz etmek için her geçen gün daha fazla nedenimiz var. Akademik özgürlüklerin daraldığı, düşünsel üretimin yerini idari sadakatin aldığı, bilimsel liyakatin ise politik beklentilerle sınırlandığı bir dönemdeyiz. Üniversite krizi yalnızca Türkiye’ye özgü değil; Amerika’dan Avrupa’ya, otoriterleşmenin üniversite yapılarını dönüştürdüğü küresel bir evreden geçiyoruz. Modern üniversite fikri, günümüzde ciddi bir sınavdan geçiyor. Akademik
“Azıcık bir gelenek oluşturmak bile, bitimsiz bir tarih birikimini gerektirir.” Henry James’in bu sözü, üniversitelerin yalnızca bilgi aktarılan mekânlar değil, aynı zamanda tarihsel hafıza, etik duruş ve sessizce örülmüş direnişlerin taşıyıcısı olduğunu hatırlatır. Bugün bize küçük gibi görünen bir akademik refleksin ardında, çoğu zaman görünmeyen ama derin izler bırakan kolektif çabalar ve anlamlı sessizlikler vardır.