Bu sabah ilk okuduğum haber BBC’dendi. Bir İngiliz diplomat görevli olduğu Çin’in bir şehrinde bir kadını boğulmaktan kurtarmış. Bunun üzerine şehir ahalisi, Çin’de adet olduğu üzere kendisine teşekkür etmek için törenle bir yazılı levha hediye etmiş. Boğulmaktan kurtulan kadın da evine yemeğe çağırmış. İşi ticareti düzenlemek olan diplomat, başka bir nedenle büyük bir şehrin ve
Dün Ankara’da bir doktor arkadaşım, Covid tanısı konup ilaç verilerek evine gönderilen, ama evde durumu ağırlaşan bir yakınına yoğun bakım yatağı bulmak için nasıl endişe içinde hastane hastane boş yer araştırdıklarını anlattı. Sonunda neyse ki küçük bir hastanede, tanıdığı bir başhemşirenin de yardımıyla bir yer bulunabilmiş. Telefonda bunları dinlerken, şehrin merkezi yerlerinden birinde sokaktaydım. Duyduklarımla
Covid-19 virüsünün daha fazla yayılmaması için verdiğimiz zorlu mücadelenin 6. ayındayız. Bu salgın, daha doğrusu bu salgınla mücadele kapsamında alınan kararlar sebebiyle, ekonomi başta olmak üzere pek çok sektörde kaçınılmaz olarak ödediğimiz ve ödeyeceğimiz bedelleri, geç kalmış olsak da tartışmaya başladık. Ancak neyi en az tartışıyoruz biliyor musunuz? Diğer hastalıklara ne olduğunu. Sonda söyleyeceğimi de