Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin ardından döviz kurlarındaki artış sürüyor. 7 Haziran itibariyle Türk Lirasının dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 7’e ulaştı. Dolar / TL kuru 23,16’yı görerek rekor kırdı. Euro / TL 24’ü aştı, Sterlin/TL ise 28’in üzerinde işlem görüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmesinin ardından 6 Haziran’da ilk toplantısını yapan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde de
TL’nin Eylül başından bu yana yaklaşık %30 değer kaybettiği ve yine bir kur şoku yaşadığımız dönemden geçiyoruz. Geldiğimiz nokta kimse için şaşırtıcı değil. Geçtiğimiz son 5 yıla bakarsak ne zaman ki enflasyon yüksek seyrediyor ve Merkez Bankası faiz tarafında doğru reaksiyonu veremiyor, o durumda da TL üzerinde şiddetli baskı oluşuyor. Bu bir tercih meselesi ve
Enflasyondaki gidişata dair belirsizliğin belirgin şekilde devam ettiği bir dönemden geçiyoruz. Her ne kadar Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun son yaptığı enflasyon raporu toplantısında, enflasyonun nisan ayında tavan yapacağı ve ardından kademeli düşmeye başlayacağı bir sürece değinse de paylaşılan raporda patika tahmininin üst bandı farklı bir görüntüye işaret ediyor. Enflasyon yaz aylarına sarkan bir
29 Eylül tarihinde 2021-2023 Yeni Ekonomi Programı (YEP) açıklandı. Bu tür programlara koyulan uzun vadeli hedefler dünya genelinde bir iyi niyet göstergesinin ötesine pek geçemiyor. Zira ekonomi o kadar çok bilinmeyenli bir denklem ki, değil bir sene sonrasını bir ay sonrayı tahmin etmekte bile zorlanıyoruz. Bu tür uzun vadeli tahminler hiç mi işe yaramaz? İşe yaradığı