Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek dönüşü gazeteciler Ali Babacan’ın parti çalışmaları için istifasını sorunca “Bak Ali Bey” diye söze başladığını anlatmış. Ona ya partide danışmanlık, ya da “hatta daha ileri giderek” Özbekistan’ın yeniden yapılandırma “elemanlığı” teklif etmiş. Babacan “maalesef evet dememiş”. Bu ifadeler Ankara’da muhakeme ve karar işleyişinin ciddi hasar aldığını gösteriyor. Neden mi? Hiçbir güç
Evet, Ekrem İmamoğlu yeni kuşak politikacı; kavgacı değil kucaklayıcı olması en önemli özelliklerinden birisi. Evet, onun arkasında gençlerin Matrix filmindeki direnişçi kadın karaktere benzetip “Trinity” adını taktıkları Canan Kaftancıoğlu gibi bir örgütçü var. Evet, Ankara’da Mansur Yavaş yıllarca sabırla çalışıp, 2014’te elinden koparılanı geri alacak deneyime sahip. Evet, İzmir’de Tunç Soyer, hem AK Parti’den hem
Merkez Bankası Başkanının “Faizi indir dedim, indirmedi” diye görevden alınıp artık görüntüde de bağımsız olmadığının ilanından söz etmeyeceğim, o ayrı konu. Ama o da AK Parti içinden gelen çatırtı sesleriyle ilgili bir yanıyla. Akli Babacan’ın yeni parti çalışması için istifasını -ki bunu başka istifalar da izleyebilir- çatırtı saymayacaksanız o başka. (*) Çünkü daha bir kaç
* Ergenekon Davası resmen bitti ama dosya hala açık. Ergenekon ve 15 Temmuz’u aynı zincirin halkaları olarak görmek mümkünse, devamı da mümkün. Ergenekon Davası nihai kararı 1 Temmuz 2019’da, açıldıktan yaklaşık 11 sene sonra açıklandı. Mahkeme, silahlı bir örgüt bulunmadığına, başka deyişle darbe yoluyla Tayyip Erdoğan hükümetini devirmeyi amaçlayan bir gizli örgüt de bulunmadığına karar
Dışişleri Bakanlığı, Libya’da Türk askeri personelinin de asi Halife Hafter güçlerince tutuklandığı yolunda Arap medyasında çıkan iddiaları yalanladı. İsminin saklı tutulmasını isteyen düzey bir Dışişleri Kaynağı, iddialarla ilgili YetkinReport’a şunları söyledi: “Bu iddiayı kesinlikle ve kategorik olarak yalanlıyoruz. Yalan haber. Açıkladığımız üzere 6 sivil denizcimiz alıkonulmuş halde ve derhal serbest bırakılmaları talebiyle girişimlerimizi sürdürüyoruz.” Dışişleri
– Ankara’daki dış temsilcilikler bir süredir Türkiye’deki felaket senaryosunu, “güven krizi”, vatandaşın sisteme güvenini yitirmesi olarak öngörüyordu ABD Başkanı Donald Trump’ın S-400 krizinde Amerikan sorumluluğunu –Obama üzerine atarak- kabul etmesinin iş dünyasına –geçici de olsa- rahat bir nefes aldırdığı biliniyor. Trump’ın “NATO müttefikimize haksızlık edilmiş” sözleri Erdoğan tarafından “Trump yaptırım yok dedi” diye ilan edildi. Erdoğan’dan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump’ın 29 Haziran’da Osaka’daki G20 zirvesi çerçevesinde buluşmaları ardından Trump’ın S-400 konusunda Erdoğan’ı şimdilik rahatlatan sözleri üzerine pek çok söz söylendi. Ama sosyal medyada daha çok ilgi çeken, Erdoğan ve Trump’ın görüşmeleri sonrasındaki basın toplantısında verdikleri görüntü ve Trump’ın asıl konuya giremeden önce söyledikleri oldu. Fotoğraf şu: sol
Doğrusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile Japonya’daki G20 zirvesi çerçevesindeki görüşmesinde S-400/F-35 krizinde gerilimin düşeceğini bekleyen pek kimse yoktu. Daha 6 Haziran’da zamanın ABD savunma bakan vekili, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a Türkiye’nin Rus S-400 füzeleri alımından vaz geçmez ise F-35 alamayacağı ve ekonomik yaptırımla karşılaşacağı tehdidini savurmuştu. O mektup bir anlamda
Eğer Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 31 Mart’ı 1 Nisan’a bağlayan gece İstanbul seçiminin sonucunu kabul edebilseydi Ekrem İmamoğlu, 10 milyon 500 bin kayıtlı seçmenin bulunduğu şehirde, 21 bin gibi devasa olmayan bir farkla seçimi kazanmış bir belediye başkanı olarak göreve başlayacaktı. O aşamada AKP lideri sıfatıyla Erdoğan’ın seçim ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli de, altı il
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2023 hedefleri arasında saydığı Japonlarla Sinop nükleer enerji santrali projesinin durduğunu açıkladı. Erdoğan, 28-29 Haziran tarihlerinde Japonya’nın Osaka şehrinde yapılacak G20 liderler zirvesine katılmak için yola çıkmadan önce Japonya’nın önde gelen gazetelerinden Nikkei’de 27 Haziran’da yayınlanan mülakatta, projenin başlangıçtaki maliyet tahminlerinin ikiye katlanması üzerine durdurulduğu konusundaki soruya şu yanıtı verdi: • “Sinop