Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Trump: Erdoğan’a “korkunç” diyorlar ama benim aram iyi

Yazar: Murat Yetkin / 15 Eylül 2020, Salı / Oda: Siyaset
Trump, “Herkesin” Erdoğan hakkında “korkunç bir adam” dediğini ama “böylesinin işine geldiğini” kendisinin “iyi geçindiğini” söylemiş. (Foto: Cumhutbaşkanlığı)

Amerikalı gazeteci Bob Woodward’ın yayınladığı “Rage-Öfke” adlı kitabı ABD’yi karıştırdı. Ünlü Watergate skandalını da ortaya çıkaran iki gazeteciden biri olan Woodward, ABD Başkanı Donald Trump’ın Covid-19’un korkunç etkisini bildiğini ama “moral bozmamak” bahanesiyle halktan sakladığını yazıyordu. Trump ise Woodward ile uzun süredir mülakatlar yaptığını ve bunu kendisine daha salgının başladığı zamanlarda söylediği halde, haber yapmayıp, satışı artsın diye kitabına sakladığını söylüyordu.
Kitapta Türkiye’yi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da ilgilendiren bölümler var. Woodward, Trump ile 22 Ocak 2020 tarihinde yaptığı görüşmede dış politika kararlarını nasıl aldığını sorduğunda aldığı yanıtı şöyle yazmış:
• “Bana Suriye’deki savaş üzerine Türk lideri Erdoğan ile çalıştığını söyledi. Trump, “Belki böyle olmaması bekleniyor, çünkü herkes ona ‘Ne korkunç bir adam’ diyor ama ben gayet iyi anlaşıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan baskıcı bir lider, berbat bir insan hakları karnesi var. “Ama benim işime geliyor. Tuhaf değil mi, [muhataplarım] ne kadar sert ve acımasız ise, onlarla o kadar iyi anlaşıyorum, ilişkilerim böyle.”

Trump “kolay olanlardan” hoşlanmıyormuş

Woodward’a göre, Trump şöyle devam etmiş:
• “Ama belki de bu çok da kötü bir şey değildir. Kolay olanlar, belki de benim aramın iyi olmasından o kadar da hoşlanmadıklarımdır.”
Trump geçenlerde bunu başka türlü söylemiş, bazı dünya liderlerinin kendisini arayarak Erdoğan’a yalnız kendisinin sözünün geçeceğini, kendisinin konuşmasını istediklerini söylemişti. Şimdi bir de “korkunç”, (İngilizcesini de söyleyelim, “horrible”) lafı çıktı.
Bu aktardıklarım belki de Cumhurbaşkanı Güvenlik ve Dış Politikalar Danışmanı İbrahim Kalın’ın “Değerli yalnızlık” tezinden “Hepiniz gelin, ben tekim” sonucunu çıkaran hamasî bakışın hoşuna gidecektir. Öyleyse, onları memnun edecek, ama Türk dış politikası açısından sorunlu bir alıntı daha vereyim kitaptan. Woodward, 2017-2019 arası Trump yönetiminin “Milli İstihbarat Direktörü” (Bu CIA değil, istihbarat örgütlerinin çatı kuruluşu) olarak görev yapan Senatör Dan Coats ile de konuşmuş. Şöyle aktarıyor:
• “[Rusya lideri] Putin, Çin lideri Şi ve Türkiye’den Erdoğan gibi kilit liderler Turmp’a yalan söylüyordu. Trump’la ustaca oynuyorlardı. Yollarına kırmızı halılar seriyor, yağ çekiyor, kendi bildiklerini okuyorlardı.”

Korkunç olmakla övünmek

Coats’ın bu sözlerinde tabii ABD’nin artık 1980’lerde, 90’larda olduğu gibi kimseye her istediğini yaptıramıyor olmasından kaynaklanan bir hayıflanma da var. Öte yandan, söylediklerinin kısmen doğru olduğunu söylemek de mümkün.
Örneğin, Erdoğan, Trump’ın “Aptal olma, kabadayılık yapma” gibi kabul edilemez küstahlıkla ifadeler yazılı mektubuna rağmen, Türkiye’nin ortak üretici olduğu F-35 uçaklarını gasp etmesine rağmen, Rus S-400 füzeleri konusunda geri adım atmadı. Buna karşın Trump, Erdoğan’ın “Ver papazı, al papazı” restine rağmen hâlâ “Brunson’ı bırakmıyorlardı, ekonomilerini çökertecektim, bıraktılar” demeye devam ediyor. 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin arkasında olmakla suçlanan Fethullah Gülen’i ise ABD’de korumayı sürdürüyor. Suriye konusunda ise güvenli şerit anlaşması yapıldı ama PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG hâlâ devasa bir bölgeyi kontrol ediyor ve üstelik Rusya ile flört halinde. Doğu Akdeniz’de ise Trump’ın uzlaştırıcı rolüne Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan da talip gibi.

İç politika hamasetiyle diplomasi

Demek ki, Coats’ın dediği ölçüde “bildiğini okuma” durumu yok ne yazık ki.
Türkiye’nin önceki Washington ve Tel Aviv Büyükelçisi Namık Tan, “Yalnızlık diplomasisi” diye esaslı bir yazı yazdı ve beş maddede Türk dış politikasının aksayan yanlarını özetledi. Orada iç politika ihtiyaçlarıyla ve hamasetiyle, Dışişleri Bakanlığı uzmanlığını dışlayarak dış politika yürütmenin sonuçlarını tahlil ediyor. Bu yazıyı okuyanların, ona da göz atmasında yarar var bence.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: diplomasi, korkunç, Rage, Suriye, Woodward, Yunanistan

OKUMAYA DEVAM EDİN

Trump’ın Erdoğan’a mektubu utanç verici bir skandal
Yeni insan hakları paketi açılıyor: dostlar alışverişte görsün
BRICS üyeliği ne oldu?
  • Terörsüz Türkiye: dışarıya demokrasi vaatleri, içeride baskıya devam15 Mayıs 2025
  • Suriye yaptırımları üzerine dörtlü toplantı: Erdoğan çevrimiçi katıldı14 Mayıs 2025
  • Yeni bir dönemin eşiğinde: Barış, sadece silahların susması değildir14 Mayıs 2025
  • Bir zamanlar Hacettepe Üniversitesi: sessiz direniş ve hafıza14 Mayıs 2025
  • Rusya-Ukrayna: 15 Mayıs İstanbul hala kesinleşmedi. Putin ne yapacak?13 Mayıs 2025
  • PKK’nın fesih kararı ve hükümetin yanıtlaması gereken sorular13 Mayıs 2025
  • Toplum Terörsüz Türkiye sürecinden habersiz: Araştırma12 Mayıs 2025
  • PKK kendini fesih ve silahlı mücadeleye son kararı açıkladı12 Mayıs 2025
  • Özel: Silah bırakılmasını bekliyoruz. Erdoğan: Müjdeleri alacaksınız10 Mayıs 2025
  • Yasakla koruyup baskıyla şekillendirerek yönetmeye çalışmak10 Mayıs 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP