Deprem felaketi ülkenin üzerine karabasan gibi çöktü. Görülmemiş boyuttaki can ve mal kaybı herkesin yüreğini dağladı. Yaraların sarılmasından sorumlu kişi ve kurumların sergilediği ibret verici beceriksizlik acıların daha da artmasına yol açtı. Bazı gerçekler apaçık görünür hale geldi. Deprem, “uzaya sert iniş yapacağız” şeklindeki içi boş söylemlerle ülke yönetmenin maliyetinin ne kadar ağır olduğunu bütün
Epey bir süredir, dış politika ve diplomasi uygulamalarının iç siyasetin ayrılmaz parçası haline geldiğini adeta kabullenmemiz isteniyor. Birbirlerinden ayrı tutulması gereken iç ve dış siyasetin tam anlamıyla örtüşmesini tuhaf karşılamamaya zorlanıyoruz. Artık, diplomaside haykırmalarla, meydan okumalarla, çokça hamasetle, bazen hakaret ve küçümsemeyle, tansiyonu alabildiğine yükseltilmiş hararetli tartışmalarla nefes tüketmeyi garipsemememiz gerektiği söyleniyor. Sesi çok çıkanın,
Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçen hafta sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tercümanı için sarfettiği “hanım kızımız” ifadelerinin, birkaç gündür televizyon kanallarında ülkenin başka sorunu yokmuş gibi saatlerce nasıl tartışma konusu yapıldığını hayretle izliyoruz. Bu tartışmalar sadece iç politikayla da sınırlı kalmıyor. Erdoğan-Biden görüşmesinde hizmetlerinden yararlanılan tercümana odaklanılarak dış politika uygulamalarına
1960’lı yıllarda Dışişleri meslek memuru olmaya hak kazanan bir gencimiz geçirdiği zorlu giriş sınavlarından sonra aday meslek memuru olarak Bakanlık kapısından içeri adımını attığı andan itibaren kendini karışık duygular içinde bulurdu. Bu duyguları ona hissettiren şey intisap ettiği mesleğin kurumsal kimliği ve tarihimizde taşıdığı ağırlıktı. Birbirini tamamlayan bu her iki özelliği bu mesleğe, Ali Paşa
Rusya tarih ders kitapları Rusya’nın 19.yy’da büyük devlet siyaseti izleme politikasının temel açmazını Batı ve Doğu arasında sıkışıp kalmak olarak görür. Bir yanda temelde güçlü bir Rusya’nın ortaya çıkmasını engellemeyi en büyük hedef haline getirmiş olan İngiliz ve Fransız devletlerinin liderliğindeki Batılı blok vardır. Öte yanda giderek zayıflıyor olsa da Rus İmparatorluğu’nun geleneksel dış politika
Rusya, Ukrayna’yı istila ederek küresel düzlemde ciddi bir sarsıntıya yol açtı. Bundan sonra, siyasi ve ekonomik anlamda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Başka bir ifadeyle, Ukrayna krizi, uluslararası ilişkiler tarihinde bir milat teşkil edecek. Aslında, Doğu-Batı ekseninde bir süre önce başlamış olan yeni nesil soğuk savaşın, Rusya’nın Ukrayna saldırısı ile mahiyet değiştirerek ve şiddetlenerek devam
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının insani boyutunun ciddiyeti yükselirken çözüm için ilk üst düzey toplantıya ev sahipliği yapan ve arabuluculuk rolü üstlenen Türkiye, bölgesel diplomaside hareket alanını genişletiyor. Geçtiğimiz hafta 19 yıl sonra ilk defa bir İsrail Cumhurbaşkanı, Isaac Herzog, Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü. Erdoğan görüşmeyi “bir dönüm noktası olarak tanımladı,” enerji ve
Türkiye çelişkiler ülkesi. Bir yandan Rusya’nın Ukrayna’yı istilasıyla derinleşen ciddi bir ekonomik krizden çıkma çabasında. Diğer yandan hükümet bütün dünyanın dikkatini üzerine çeken bir diplomasi örneğiyle Rusya ve Ukrayna Dışişleri bakanlarını Antalya’da bir araya getiriyor. Ana muhalefet partisi ise yıllardır ihmal ettiği Kürt seçmene kendini affettirmek için hükümetin bıraktığı boşlukları Diyarbakır’da değerlendirme hamlesinde.10 Mart Antalya
Dışişleri Bakanı 7 Mart’ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba’nın 10 Mart Perşembe günü Antalya’da kendi ev sahipliğinde buluşacağını söyledi. Bu üçlü toplantı, Rusya’nın 21 Şubat’ta başladığı istila harekâtından bu yana iki ülke arasında ilk üst düzey toplantı olacak. Rusya Dışişleri Sözcüsü Maria Zakharova, bu görüşmelerin teknik değil siyasi konularda,
Türkiye son aylarda, çevresinde ve daha geniş alanlarda uzun süredir ilişkileri kopuk veya gergin olan ülkeler ve güç merkezleriyle arasını düzeltmek için ciddi girişimlere başladı. Bu çerçevede ilk aşamada Ermenistan, Mısır, Suudi Arabistan, BAE, İsrail, Libya gibi bölge ülkelerine yönelik diplomatik adımlar dikkati çekiyor. Ermenistan ile doğrudan ilk temas iki ülke özel temsilcileri arasında 14
- 1
- 2