Siyaset

Türkiye ABD’ye F-16 için Yunanistan sözü veremez

Biden, Erdoğan’a F-16 satışı konusunda Kongre engelini aşmaya çalışacağı sözü vermişti. Ancak Temsilciler Meclisinin F-16 satışına, Yunan ve Ermeni lobilerinin etkisiyle Yunanistan’ın hava sahasını ihlal etmeme sözü istemesi Türkiye tarafından kabul edilebilir bir koşul değil. (Foto: Cumhurbaşkanlığı)

ABD Temsilciler Meclisi 14 Temmuz’da Kongre’deki Türkiye aleyhtarı havanın canlı kanıtı sayılacak bir karar aldı. Meclis ABD Başkanı Joe Biden’ın Türkiye’ye F-16 satışına Yunanistan engeli koyarak izin vermesini istedi şerhi öneriye koyarak onayladı. 179’a karşı 244 oyla kabul edilen ve ABD Meclisindeki, Ermenistan ve Yunanistan lobilerinin temsilcilerinin adını taşıyan Pallone/Pappas değişiklik önergesine göre Türkiye’ye ancak Yunanistan hava sahasını ihlal etmeme sözü verirse F-16 satılmalı.
Bu yalnızca Türkiye’den F-16 uçakları karşılığında Yunanistan’ın onlarca yıldır kabul ettiremediği hava sahasını ABD Kongresi üzerinden kabul etmesini isteme anlamına gelmekle kalmıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin egemenlik hakları üzerine ipotek koyma isteğini de gösteriyor. Olacak iş değil. Sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın değil, hiçbir Türk siyasetçisinin böyle bir kaydı kabul etmesi, bu sözü vermesi düşünülemez. Amerikalı siyasetçiler de bunu bilecek deneyime sahip olduklarına göre, bu hamlenin iki amacı olabilir: Türkiye’yi kışkırtmak ve Kasım ayındaki seçimlerde kendi oy tabanı etnik gruplar üzerinden Biden’a şantaj yapmak.

Biden, Erdoğan’dan bu sözü ister mi?

Siyasi ve askeri kapitülasyon anlamına gelecek bu talebin ABD Başkanı açısından kesin bağlayıcılığı bulunmuyor. Hatta Senato’dan aynı yönde karar çıksa dahi, Biden veto edebilir.
Ancak Senatodaki oylama Dış İlişkiler Komitesinde oylanıp onaylanmasından sonra yapılabiliyor. Amerikan yasalarına göreyse, bir senatörün dahi “hold” denilen itiraz hakkını kullanması halinde o önerge Genel Kurula inip oylanamıyor. Senato Dış İlişkiler Komitesinin başındaysa Amerikan Kongresindeki Yunanistan lobisinin güçlü isimlerinden, şimdiden satışa açıkça karşı çıkan Bob Menendez bulunuyor.
Madrid NATO Zirvesi sırasında Erdoğan’a F-16 satışı için Kongre engelini aşma çabası sözü veren Biden, Menendez, ya da Komite üyesi diğer senatörlerden itiraz haklarını kullanmama sözü ister mi? Ne karşılığında ister? Ya da onların itiraz etmemesini sağlamak ve böylece Türkiye’nin ABD tarafından F-35 programından çıkarılmasıyla doğan NATO’nun Güneydoğu kanadındaki hava kuvveti açığını gidermek için gereken F-16’ların satışı için Erdoğan’dan Yunanistan şerhi sözü ister mi? Ne yanıt alacağını az çok bildiği halde isteyebilir mi?

F-35 tehdidine karşı S-400 alınmıştı

Daha önce F-35’ten çıkarılma tehdidine karşı Rusya’dan S-400 alımını durdurmayan Erdoğan’ın, Yunanistan hava sahası gibi Türkiye için stratejik bir konuda böyle bir teklifi geri çevirmekte tereddüt eder mi?
Bu durumda Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerini onaylamama yoluna gider mi? Gidebilir. Yunanistan’ın Makedonya’nın ismini Kuzey Makedonya diye değiştirmeden NATO üyeliğini yıllarca veto ettiği unutulmamalı. Tabii şimdi küresel çapta siyasi ve ekonomik kriz kaynağı olan Rusya-Ukrayna savaşı ve ABD’nin çok istediği NATO’nun Doğuya, Rusya’ya doğru biraz daha genişlemesi krizinin ortasındayız. Dünya çapında gıda krizine zemin veren tahıl ihracatı sorunu konusunda da Rus ve Ukrayna heyetlerini BM gözetiminde bir araya getiren ve çözüm kapısını aralayan Türkiye oldu.
ABD Kongresindeki Yunanistan ve Ermenistan lobileri, Türkiye’nin bu avantajının farkında, o nedenle bu fırsattan yararlanıp hava kuvvetlerini, kendi imal edeceği uçağı devreye alana dek F-16’larla güçlendirmesine engel olmak istiyorlar.
Peki daha önce Türkiye böyle zor bir durumda kalmış mıydı?

Bayar: daha önce benzeri yaşandı

Evet, kalmıştı. Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde Dışişleri Danışmanlığını yapan ve Türkiye’nin Vaşington Büyükelçiliğinde diplomatik görevde bulunan Mehmet Ali Bayar o dönem yıllar süren benzeri bir zorluk yaşandığını şöyle özetledi:

Mehmet Ali Bayar: benzeri daha önce yaşandı.

• “1990’larda Yunan kökenli Paul Sarbanes, Baba Bush Yönetiminin Türkiye’ye satışına karar verdiği savaş gemilerine on yıla yakın bir zaman Komite’de ret oyu verdi ve tek başına satışa mâni oldu. Şartları arasında Kıbrıs sorununda tarafların masaya dönmesi de vardı.

• “Denktaş 1999’da masaya dönme kararı aldı, bir günlüğüne Nev York’a gitti ve görüşmeler başladı. Sarbanes de önceden yapılan mutabakatla bizim savaş gemileri üzerindeki vetosunu kaldırdı ve gemiler Türkiye’ye verildi. Denktaş bu şartla görüşmelere dönmüştü, Türkiye’nin şartı da buydu. Başkan Clinton da Sarbanes’i, bu şarta göre baştan ikna etmişti.
• “Zira Clinton Türkiye’ye gelirken Kıbrıs görüşmelerini başlatmış olmak istiyordu. Sürecin bu tarafında da doğrudan Demirel ve (Başbakan) Ecevit devredeydi. Türkiye’nin ana gayesi Helsinki AB Zirvesinde Türkiye’nin Aday Ülke sıfatını kazanması ve tam üyelik müzakerelerinin başlamasıydı.”

Üç hatırlatma

Birincisi, Denktaş’ın Kıbrıs görüşmelerine dönmesi ile Türkiye’nin ABD’ye silah karşılığında Yunanistan’ın hava sahası taleplerini kabul sözü vermesi aynı şey değildir. Biri siyaset tekniğine dair taktik bir konudur ve onun çözülmesi dahi on yıla yakın sürmüştür. Oysa şimdiki egemenlik haklarına dair stratejik bir konudur.
İkincisi, o zaman Türkiye’nin parasını ödediği gemileri almasına on yıla yakın engel olup, sonunda dediğini yaptıran Paul Sarbanes’in oğlu John Sarbanes halen Temsilciler Meclisi üyesidir ve babasının izinden Türkiye’ye F-16 satışına engel olmaya çalışmaktadır.
F-16’ları alamamak Türkiye’nin ve NATO’nun Güneydoğusunun hava savunmasını zayıflatır ama Türkiye’yi öldürmez. Ancak F-16’lar karşılığında Yunanistan şartına kabul sözü vermek sadece Erdoğan’a değil, Türkiye’nin stratejik çıkarlarına hasar verir.
Üçüncüyü sona bıraktım. Türkiye’nin Milli Gemi Projesi (MİLGEM) fikri 1990 ortalarında ABD Kongresindeki Yunanistan lobisinin gemi alımını engellemesi üzerine ortaya atıldı. Proje 2000 yılında, gemilerin teslim alınmasıyla işlemeye başladı ve 2004 yılında MİLGEM Proje Ofisi kuruluşuyla korvet tasarım ve yapımı için düğmeye basıldı.

ABD’ye de NATO’ya da yaramaz

ABD Kongresindeki Türkiye-karşıtı lobilerinin silahlı İHA satışının engellenmesi sonucu Türkiye bugün kendi İHA ve SİHA’larını yapıyor, ihraç ediyor. O bakımdan Türkiye, yerli silah sanayiinin hızla büyümesini bir bakıma ABD’deki Yunan lobisine de borçlu.
Biden sözünde durmaz ve F-16 satışı engellenirse bunun Türkiye-ABD ilişkilerine ya da Rusya’ya karşı NATO’nun güçlenmesine bir faydası olmaz ama Türkiye’de savunma sanayiinin daha da gelişmesine faydası olur.
Ancak bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve danışmanlar ekibinin de Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da durup düşünmesinde “Biz de bir yerde hata yapmış olabilir miyiz acaba?” diye kendilerine sormasında yarar var.
Geçmişte yaşananlardan bir örneği Bayar sayesinde verdik. Daha açığa çıkmamış olanlar da vardır. Devlet hafızasına dayanıp dersler çıkarıp ayağı yere basan stratejilere göre hareket etmek yerine güncel siyasi tepkilerle hareket edilirse bu tür düğümlenmeler yaşanması kaçınılmaz oluyor. Düğümlerse her zaman kolay yoldan açılamıyor.

Murat Yetkin

Gazeteci-Yazar

Recent Posts

President Erdoğan to hold landmark meeting with main opposition leader after decade

Turkish main opposition Republican People's Party (CHP) leader Özgür Özel is scheduled to meet with…

6 dakika ago

DEM Parti: “Anayasa yapım sürecine Türkiye’nin ihtiyacı var”

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yeni anayasa görüşmeleri kapsamında DEM Parti Meclis Grubunu ziyaret ederek eş…

2 saat ago

Bu tablo değişmedikçe 1 Mayıs’ın marjinalleşmesi kaçınılmaz

Evet, şimdi önümüzdeki tablo değişmedikçe 1 Mayıs’ın marjinalleşmesi, giderek geniş halk kitlelerine yabancılaşması kaçınılmaz görünüyor.…

4 saat ago

Tarihi görüşme: Özel ve Erdoğan bir araya gelecek

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2 Mayıs…

4 saat ago

Türkiye, İsrail’e karşı soykırım davasına müdahil oldu

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Güney Afrika Cumhuriyet, tarafından İsrail’in Gazze’de soykırım suçu işlediği iddiasıyla…

20 saat ago

Exxon ile LNG anlaşması: Beyaz Saray, Külliye ve Katar ilişkileri

Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar 28 Nisan’da İngiliz Financial Times gazetesine ABD enerji devi Exxon Mobil…

1 gün ago