Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Vize Almak Neden Bu Kadar Zor?

Yazar: Evren Balta / 14 Eylül 2022, Çarşamba / Oda: Hayat
Haritada Türkiye’den vize isteyen ülkeler kırmızı, istemeyenler yeşil, koşula bağlayan ülkeler diğer renklerde gösterilmiş.

1999 yılında henüz Vladimir Putin iktidarda değilken ilk kez Rusya’ya seyahat etmek istediğimde ülkenin Sovyetler döneminden kalma vize düzenlemeleri sorunu ile yüz yüze gelmiştim. Ülkeye girmek için bir davet mektubu edinmeniz gerekiyordu, ama o davet mektubunu nereden ve nasıl isteyeceğiniz belli değildi. Konsolosluğun internet sayfası davet mektubu olmayan kişiler için özel birtakım şirketlere yönlendirme yapıyor ve o şirketler de size resmi yoldan sahte davet mektup düzenliyordu. O dönemde Rusya sosyalist dönemden kalma kurallarla küresel sisteme entegre olabilmek için mafya ile iş birliği yolunu seçmişti.

Evet, vize bir ülkeye girme izni. Ama gösterdiği şey bir ülkeye girme izninden çok daha geniş. Bir devletin kim ve ne olduğu, nasıl işlediği, sınırlarının geçişkenliği, kimi makbul “misafir” olarak kabul ettiği, kimi dışarıda tutmak istediğine dair çok şey gösteriyor.

Vatandaşı olduğunuz ülke size seyahat edebilmeniz için bir pasaport veriyor. Bu pasaportların küresel olarak tabi oldukları hiyerarşiyi ise vize belirliyor. Basit bir Google taraması yaparak bile bir ülkenin pasaportuna başka ülkelerin pasaportu ile karşılaştırarak sayısal bir değer biçen onlarca site bulabiliyorsunuz (örneğin bakınız https://www.passportindex.org/) . Ve evet küresel hareketliliğin yaşam şansını belirlediği, toplumsal sınıfınızın bir ölçütü haline geldiği bir dünyada kaç ülkeye olduğu kadar hangi ülkelere vizesiz girebildiğiniz de pasaportunuzun gücünü ölçüyor.

Türk Pasaportunun Gücü

Türkiye pasaportu sahipleri halihazırda 67 ülkeye vizesiz, 49 ülkeye sınır kapısında vize alarak ve 77 ülkeye vize ile giriş yapabiliyorlar. Bu rakam Türkiye pasaportunu vizesiz seyahat edebilme gücü üzerinden bir dünya sıralaması yaptığımızda 88. ülke yapıyor. Üstüne üstlük Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat edebildiği ülkelerin hemen tamamı coğrafi olarak Türkiye’ye uzak (ve dolayısıyla ekonomik olarak seyahat etmenin zor olduğu) Latin Amerika ülkeleri. Eğitim, tatil, sağlık gibi nedenlerle ve coğrafi yakınlık açısından da Türkiye orta sınıflarının çokça tercih ettiği Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamı Türkiye pasaportuna vize istiyor.

Vize durumu yeni değil. Ama yeni olan bir şey var. Türkiye vatandaşlarından vize isteyen ülkelerden vize alma sürecinin insanı yıldıracak boyutlarda zorlaşmış olması. Zorlaşırken aşağılanma hissinin de katlanarak artmış olması.

Vize reddinin anlamı

Örneğin Barçın Yinanç’ın verdiği rakamlara göre Türkiye pasaportu sahiplerine 2014 yılında yüzde 4 olan Schengen vize reddi 2020 yılı yılında yüzde 12.7’ye ve 2021’de de yüzde 19’a yükselmiş. Üstelik Covid19 sonrası kalkan seyahat yasakları ile artan vize başvurularında hem sürecin zorlaştığını hem de ret oranlarının bu sene 2021’den de kötü olduğunu iddia etmek mümkün. Pek çok kişi ancak aylar ve hatta yıllar sonrasına vize randevusu alabilirken, iş güç sahibi onlarca kere vize almış kişiler bile artık reddediliyor.

Galip Dalay’ın bir yazısında çok yerinde bir biçimde ifade ettiği gibi iktidarın Türkiye’nin dış politikada büyüklük arzusunu savunma sanayii ve jeopolitik aktivizme indirgeyen bir yaklaşımı var. Nüfusun önemlice bir kısmı için ise bu büyüklük arzusu pasaportlarını alıp gittikleri bir özel vize şirketi ofisinde bir anda çöküveriyor.

Bir Devrin Sonu

Bundan sadece 6 yıl önce 18 Mart 2016’da Türkiye-AB arasında Mülteci Mutabakatı imzalandı. Bu mutabakata göre Türkiye mülteci hareketliliğini engeleyebilmek için sınırları daha sıkı koruma altına alacak ve AB sınırlarına yasal olmayan yollardan giriş yapan göçmenleri geri kabul edecekti. Bu antlaşma AB’nın mülteci sorununu dışsallaştırmasını ve Türkiye’nin mültecilerin AB sınırlarına girişlerini engelleyen bir tampon ülke haline gelmesine neden oldu..

Türkiye’nin AB’nin göçmen deposu olmayı kabul etmesinin karşılığında ise AB Türkiye’ye 6 milyar Euro ödeme yapacak ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının AB ülkelerinde vizesiz seyahat edebilmelerine olanak tanınacaktı. Ancak Türkiye’nin vize serbestisi alması için gerekli 72 kıstastan 6’sının hala hayata geçirilememiş olması AB yetkililerine göre vize serbestisi sözünün rafa kalkmasının nedeniydi. Hayata geçirilemeyen kriterlerin en önemlilerinden birinin kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü alanlarında AİHM içtihatlarına uyulması olduğunu burada hemen not düşmek isterim.

Elbette bu konuda Türkiye’nin sorumluluğu büyük. Ancak şu an karşılaşılan durum ne Türkiye’nin AB üyeliği ile ilgili ne de hükümet yükümlülüklerini yerine getirmediği için gerçekleşmeyen vize serbestisi ile. Mesele artık bu ülkenin pasaportuna sahip olanların vize almakta dahi zorlanıyor olmalarına kadar inmiş durumda.

Gidersem Dönmem

Barçın Yinanç ret demenin “ben senin, gidip sonra geri döneceğine inanmıyorum” demek olduğunu ifade ediyor.

MEB Erasmus programı ile yurt dışına giden öğrencilerin bir daha geri gelmediğini, gidenlerin orada kaldığını ve öğrenci seçerken dikkatli davranılması gerektiğini açıklıyor. Mühendisler, doktorlar ülkeyi terk ediyorlar. Öğrenciler artık lise biter bitmez yurt dışına gitmek istiyor. Kuralsızlık, kurumsuzluk, otoriterlik, belirsizlik, adaletsizlik, hayat pahalılığı bu ülkeyi hemen bütün seçmen grupları arasında yaşamaktan memnuniyet duyulan bir ülke olmaktan çıkarıyor.

Artık Türkiye’de yaşayan herkes AB tarafından potansiyel bir mülteci olarak görülüyor. Bırakın AB üyeliğini ve vize serbestisini, bu durum bir döneme hâkim olan “hükümetlerarası ilişkiler zora girdi ama ilişkiyi aşağıdan bağları güçlendirerek sürdüreceğiz” yaklaşımın bile zora girdiğini gösteriyor.

Pasaportu güçlendirmek için

Üstelik Türkiye’deki siyasal iktidarın Batı ile kültürel bağı olan yurttaşları “yabancı unsurlar” olarak görmesinin ve yaşam şansını (ve tadını) azaltmasının çok doğrudan bir sonucu olarak potansiyel mülteciler en fazla Batı ile kültürel bağı olan gruplar olarak görülüyor. Bir zamanlar daha kolay vize alabilen bu gruplar, belki tam da bu nedenle artık vize süreçlerinde bambaşka bir muameleye tabii tutuluyor.

Şöyle diyerek bitireyim, eğer vatandaşlığına sahip olduğunuz ülke kendi nüfusunun büyük bir çoğunluğuna kendini huzurlu ve güvende hissettiren bir ülke değilse bütün dünyanın kapıları da o ülkenin vatandaşlarına kapanıyor. Türkiye pasaportunu güçlü kılmak için iyi işleyen bir demokrasiye, adaletli dağıtan bir iktisadi sisteme, farklı kimlikleri dışlamayan bir barış iklimine ihtiyacımız var.
Ancak yaşamaktan büyük çoğunluğumuzun memnun olduğu bir ülke inşa edersek, rahatlıkla bu dünya yüzünde hareket edebileceğiz.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: Avrupa Birliği, Erasmus programı, Evren Balta, göçmen anlaşması, schengen, Türkiye-AB, vize

OKUMAYA DEVAM EDİN

Açık Radyo’nun yayın iptali: Özgürlüğün kısıtlanışı ve Dar Koridor
Ayrımcılık, şiddet, ihtiyaç sarmalında Türkiye’de Dünya Engelliler Günü
Kuruyan göllerimiz “taşıma su” ile kurtulur mu?
  • Özel istediğini aldı: kararlar nitelikli çoğunlukla, CHP Komisyonda30 Temmuz 2025
  • Etnik Paylaşım Anayasaları Neden Devleti ve Ekonomiyi Felç Eder?30 Temmuz 2025
  • Özel bastırıyor: CHP başındaysan ölümü de göze alacaksın, çekilmiyoruz30 Temmuz 2025
  • Erdoğan Komisyonunun CHP’siz işlevsiz olacağını ne zaman kabul edecek?29 Temmuz 2025
  • Yapay zekâ ve hukuk, oligarşiyi demokrasiye geri döndürebilir mi?29 Temmuz 2025
  • Yapay Zekâ Problemleri: Grok Size Sararsa Ne Yapabilirsiniz?28 Temmuz 2025
  • Marifet söyler gibi itiraflar: orman yangınından İmamoğlu şokuna dek28 Temmuz 2025
  • İki değerli insanın ardından: Altan Öymen ve Süreyya Serdengeçti27 Temmuz 2025
  • İtalya’dan kadın cinayetleri konusunda öncü adım: iyi halsiz müebbet26 Temmuz 2025
  • Eurofighter geliyor: doğru bilinen yanlışlar ve yanıtsız sorular26 Temmuz 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP