İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İYİ Parti’nin Millet İttifakındaki rolünü eleştirerek muhalefet partisini “konumunu yeniden gözden geçirmeye” ve “6’lı masayı terk etmeye” çağırmasına sert tepki gösterdi.
17 Kasım’da gazetecilerin konu ile ilgili sorusuna yanıt veren Akşener, “Milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bir kumar masasında hiç olmadık. Bundan sonra da olmayız,” dedi.
Akşener’in yanıtı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Endonezya temaslarının ardından ülkeye dönüş yolunda gazetecilere yaptığı açıklamada İYİ Partiye “6’lı masayı terk etme” çağrısı yapmasının ardından geldi.
Erdoğan, gazetecilere yaptığı açıklamada, İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırının ardından muhalefet partilerinin “olayların acısını hissetmediğini” belirterek, “bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla beraber hareket ediyorlar. Kendi içinde zaten terör söylemlerini ifade eden kişiler var. Bunların bazılarıyla ilgili dokunulmazlıkların kaldırılmasına yönelik parlamentoda çalışmalar devam ediyor,” dedi.
Erdoğan, “CHP’yi bir kenara koyalım, 6’lı masanın hepsini söylememe gerek yok ama İYİ Parti’nin bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veya aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir,” ifadelerini kullandı.
Akşener: “Zigzaglarına alıştık”
Erdoğan’ın sözlerine sert tepki gösteren Akşener, İYİ Parti “Çizgisinde hiç kırıklık olmayan, dün neyi savunduysa, bugün de aynı şeyi kararlılıkla savunan, aynı fikri savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da olmayız” dedi.
Erdoğan’ın “seçime dair derin bir endişe içinde” olduğu yorumunu yapan Akşener, AKP’nin HDP meclis grubunu ziyaretini eleştirdi.
“Biz bugüne kadar Sayın Erdoğan’ın yaptığı zigzaglara alıştık. Yani, masaya oturan kendileri, açılımları yapanlar kendileri, teröriste terörist diyemeyenlerle aynı yerde bulunanlar kendileri, ama iş zora düştüğü zaman yerli ve milli ilan edilen biziz,” dedi.
Akşener sözlerini şöyle sürdürdü: ”Biz Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının yerlilik ve millilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017’de yapılan ve bugünkü bu ucube sistemi getiren o referandumda çok net, çok açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. İYİ Parti odur.”
6’lı masa senaryoları
CHP, İYİ Parti, DP, Saadet, Deva ve Gelecek Partisi’nin kurduğu “Altılı Masa,” 28 Kasım’da parlamenter sisteme geçiş için hazırladıkları anayasa değişiklik metnini kamuoyu ile paylaşmaya hazırlanıyor.
Altılı masa çalışmalarını sürdürürken, Diken haber sitesinde yayınlanan bir habere göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na seçimlere dair beş ayrı senaryo sunuldu. Senaryolardan yalnızca birinden muhalefet “kazançlı” çıkıyor, diğer senaryolar “Cumhur İttifakı” leyhine işliyor.
Senaryolara göre yalnızca “ortak aday ve liste, masayı hedeflere ulaştırıyor. Meclis veya cumhurbaşkanlığından yalnızca birinin kazanılması halinde ise erken seçim kaçınılmaz görünüyor.”
Buna göre yalnızca masanın ortak bir aday belirlediği ve belirli seçim bölgelerinde ortak listelerle seçime gidilmesi halinde muhalefet için olumlu bir tablo oluşuyor.
“Bu senaryoda ortak aday için partiler birlikte çalışma yürütüyor ve liderler bazı seçim bölgelerinde ortak mitingler düzenliyor. Partiler aynı zamanda bu seçim bölgelerinde ortak listelerle seçimlere katılıyor. Simülasyonlara göre bu senaryoda ortak aday seçimi kazanırken Meclis’te çoğunluk sağlanıyor.”
Her partiye bir yardımcı bakan
Duvar Gazetesi yazarı Nergis Demirkaya’nın haberine göre, Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması halinde Türkiye’nin nasıl yönetileceğini içeren metninde iki temel öneri yer alacak.
Buna göre Altılı masanın ortak bir Cumhurbaşkanı adayı belirlemesi durumunda diğer liderlerin Cumhurbaşkanı yardımcısı olması öngörülüyor.
CHP, mevcut yasal durumun Cumhurbaşkanına yetki devri imkânı vermesi dolayısıyla bu sistemin “ortak yönetim”in hukuki alt yapısı açısından daha doğru olacağı değerlendirmesini yapıyor. Bir diğer öneriye göre ise liderler arasında Meclis’te yer almayı tercih eden siyasetçi olursa bu durumda bazı kararların ve atamaların istişare ile alınmasını sağlayan bir “Danışma Kurulu” oluşturulabilir.
Geçiş sürecindeki yol haritasında kabinenin nasıl oluşacağı da bir gündem maddesi. Altılı Masa’nın ortak yönetim anlayışı doğrultusunda her partinin bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bir bakanı belirleyebileceği konuşuluyor. Sayısının artırılması beklenen diğer bakanların ise Altılı Masa’daki partilerin Meclis seçiminde aldığı oylara göre dağıtılabileceği kaydediliyor.