Deprem siyaseti de sarstı ama herhalde en çok MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sinirlerini bozdu. Dün -yine Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte gittiği- Elbistan’da sıkıntılarını dile getiren depremzedeleri fena azarladı. Hazin, ibret verici bir manzaraydı. Erdoğan’ın seçim kararı arifesindeyken iktidar cephesindeki bu gerginlik eğer acılı depremzedeleri hedef almamış olsa belki anlaşılabilir.
Muhalefet cephesinde ise gerilimi düşürmek için CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dan bir hamle geldi. İYİ Parti lideri Meral Akşener’in 24 Şubat’ta Fox TV’de CHP’yi sert eleştirmesi Altılı Masayı yeniden germişti. Kılıçdaroğlu, Akşener’i aradı. Akşener de Kılıçdaroğlu’nu evine davet etti, 27 Şubat’ta 1,5 saat kadar görüştüler.
Görüşme öncesinde Kılıçdaroğlu’nun Akşener’in 2 Mart’ta Altılı Masanın Cumhurbaşkanı adayı üzerine konuşmaları önerisini kabul ettiği belli olmuştu. Ama aday kararı öncesinde aradaki pürüzlerin giderilmesi gerekiyordu.
Nitekim hem CHP hem İYİ Parti kanadından gelen bilgiler görüşmede aday isminin gündeme gelmediği, deyim yerindeyse eteklerdeki taşların dökülüp yola öyle devam etmenin konuşulduğu yönünde.
Kılıçdaroğlu: 2 Mart’ta belirlenebilir
Başka deyişle, her iki lider de aralarındaki ittifak bozulursa Erdoğan karşısında muhalefetin hiçbir şansı olmayacağının farkında ve “uzlaşmakta uzlaşmış” görünüyorlar; neler üzerinde uzlaşacaklarını 2 Mart toplantısı gösterecek.
Kılıçdaroğlu o toplantıda adaylığını ortaya koyacak mı? Kılıçdaroğlu’nun karakter yapısı ve siyasi geçmişi, kendi adaylığını önermesi önünde engel gibi görünüyor. Gerçi Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ortaya atan ilk isim oldu ama asıl belirleyici 2 Mart toplantısı olacak.
Dün CHP Meclis grubu toplantısı ardından gazeteci Deniz Zeyrek ve Muharrem Sarıkaya ile birlikte Kılıçdaroğlu ile kısaca görüşme imkânı bulduk.
“2 Mart’taki toplantıda isim sanmıyorum ki açıklansın” dedi; “Tabii orada alınacak karara da bağlı. (…) Adayı Belirleriz ve açıklamak için tarih belirleriz. Ancak yöntemi konuşuruz.”
Yani, 2 Mart’ta altı lider adayın kim olacağını belirleseler dahi bunu başka bir gün açıklama kararı alabilir; gerçi o saatten sonra bunu saklamak pratik olarak imkânsız gibi bir şey olacaktır.
YSK kararı ve spekülasyonlar
Kılıçdaroğlu ile görüşmemizde Yüksek Seçim Kurulu’nun deprem bölgesinde yaptığı inceleme ve İYİ Parti’nin depremzedeler için ayrı bir seçmen kütüğü oluşturulması önerisini de sorduk. İYİ Parti’nin önerisine “Arkadaşlar bakıyor” dedi; nitekim dün CHP ve İYİ Partinin Meclis grup yöneticileri ve hukukçuları bu amaçla toplanmışlardı.
YSK’nın deprem bölgesinde yaptığı incelemeler sonucu seçimin yapılmaması ihtimali var mı?
Kılıçdaroğlu “Kabul edilemez! YDK güven veren bir kurum değil” diyor ama zaten Anayasa da buna izin vermiyor. Seçim tarihi yetkisi sadece parlamentoda.
Gerçi Erdoğan’ın bugün, 1 Mart’ta 14 Mayıs tarihini yeniden gündeme taşıması bekleniyor ama bu aslında, 10 Mart’ta Meclis’i feshettiğini ilan etmesi üzerine 60 gün koyup ilk Pazar gününün saptanmasıyla hesaplanan tarih anlamına geliyor.
Belki biraz karışık oldu ama zaten bu ara karışık olmayan bir şey yok.
Özetle Altılı Masa aday kararı, Erdoğan seçim kararı arifesinde.
HDP beklemede
Peki bu ortamda -bana göre hâlâ- kilidi elinde tutan HDP ne yapıyor? Dün Meclis Grup konuşması ardından Kızılay Genel Merkezi önünde protestoya gitmekte olan HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’a sordum.
“Biz bekliyoruz” dedi; “Gelişmeleri izliyoruz. Zaten şu anda tek önceliğimiz depremin yaralarını sarmak.”
Sün Grup toplantısını yöneten Meral Danış beştaş daha önce oy vermeyecekleri tek adayın Mansur Yavaş olduğunu söylemişti. Ancak Buldan konuşmasında birinci önceliklerinin seçimde AK Parti-MHP iktidarından kurtulmak olduğunu söyledi.
Belli ki önümüzdeki günlerde, depremin yaraları soğudukça siyaset daha da ısınacak.