14 Mayıs’ta iktidar lehine oylarla oynandığı ve muhalefetin bunun üzerine yeterince gitmediğine dair vahim iddiaların gerçek mi, dezenformasyon mu olduğu açıklık kazanmalı. Gösler YSK ve CHP’de.
İddialar vahim: bazı sandıklarda muhalefet partilerine verilen oylar tutanaklarda iktidar bloku partilerine yazılarak Yüksek Seçim Kurulu verilerine öyle mi işlendi? Bu durumda kaç sandık vardı? Bu nedenle mi -özellikle milletvekili seçimlerinde iktidar ve muhalefet partileri arasındaki fark bu kadar açıldı?
Tartışma Diyarbakır’ın Bismil ilçesindeki 1234 sayılı sandık tutanağının sosyal medyaya yansımasıyla başladı. Buna göre 267 geçerli oyun kullanıldığı sandıkta Milliyetçi Hareket Partisine 233 oy verilmiş görünürken, Kürt seçmenin çoğunlukta olduğu ilçedeki sandıkta Yeşil Sol Partiye bir oy bile verilmemiş görünüyordu. Durum hayatın olağan akışına aykırıydı.
Bunun hemen ardından, yine sosyal medyada MHP’nin bir milletvekilinin YSP’ye geçtiği, benzeri oy hırsızlığı iddialarının binlerce sandık için geçerli olduğu öne sürüldü. Ankara, Altındağ ve İstanbul, Sultangazi’ye ait oy değiştirme tutanakları yayınlandı.
Vahim iddialar kısa sürede YSK’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki seçimi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önünde bitirdiğini ilan etmesinin de gerçeği yansıtmadığı, aslında Kılıçdaroğlu’nun kazandığı yayınları izledi. Gerekirse oylar yeniden sayılmalıydı.
Organize oy hırsızlığı mı?
Selahattin Demirtaş’ın Twitter’daki “20 bin sandığın her birinden 150 oy çalınsa 3 milyon oy eder ve bu sayı, seçimin sonucunu değiştirmeye yeter” mesajı geldi. Demirtaş organize oy hırsızlığı iddiasındaydı. Seçimde 190 bin 736 sandık kurulmuştu; 20 bin sayısı, muhalefetin o kadar sandıkta kurul üyesi, ya da gözlemci bulunduramadığı iddiasına dayanıyordu. Demirtaş yine aynı tvit serisinde AK Parti ve MHP’lilerin bu sandık kurullarına kendilerini muhalif parti temsilcisi olarak yazdırmaları halinde ıslak imzalı tutanakların YSK’ya o şekilde gönderilmiş olabileceğini de öne sürüyordu.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi gün içinde iddiaları yalanladı. Yayınlanan hatalı tutanaklar YSK’den değil, CHP’nin tutanakları sistemine hatalı girişinden kaynaklandığını öne sürdü.
Oy ve Ötesi’nin sandık tutanakları listesinde sosyal medyada yayınlanan Bismil tutanağında 233 oyun MHP değil, Yeşil Sol’a yazıldığı görülüyordu.
Vahim iddiaların kaynağı nedir?
Bunu yapılan tutanak itirazları sonucu Şanlıurfa’da bir milletvekilliğinin AK Parti’den Yeşil Sol’a, Batman’da (Hüda-Par kontenjanından) bir sandalyenin AK Parti’den yine Yeşil Sol’a ve Mersin’de bir sandalyenin AK Parti’den İYİ Parti’ye geçtiği iddiaları izledi.
Ancak bu iddialar da yalanlandı.
Yalanlama sadece İletişim Başkanlığından gelmedi. YSK’daki Yeşil Sol temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, Türkiye çapında bin kadar sandığa itiraz ettiklerini, itirazları sonucu tutanakların düzeltildiğini ancak “Henüz herhangi bir kentte milletvekili dağılımına etki edecek kadar bir sonuca ulaşılamadığını” söyledi.
Vahim iddialar büyürken CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek “Tüm sandık sonuç tutanaklarımızı biz sistemimize girdik. YSK da girdi diye bir açıklama yaptı; YSK verisiyle uyuşmayan sandıklara itirazlar yapılmış, düzeltme için ilçe seçim kurulları bekleniyordu. CHP “sonuçları değiştirmeyecek nitelikte de olsa” her bir oyun takipçisi olacaktı.
Bu açıklama muhalif seçmeni tatmin etmedi. Kaç sandıkta itiraz edildiği sonucun ve olduğu soruluyordu. Öğlenden sonra CHP’li Erkek Cumhurbaşkanlığı seçimi için 2269, milletvekili seçimi için de 4825 sandığa itiraz ettiklerini söyledi. YSK’dan yanıt bekleniyordu. (*)
Ancak ortada ister YSK ister CHP verilerine dayandırılsın ciddi bir dezenformasyon kampanyası olduğu da görülüyordu.
Bu kampanyayı, özellikle de muhalif seçmenin 14 Mayıs hayal kırıklığı üzerinde oynayarak kim başlatmıştı ve amaçlanan ne olabilirdi?
CHP’deki görünüm
CHP’nin 14 Mayıs sorunları salt bilgi işlem ve veri akışıyla sınırlı değildi ama salt teknik açıdan dahi, seçim öncesi uyarılara rağmen sistemik sorunlar çıkmıştı; Füsun Sarp Nebil’in ayrıntılı analizinden okuyabilirsiniz.
Ancak bir de Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı üyelerinden yeterli seçim çalışması ve oy desteği almadığı iddiaları var ki, CHP açısından en vahim olanı bu. Deva, Gelecek, Saadet ve Demokrat partilerin destek potansiyellerinin üzerinde milletvekili almış olduğu rahatsızlığı da saklanmıyor CHP’de.
Araştırmacı Can Selçuki, Kemal Kılıçdaroğlu’na verilen oyun CHP + İYİ + YSP + TİP oylarının altında kaldığı 662 ilçe saptamıştı; bunların toplamı 519 bin oy, neredeyse yüzde 1’e yakındı. Demek ki Kılıçdaroğlu’na söz verilen bazı oylar sandığa gitmemişti.
Bu konu ve bütün adaylık-seçim sürecinin Kılıçdaroğlu’nun ortaklarıyla toplantısında 28 Mayıs odaklı tartışılması bekleniyor.
Amaç 28 Mayıs yılgınlığı mı?
İddialar vahim ancak aslı çıkmazsa sadece son bir umutla 28 Mayıs’a hazırlanmaya başlayan muhalefet partilerine zararı dokunacak. Bir kez daha “Akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir” tuzağına düşülmüş olacak.
İddialar sadece muhalefeti değil, YSK’ya olan zaten yıpranmış olan güveni daha da artıracağı için iktidarın iddia ettiği 28 Mayıs zaferine de gölge düşürecek vahim bir boyut taşıyor.
O nedenle hem YSK hem CHP’nin bir an önce bu iddiaların aslı olup olmadığına dair, bir dezenformasyon kampanyasının ürünü olup olmadığına dair bir açıklama yapması gerekiyor.
YSK Başkanı Ahmet Yener öğleden sonraki saatlerde sosyal medya paylaşımlarının gerçeği yansıtmadığı ve itirazların yasal süre içinde yanıtlanacağını ilan etti. (*)
Ancak gerek Yener gerek Erkek’in açıklamaları sosyal medyadaki ve muhalif seçmen arasındaki ateşi söndürememişti.
Yine de sandıklarda hile ya da hata yapılmışsa bile bunun sonucu etkileyecek durumda olmadığı görüşü siyasi parti çevrelerinde ağır basıyor.
Ve eğer bazı kuşkular doğru çıkarsa ve bu muhalif seçmeni sandığa gitmekten caydıracak bir dezenformasyon kampanyasıysa arkasındaki demokrasi düşmanlarının açığa çıkarılması da gerekiyor.
(*) Güncelleme: 17 Mayıs 2023, saat 15:52.
