Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yaygın tahminlerin aksine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a 28 Mayıs yengisi ardından kurduğu yeni kabinede, yani bir anlamda yeni A-Takımında neden yer vermediği Meclis koridorlarında hâlâ konuşuluyor.
Gelin görünen nedenleri, yani Anayasa’ya göre milletvekillerinin bakan olamayacağı gerekçesini bir yana bırakalım. Çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimi kazandığı durumda kabinesinde iki ismi yerinde tutma işaretini Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile Turizm ve Kültür Bakanı Mehmet Ersoy’u milletvekili aday listesine koymayarak göstermişti; nitekim Erdoğan kazanınca görevlerine devam ettiler. Aynı şekilde bakanlıklarını sürdürme isteklerini gizlemeyen Soylu ve Akar’a da “Siz aday olmayın” diyebilirdi. Her iki siyasetçinin ümidi de son dakikaya dek sürdü ama Erdoğan 3 Haziran’da ilan ettiği kabinede ve başka ifadeyle yeni A-takımında onlara yer vermedi.
Gelin Erdoğan’ın bu önemli hamlesine Soylu ve Akar isimlerinin ötesine geçecek şekilde, Erdoğan’ın yeni A-Takımı perspektifiyle bakalım.
Silahlı bürokrasinin başları değişti
Türk devlet yapısında, bürokrasisinde, bünyesinde yaptıkları iş gereği silahlı güç barındıran üç birim bulunuyor: Millî Savunma Bakanlığı (MSB), İçişleri Bakanlığı ve bir ölçüde de Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT).
MSB bünyesinde Türk Silahlı Kuvvetleri, kara, deniz, hava kuvvetleri, İçişleri bünyesinde polis, jandarma ve sahil güvenlik birlikleri var. MİT’in kendi güvenlik birimini da yabana atmamak lazım; örneğin 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin püskürtülmesinde payları oldu. Ayrıca Türkiye’de devletin iç, dış ve askeri istihbaratı da bu üç kurumun bünyesinde. (Buna Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki açık ve diplomatik istihbaratı da eklemeliyiz ama onun şimdi konumuzla ilgisi bulunmuyor.)
Cumhurbaşkanı aslında Türkiye’deki üç silahlı bürokrasi kurumunun başındaki isimleri değiştirdi. İkisi, Soylu ve Akar artık Erdoğan’ın A-Takımında yer almıyor. Hakan Fidan ise artık MİT Başkanı değil ama Dışişleri Bakanı olarak hâlâ A-takımında.
Birkaç etken rol oynadı
Örneğin Erdoğan’ın, Soylu’yu Covid-19 salgının en kritik aşamasında Sağlık Bakanı Koca ile takışıp istifa etmesine rağmen, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin arka çıkmasının da etkisiyle yerinde tutmak zorunda kalmasını unuttuğunu sanmıyorum.
Aynı şekilde Soylu ve Akar’ın özellikle 2020-2021 döneminde bazı kamuoyu yoklamalarında beğeni düzeylerinin Erdoğan’ı yakalayıp geçme eğilimi gösterdiği, Meclis kulisinde Soylu’nun Erdoğan’dan sonra AK Parti’nin başına geçebileceği iddialarının yayılmasını da.
Soylu’nun son zamanlarda özellikle ABD ve Almanya’ya karşı Dışişlerini zor durumda bırakan dış politika çıkışları, Soylu ve Akar’ın PKK ile mücadelede medya görünürlüğü olarak öne çıkan rekabetlerinin de Erdoğan’ı memnun etmediği anlaşılıyor. Yeni MSB Yaşar Güler’in medya ilişkilerine Akar kadar açık olmak istememesi buna bağlanıyor.
Akar-Soylu-Fidan üçlüsünün PKK ile mücadelede özellikle 15 Temmuz’dan bu yana önleyici eylem ile daha önce alınmamış derecede mesafe aldığı ortada. Erdoğan, özellikle Soylu ve Akar bağlamında bunu ileriye yönelik siyasi kazananıma çevirme eğilimlerinin önünü kesmek istemiş olabilir.
Yeni A-takımı: diğer isimler
Yeni MSB Güler aslında 2013 yılından bu yana (önce Başbakan, sonra) Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın çalışan askerlerden. On yıldır önce Genelkurmay İkinci Başkanı, 15 Temmuz’dan sonra Jandarma Genel Komutanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve nihayet Genelkurmay Başkanı olarak Erdoğan’ın tanıdığı ve Erdoğan’ı tanıyan bir isim. Şimdi A-Takımının yeni üyesi.
Erdoğan’ın önceki A-Takımında yer alıp şimdi Fidan gibi başka konumda devam eden bir diğer isim de İbrahim Kalın oldu. Cumhurbaşkanının Ulusal Güvenlik Danışmanı konumundaki Kalın artık MİT’in başında.
Onun yerine gelen Akif Çağatay Kılıç, A-Takımının yeni üyesi. Bu konumda ilk deneyimi de İsveç’in NATO üyelik müzakereleri gibi Türkiye’nin halen önündeki en önemli dış politika sorunlarından biri oldu. Erdoğan’ın Kalın’ın yerine Batı-odaklı bakışa sahip TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Kılıç’ı getirmesi de dikkat çekici bir gelişme.
İstanbul Valisiyken Erdoğan’ın Soylu’nun yerine İçişleri Bakanı atadığı İstanbul Valisi Ali Yerkilaya da A-Takımının yeni üyesi. Yerlikaya’nın ilk işleri arasında Soylu dönemi dosyalarına bakmanın da bulunduğu basına yansıdı.
İki pozisyon daha
Erdoğan’ın aslında hep A-Takımı içinde saydığı iki makam daha bulunuyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve TBMM Başkanı. İkisi de değişti. Meclis kulislerinde önceki Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yer değiştireceği konuşuluyordu. Ama ikisi de artık A-Takımı üyesi değil.
Erdoğan daha önce AK Parti Genel Başkan Vekili atadığı Numan Kurtulmuş’a güvenini onu TBMM Başkanlığına aday göstererek teyit etti. Cumhurbaşkanı Yardımcılığına Cevdet Yılmaz gibi ekonomi kökenli bir siyasetçiyi getirmesi ise bu dönemdeki önceliğinin ekonomiyi yola koymak olduğunu gösteriyor.
Belki bu anlamda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de A-Takımından saymamız gerekiyor ama onun için henüz erken.