Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin Suriye’de bir Kürt “devletimsi” yapı oluşturduğunu söyledi. 26 Eylül’de Moskova’da Tunus Dışişleri Bakanı Nebil Ammar ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuşan Lavrov, ABD’nin Fırat’ın doğusunda oluşturduğu bu yarı-devlet (İngilizcesiyle “quasi-state”) yoluyla Suriye “petrol ve tahılını kaçırdığını” da sözlerine ekledi. Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye konusunda yürüttüğü Astana süreci üzerine de konuşan Lavrov, Suriye’ye uygulanan “gayrımeşru Batı ambargoları” nedeniyle ülke ekonomisinin ciddi sorunlar yaşadığını da söyledi.
Bu çıkış, Türkiye’nin 2014’te ABD’nin IŞİD’le mücadeleyi NATO müttefiki Türkiye yerine PKK’nın Suriye kolu PYD ile yapma kararından bu yana geçerli iddiası ve 2016’dan itibaren Suriye topraklarındaki harekatının terörle mücadele gerekçesiyle paralel. Öte yandan Rusya’nın yine 2016 yılında Suriye’de barış için federatif yapı önerdiği ancak Beşar Esad’ın bir Kürt federasyonu fikrini reddettiği de biliniyor.
Suriye’de politika değişikliği mi?
Lavrov’un bu çıkışı Türkiye’nin yeniden tahıl sevkiyatına başlanması için Ukrayna ve Rusya’yı uzlaştırmaya çalıştığı, Ukrayna’nın ise Rusya’yı işgal ettiği topraklardaki tahıl ve diğer kaynaklara el koymakla suçladığı bir dönemde yaptı. Tahıl sevkiyatı konusu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in 4 Eylül’de Rusya’nın Soçi şehrindeki görüşmelerinde de gündeme gelmiş, ancak anlaşmaya varılamamıştı.
Ancak bu arada Ukrayna’nın tahılını Karadeniz’in uluslararası suları yoluyla değil, Tuna Nehri ve ayrıca Romanya, Bulgaristan ve Türkiye karasuları ve Boğazlar yoluyla sevke başlamıştı. Erdoğan 25 Eylül’de Nahçıvan’dan dönerken gazetecilere Rusya’nın -maliyetini Katar’ın ödemesi suretiyle- Türkiye’ye göndereceği tahılın, Türkiye’de öğütülüp una çevrilmesi de seçeneklerden biri olarak, ihtiyaç içindeki Afrika ve Asya ülkelerine ulaştırılması üzerine görüştüklerini söylemişti.
Dolayısıyla Lavrov’un ABD güdümünde Kürt yarı-devleti ya da devletimsisi çıkışı Rusya’nın Suriye’de politika değişikliğinden çok Ukrayna tahıl sorununda Türkiye’ye yakın bir manevra gibi duruyor.