ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in 5-6 Kasım’daki Türkiye ziyareti öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze Krizi ve İsrail’le ilişkiler üzerine önemli bir çıkış yaptı. Gazze krizi nedeniyle İsrail’le ilişkilerin kesilmesinin gündemde olmadığını ancak Başbakan Binyamin Netanyahuı ile artık muhatap olmayacağını söyledi.
Kazakistan’ın başkenti Astana’da 3 Kasım’da yapılan Türk Devletleri Zirvesinden dönüşünde uçağındaki gazetecilere konuşan Erdoğan “Netanyahu hiçbir şekilde bizim için muhatap alınabilir biri değil artık. Onu sildik attık” dedi. Erdoğan İsrail’le ilişkiler konusundaysa “Bağları tamamen koparmak, hele hele uluslararası diplomaside öyle bir şey olmaz” diye konuştu. Erdoğan yine de kesin kararını 12 Kasım’da Riyad’da yapılması beklenen İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi sonrasında vereceğini söyledi.
Tel Aviv Büyükelçisi Ankara’ya çağrıldı
Erdoğan’ın bu sözlerinden bir gün sonra 4 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar’ın “istişarelerde bulunmak üzere” Ankara’ya çağrıldığını duyurdu. Dışişleri açıklamasında karara gerekçe olarak “İsrail tarafının ateşkes çağrılarını kabul etmeyerek sivil halka yönelik saldırıları sürdürmesinden, kesintisiz ve sürekli insani yardım girişine izin vermemesinden dolayı Gazze’de yaşanan insani trajedi” gösterildi.
Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşındaki gibi bir esir değişimi rolü için İsrail’le görüşüp görüşmeyeceği sorusuna Erdoğan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın hem İsrail hem Hamas hem de Filistin Devleti yetkilileriyle görüşmeler yürüttüğü yanıtını verdi. Erdoğan, Gazze Krizinin çözülmesi için başta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı Kalın olmak üzere kabine üyelerinin “diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak” çalıştığını söyledi.
Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Gazze’deki İsrail operasyonlarında sivillerin öldürülmesi konusundaki çifte standardını ise İkinci Dünya Savaşında milyonlarca Yahudi’nin katledildiği “Holokost”un suçluluk kompleksine bağladı.
Erdoğan’ın bu mesajları Blinken’ın Ankara ziyareti öncesinde vermesi yapılacak görüşmeler konusunda da fikir veriyor.
Blinken’ın ziyareti
Blinken’ın Orta Doğu ve Asya turu çerçevesinde Türkiye’ye de geleceği haberleri bir süredir belirsizlikler nedeniyle resmen açıklanmıyordu. Ankara’daki kaynaklar, belirsizliklerin daha çok ziyaret tarihi ve lojistik sorunlardan kaynaklandığını belirtiyordu. Belirsizlik ABD Dışişleri Bakanlığının 4 Kasım’daki yazılı açıklamasıyla kalktı. İsrail’den Ürdün’e geçen Blinken’ın 5 Kasım akşamı Türkiye’de olması ve resmî görüşmelerin 6 Kasım’da yapılması bekleniyor.
ABD Dışişleri açıklamasında Blinken’ın Ankara’da bir Filistin devletinin kurulması dahil “Orta Doğu’da kalıcı barış” için ortaklarla gerekli koşulların yaratılması için ortaklarla çalışma konusunu da ele alacağı söylendi. Ankara bunun için önceliği ateşkesin acilen sağlanması gerektiğine veriyor. Washington ise İsrail’in Gazze’de, şimdiye dek binlerce sivilin öldürüldüğü askeri operasyonunun tamamlanmasını bekliyor görünüyor.
Blinken’ın Ankara’da İsveç’in NATO üyeliği konusunu da açması bekleniyor. Erdoğan 23 Ekim’de İsveç’in NATO protokolünü imzalayıp Meclis olayına göndermişti. Ancak Kazakistan dönüşünde, soru üzerine, “PKK terör örgütünün İsveç’teki faaliyeti üzerine maalesef şu ana kadar alınmış bir tedbir yok” dedi. Buysa Meclis onayının hemen çıkmayacağına işaret ediyor.