İsrail ordusu, 28 Eylül’deki Beyrut’taki Hizbullah merkezine yönelik hava akınlarında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ı öldürdüklerini açıkladı. Hizbullah açıklamadan bir kaç saat sonra Nasrallah’ın “şehadetini” kabul etti. Son son otuz yıldır Orta Doğu coğrafyasında silahlı gücüyle en büyük devlet-dışı aktörlerden olan Şii örgütün liderinin öldürüldüğü böylece doğrulandı.
Saldırı İsrail’in Lübnan’da Hizbullah’a son 10 gün içine vurduğu peşi sıra darbelerin en ağırı oldu.
Zincirleme saldırılar 17 Eylül’de Mossad’ın Hizbullah’ın iç haberleşmede kullandığı çağrı cihazlarına sızıp aynı anda patlatmasıyla başladı. Ertesi gün öldürülen Hizbullah üyelerinden bazılarının cenaze töreninde güvenliği sağlamakla görevli Hizbullah militanlarının elindeki telsizler aynı şekilde patlatıldı. Böylece iki gün içinde İsrail, Hizbullah veya Hizbullah’a destek olan İran yetkililerinden -resmi rakamlara göre- 51’ini öldürüp 3300’ünü hastanelik ederek mücadeleden düşürdü. Aynı zamanda Hizbullah’ın iç haberleşmesini ve emir komuta zincirini de felç etti, bir kısmı Suriye’de bulunan İran Devrim Muhafızlarıyla organik bağlantılarının şemasını çıkardı.
Nasrallah’ı öldürdük açıklaması
Hemen ertesi gün, 19 Eylül’de Lübnan’ın güneyine yeni bir saldırı dalgası başlattı. Bu saldırılarda yalnız 600’a yakın kişi öldürülmekle, 16 binden fazlası yaralanmakla kalmadı, Lübnan Başbakanı Necip Mikati’nin ifadesine göre 500 bin kişi de Beyrut başta olmak ülkenin kuzeyine göç etmeye başladı. İsrail 20 Eylül’de Beyrut’a bir hava akınıyla Hizbullah’ın Özel Kuvvetleri sayılan Rıdvan Gücü’nün komutanı İbrahim Akil’i öldürdü.
24 Temmuz’da Megido havaalanı ve bir askeri birliğin cephaneliğini vurduğunu duyuran Hizbullah, 25 Eylül sabahı Tel Aviv’deki Mossad karargahına İran yapımı Kadir-1 füzeleriyle saldırdı. Füzelerin çoğu İsrail hava savunması tarafından durduruldu. İsrail aynı gün ilerleyen saatlerde Hizbullah’ın füze ve İHA komutanı İbrahim Muhammed Kabeysi’yi öldürdüğünü duyurdu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu 27 Eylül’de BM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada Hamas’a teslim olana dek, Hizbullah’a da “hedeflerine ulaşana dek” vurmaya devam edeceklerini söyledi. İlerleyen saatlerde İsrail ordusu Hizbullah’ın karargahına saldırıp Nasrallah’ı öldürdüklerini duyurdu.
Hizbullah, Hamas, İran, Suriye
İsrail, 30 Temmuz’da Hizbullah’ın askeri sorumlusu Fuad Şükür’ü Beyrut, ertesi gün de Hamas’ın siyasi sorumlusu İsmail Haniye’yi Tahran’da öldürmüştü.
“Kara Eylül” saldırılarının son halkasında Nasrallah’ı öldürerek İsrail Hizbullah’a en ağır darbeyi vurdu. 1982’de Lübnan iç savaşında kurulan Hizbullah, kurucu lideri Abbas Musavi’nin İsrail tarafından 1992’de öldürülmesiyle 1960 doğumlu Şeyh Hasan Nasrallah’ın yönetimine geçmişti.
İsrail’in Nasrallah’ı öldürmesiyle Hizbullah üzerinden Suriye, Lübnan ve Filistin’e müdahale eden İran’ın nasıl bir karşılık vereceği merak konusu. Ancak son gelişmeler, İran’ın İsrail’in bu saldırılarına karşılık vermekten çok Mesud Pezeşkiyan liderliğinde, askeri kurumlar dahil kendi iç sistemini yeniden yapılandırmaya ağırlık vereceğini gösteriyor.
Netanyahu BM konuşmasında, İran’a “Saldırısanız saldırırız” diyerek bundan sonra ilk darbenin kendilerinden gelmeyeceğini de ima etti.
Hizbullah militanlarının Suriye’ye geçip Devrim Muhafızlarıyla güç birliği yapması durumunda Suriye’deki dengelerin nasıl değişeceğiyse şimdilik belirsiz. Bu durumda Suriye’deki iş savaşın Şii-Sünni boyutunda yeniden alevlenmesi riski de bulunuyor.