Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

19 Mayıs: Türkiye tarihinde bir dönüm noktası

Yazar: Murat Yetkin / 19 Mayıs 2022, Perşembe / Oda: Hafıza Kartı

Atatürk, 1927’de TBMM’de okuduğu Nutuk’a “19 Mayıs günü Samsun’a çıktım” cümlesiyle başlamıştı. Türkiye tarihindeki dönüm noktasını saptıyordu.

Bundan 103 yıl önce, 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan başlattığı yolculuk Türkiye tarihinin önemli dönüm noktalarından biri oldu. Bazı başlangıçların başlangıç olduğu, olduğu sırada anlaşılmaz, sonradan adı konur. 19 Mayıs da öyleydi. Gelişmeler, Türkiye’nin Osmanlı Hanedanının iflasıyla bitme noktasına geldiği aşamada 19 Mayıs’ın dipten sekip yukarı tırmanışına başladığı gün olduğunu gösterdi.
Geriye bakınca Mustafa Kemal ve kurtuluşçu arkadaşlarının işgal güçlerine ve onların işbirlikçisi Saray’a direniş bayrağını açtığı yer ve zamanın 22 Haziran 1919 Amasya olduğunu görürüz. Ancak Amasya Genelgesini hazırlayan koşullar 19 Mayıs’ta Samsun’da atılmıştır.
Atatürk, 15 Ekim 1927’de TBMM’de okunması dört gün sürecek Nutuk’a “1919 senesi Mayıs’ın 19’uncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir” diye başlar.

19 Mayıs’taki görünüm

Görünüm şöyledir: 15 Mayıs 1919’da yani Mustafa Kemal Samsun’a doğru yola çıkmadan bir gün önce İngiltere destekli Yunanistan orduları İzmir’e çıkmıştır. 1918 Mondros Mütarekesiyle yenilgiyi kabul eden Türkiye’nin elinde kalan son vatan Anadolu ve Trakya’nın her yanı işgal altındadır. Güney illeri, Adana, Urfa, Antep Fransızların, Antalya ve Konya İtalyanların, Samsun ve Merzifon İngilizlerin işgali, Kars, Erzurum, Artvin, Rize, Gürcü ve Ermeni ordularının tehdidi altındadır. İstanbul’da Payitaht İngilizlerin kontrolündedir ve İngilizler henüz resmen olmasa da fiilen İstanbul’a deyim yerindeyse çökmüşlerdir.
Nutuk’un sonundaki gençliğe hitabında “bundan daha vahim ve elim olmak üzere” diye ifade edeceği üzere, “Saltanat ve hilâfet mevkiini işgal eden Vahdettin mütereddit (kararsız), şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği denî (alçak, zavallı) tedbirler araştırmakta, Damat Ferit Paşa’nın riyâsetindeki kabine âciz, haysiyetsiz, cebin (korkak), yalnız Padişahın iradesine tâbi ve onunla birlikte şahısların vikâye (kayırma, kollama) edebilecek herhangi bir vaziyete razıdır”.

Karamsar olmak, ümitsiz olmak

İsyan başladığında artık pek çok şey göze alınır. Nitekim Payitaht Mustafa Kemal ve arkadaşları hakkında (yazar Halide Edip dahil) idam fermanı yayınlar. Aleyhlerinde müthiş bir karalama kampanyası başlatılır. Direniş ve kurtuluş hareketinin din düşmanlarının bölücü ve yıkıcı girişimi olduğunu söyleyen el ilanları Anadolu’da İngiliz ve Yunan uçaklarıyla havadan dağıtılır.
Bugünkü iktidar sahiplerinden kimilerinin “Keşke Yunan kazansaydı da şeriat, hilafet kalkmasaydı” diyebilen Kadir Mısıroğlu gibilerini baş tacı etmesi boşuna değildir. Çünkü kimilerimizin dedeleri kurtuluş için savaşırken, kurtuluş safında yer tutarken, kimilerimizin dedeleri işbirlikçilerin safındaydı. Bu gerçekle yüzleşmemiz lazımdır: Kurtuluş Savaşı sadece dış düşmanlara karşı verilen bir işgali defetme savaşı değil, onların işbirlikçilerine karşı verilen bir iç savaş niteliğindeydi.
Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik, siyasi, toplumsal tablo kimilerini kötümserliğe, karamsarlığa çekiyor. Ancak karamsar olmak, ümitsiz olmak demek değildir.
19 Mayıs 1919’dan daha kötü durumda değil Türkiye, o zaman ümit varsa, şimdi fazlasıyla vardır.
Atatürk’ü anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: 19 Mayıs, Atatürk, Kurtuluş Savaşı

OKUMAYA DEVAM EDİN

Cumhuriyet İkinci Yüzyılın Eşiğindeyken
23 Nisan, geleceğe güvenle bakabilmek ve 14 Mayıs
Bir akrabalık anatomisi: Ali Kemal, Johnson, Kuneralp, Cemgil
  • İmamoğlu Davası: Gizli Tanıklar Düşüyor, Hakimler Değişiyor, Süre Uzuyor13 Aralık 2025
  • Sekiz yıllık sessizliğin ardından Kıbrıs’ta konuşma zamanı13 Aralık 2025
  • Ankara’da Suriye Asabiyeti Artıyor: Hem SDG Hem İsrail12 Aralık 2025
  • TBMM’de Çocuk Tacizi: “Üstünü Örtmeye Çalışanlar da Soruşturulsun”12 Aralık 2025
  • Mehmet Akif Ersoy Tutuklandı; İktidarın Medya Prenslerindendi12 Aralık 2025
  • Y Kromozomu ve Erkeklik: Çöküş mü, Evrim mi?11 Aralık 2025
  • Futboldan Medyaya, Siyasete Dek Topyekûn Çürüme: Ne Patlamaz Lağımmış?10 Aralık 2025
  • Uyuşturucu Suçlaması: Habertürk, Yayın Yönetmeni Ersoy’u Görevden Aldı10 Aralık 2025
  • İmamoğlu Diploma Duruşmasında: Savunmaya Değil, Suçlamaya Geldim8 Aralık 2025
  • Süreçte Barış Vicdanı Neden Eksik?8 Aralık 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP