Epey çalkantılı geçen birkaç haftadan sonra Altılı Masa 2 Ekim’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde ikinci tur görüşmelere başladı. Toplantıya başlamadan altı partinin hesabından “Biz Kazanacağız” etiketiyle aynı video yayınlandı. Toplantı ardından yapılan açıklamada, tahmin edildiği gibi aday ismi yoktu ama ister “yol haritası”, ister “koalisyon protokolü” deyin “Kazanacağız” iddiasının “Nasıl?” sorusuna yanıt aramaya başladıklarını söylüyorlar. Geç olsun, güç olmasın diyelim…
Muhtemel “Nasıl kazanacaksınız?” sorusuna verilen yanıt “Ortak Çalışma Grubu” kurmak olmuş. Şu dokuz başlıkta çalışacaklarını duyurdular:
• Hukuk, adalet ve yargı,
• Kamu yönetimi,
• Şeffaflık, denetim ve yolsuzlukla mücadele,
• Ekonomi, finans ve istihdam,
• Sektörel ve bölgesel konular,
• Bilim ve teknoloji,
• Eğitim ve öğretim,
• Sosyal politikalar,
• Dış politika, güvenlik, savunma.
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” gibi temel ancak ülkenin ve halkın günlük sorunları hakkında karşılığı zayıf olan kapsayıcı çerçeve ardından ikinci tura somut başlangıç yapıldığı söylenebilir. Böylelikle Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkaracağı adayı da bağlayacak bir program da amaçlanmış görünüyor.
Müstakbel adaya “Kazanacağız” programı
2 Ekim toplantısı aynı zamanda Altılı Masa liderlerinin son haftalardaki dağınıklık ve patinaj görüntüsüne “Kazanacağız” iman tazelemesiyle el koyma, iç tansiyonu yatıştırma, durumu toparlama girişimi olarak görülebilir.
Altılı Masa liderlerinin en azından bir temel konuda anlaştıkları görülüyor. Medyadaki bütün “Aday nerede?” sorularına rağmen “Önce program” diyorlar.
Burada hem CHP içinde bir kesimin “Bir an önce Kılıçdaroğlu” hem de İYİ Parti içinde bir kesimin (Meral Akşener gizli öznesiyle) “Bir an önce Mansur Yavaş” diye bastırmasına karşı, son olarak DEVA lideri Ali Babacan’ın “Kazandıktan sonra ne yapacağımızı kesinleştirelim” yaklaşımı kabul görmüşe benziyor.
Bu önemli, çünkü aday ister Kılıçdaroğlu ister Yavaş, Ekrem İmamoğlu ya da başkası olsun bu programı ve programın bağlayıcılığını kabul etmiş sayılacak. Bu bir nevi “Yeni bir Erdoğan, yeni bir tek adam istemiyoruz” yaklaşımına da yanıt niteliği taşıyor. Aynı zamanda mevcut ve müstakbel adaylara da “Desteğimizi almak istiyorsanız, şahsi oynamak yok” demek anlamına da geliyor.
Altılı Masanın denge ve denetlemesi
Çünkü 2023 seçimlerinde de fazla değişeceği görülmeyen bu parçalı parlamento yapısında Anayasa’nın hemen değiştirilmesi kolay değil ve eğer muhalefetin adayı seçilecekse, Erdoğan’ın tek adam suçlamalarına yol açan yetkilerle görev yapacak.
Altılı Masa 2 Ekim toplantısında aslında “Kazanacağız” iddiasını yerine getirip müstakbel iktidarını kurarsa, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemiyle alabildiğine zayıflatılmış denge ve denetleme mekanizmasını da kurmuş olacak. Gerçekleştirebilirlerse olumlu bir hedef.
İşin başka boyutu da var.
Ortak Çalışma Grubu dokuz ana hedef altında dokuz komisyon kurulmuş olacak. Bu ana hedefler altında çok sayıda alt komisyon demek. Bunun bir anlamı da eğer iktidarı Erdoğan’dan almayı başarırlarsa müstakbel koalisyonun müstakbel kadrolarının da ısınma hareketlerine başlaması anlamına geliyor.
Ayrıca bu Çalışma Grubunun dokuz ana komisyondan oluşması, her partiden en az dokuz yetkilinin düzenli buluşması, konuşması da demek. Belki bu yolla Altılı masa partilerinde kendilerini öne çıkarmak isteyen bazıları birbirlerine sosyal medya üzerinden laf yetiştirmeyi bırakıp yüzlerine karşı ne diyeceklerse derler.