“Bu seçimi iktidar kazanamaz ama muhalefet kaybedebilir” türünden yorumlar giderek daha sık duyuluyor siyasetle ilgili çevrelerde. Bu durum özellikle Altılı Masanın üyelerinden Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun ortak yönetim modeli çıkışından sonra daha da önem kazandı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na kısmen hak verip durumu yatıştırmaya çalışsa da bu çıkış özellikle de CHP ve İYİ Parti bünyesinde rahatsızlığa yol açmış durumda; Masadaki diğer dört partinin oy oranları sorgulanıyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli, Davutoğlu’nun çıkışını kendilerine gümüş tepside sunulmuş bir fırsat görüp kullanıyor.
Ancak masanın aşması gereken sorunlar Davutoğlu’nun çıkışıyla sınırlı değil. Bazıları henüz ortaya çıkmamış ama masanın aşması gereken dört ciddi sorun bulunuyor.
1- Masanın adayı ve yönetim modeli
Altılı Masanın bir sonraki toplantısı 26 Ocak’ta. Toplantının gündemi “Geçiş Süreci Yol Haritası” ve “Ortak Politikalar Metnine” 30 Ocak’ta açıklanmak üzere son şeklinin verilmesi olarak duyuruldu. Ancak bu toplantıda artık Altılı Masanın Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısına çıkaracağı aday konusu da konuşulmaya başlanacak; Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu toplumun konuştuğu her şeyi konuşmaları gerektiğini söyledi.
Erdoğan’ın seçimi Mayıs’ta yapma isteği az çok kesinleştiğine göre adayın Masadan mı çıkacağı sorusu akut hale getiriyor. Deva lideri Ali Babacan, aday adaylığını ilan eden ilk Masa üyesi oldu. Kürt seçmene yönelik, HDP’den de destek alan çıkışlarıyla, diğerleri uygun bulursa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini açıkça söylüyor.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcılığına -Anayasa’yla çelişen- eşit karar ve imza yetkisi talebini sonradan yumuşatsa da bu açıklamaları bir bakıma kendisinin aday gösterilmesinden umudu kestiğini da gösteriyor.
Diğer yandan Kılıçdaroğlu’nun adaylığı yüksek ihtimal özelliğini koruyor; İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aday adaylıkları da hala masada.
2- HDP ve Kürt seçmen
HDP, son olarak Eş Başkanı Pervin Buldan’ın ağzından eğer kendileri muhatap alınmazsa kendi adayını çıkaracağını defalardır söylüyor. Bu durumda seçimin ikinci tura kalması ihtimali yüksek.
Bu çağrının öncelikli muhatabı Altılı Masa ama aslında İYİ Parti lideri Meral Akşener.
MHP, Anayasa Mahkemesi’nin HDP’yi seçime dek kapatması için bastırıyor ama bu durum AK Parti’nin Kürt seçmenle mesafesini daha da artırabilir. Bu iktidarın çelişkisini Altılı Masa değerlendirebilecek mi? Kürt seçmeni cezbetmek Erdoğan’ın ekonomik krizin yanı sıra omuzlarındaki sıkıntılar arasında.
Kürt seçmeni cezbedebilmek Masanın aşması gereken sorunlardan birisi.
3- Milletvekili kontenjanları
Altılı Masanın henüz tam olarak kamuoyuna yansımayan ama içten içe büyüyen bir sorunu da milletvekili adaylıkları. Şu anda CHP ve İYİ Parti dışında yüzde 7 barajını aşabilecek, hatta buna yaklaşan Masa üyesi parti görünmüyor. Dolayısıyla parti liderleri dahil diğer dört parti yöneticilerinin TBMM’ye girebilmesi için ye CHP ya da İYİ Parti listelerinden aday gösterilmeleri gerekiyor.
Bu durum da hem CHP hem de İYİ Parti örgütlerinde şimdiden rahatsızlığa neden olmuş durumda.
İster istemez, partilerin oy oranları kadar güce sahip olmaları gereği tartışması burada da gündeme geliyor.
4- Bakanlık ve önemli makamlar
Seçimi muhalefet kazanırsa Cumhurbaşkanlığı Kabinesi nasıl oluşacak? Liderler kabine de yer alacak mı?
Hangi partiye hangi bakanlığın verileceğinde yine ister istemez partilerin seçimin ilk turunda belli olacak oy oranları rol oynayacak.
Aynı şekilde önemli devlet kademelerine yapılacak atamalarında da seçim ve temsiliyet gücü tartışma konusu olacak. Siyaset kulisinde şimdiden önemli devlet makamları için tartışmanın şimdiden başladığı konuşuluyor.
Bu sorunlar 26 Ocak’tan itibaren Altılı Masa liderlerinin önüne ister istemez gelecek. Muhalefet liderlerinin “İktidar kazanmayacak, muhalefet kaybedecek” türünden yorumları haklı çıkarmamak için önünde fazla zamanları olmayacak.