ABD Temsilciler Meclisinin Çin kökenli sosyal medya platformu Tik Tok’un ABD’de yasaklanmasına yol açacak kararı, iki ülkeyi bir alanda daha karşı karşıya getirmekle kalmadı, küresel ticaret ve istihbarat savaşlarını da tırmandırmaya aday.
Temsilciler Meclisi 13 Mart’ta 65’e karşı 352 oyla Çin teknoloji devi ByteDance şirketi Tik Tok’u 6 ay içinde elden çıkarmadığı takdirde ABD’deki uygulama mağazalarından kaldırma kararı aldı. Siz bunu ABD’nin kontrolüne açık bir şirkete satmadığı takdirde diye de okuyabilirsiniz; zaten oylama öncesinde Amerikalı talipler çıkmaya başlamıştı. Çin Dışişleri Sözcüsü Wang Webin bu zorbaca kararın serbest rekabete dayalı küresel ekonomik ve ticarete darbe anlamına geldiğini ve ters teperek ABD’yi vuracağını söyledi. Çin Komünist Partisi yönetimi kapitalizmin kalesi ABD’ye serbest pazar ekonomisi dersinden sınıfta kaldığını söylüyordu. Tik Tok’un ABD’de 7 milyon küçük işletme dahil 170 milyon kullanıcısı var.
İşin küresel ticaret yönünü şimdilik bir yana bırakıp küresel istihbarat savaşları boyutuna bakalım.
“Yabancı düşman kontrolünde”
Kongredeki Tik Tok hamlesinin Joe Biden yönetimini de kapsayan planlı bir çabanın ürünü olduğu görülebiliyor. Temsilciler Meclisi karar tasarısı daha yenilerde, 5 Mart’ta Cumhuriyetçi Mike Gallagher ve Demokrat Raja Krishnamoorthi tarafından birlikte sunuldu. İki gün sonra da Temsilciler Meclisi’nin Enerji ve Ticaret komisyonunda “yabancı düşmanın” kontrolünde bulunduğu gerekçesiyle oy birliğiyle kabul edildi. Hemen ardından da genel kurulda onaylandı. Kesinleşmesi için senatoda onaylanması gerekiyor.
Ancak Senato’da bu tartışmanın alt yapısı tamamlanmış durumda. Temsilciler Meclisindeki oylamadan iki gün önce Senato Seçilmiş İstihbarat Komitesinde Küresel Tehditler başlıklı bir oturum yapıldı. Oturuma ABD’nin en üst düzey iç ve dış, sivil ve askeri, 6 istihbarat başkanı katıldı. Sayacak olursak; Ulusal İstihbarat Başkanlığı (ODNI), CIA, Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA), Savunma İstihbarat Dairesi (DIA), FBI ve Dışişleri İstihbarat ve Araştırma Dairesi başkanları. İstihbaratçı bir tanıdığımın dikkatimi çekmesiyle ben de bu oturumun kapalı bölüme geçilmeden önceki kısmını internet üzerinden başından sonuna izledim.
Tik Tok ilk üç tehdit içinde
Oturumu yöneten Senatör Mark Warner’ın daha sunum konuşmasında “Amerikan demokrasisini tehdit eden” etkenler konusundan istihbarat şeflerinden almak istedikleri bilgiler arasında Tik Tok’u saydı.
İşin ilginç yanı istihbarat şefleri, henüz Çin’in Tik Tok’u istihbarat faaliyeti için kullandığını saptamadıklarını söylediler; ama tehdit ihtimalinin büyüyordu. Çünkü Çin Komünist Partisi bu yolla 170 milyon Amerikalı hakkında, onların gönüllü olarak sağladığı bilgileri topluyordu. Asıl önemli olansa bu bilgilerin nasıl işlendiğine dair algoritmaydı. Amerikalılar bu algoritmayı çözememişlerdi. Bu bilgilerin Çin tarafından Amerikan toplumunu yönlendirip, kışkırtmak, ya da ABD’nin hala üstün olduğu bazı teknolojilerin çalınması amacıyla kullanılmasından endişe ediyorlardı. Çünkü Tik Tok’a vatandaşlar tarafından girilen her bilgi, yüz fotoğraflarından manzara fotoğraflarına dek, anında yapay zeka tarafından işlenip “öğreniliyor” ve çözemedikleri o algoritmaya ekleniyordu.
Senatodaki oturumdan edindiğim izlenim, istihbarat şeflerinin “ABD demokrasisini” tehdit sıralamasının ilk üçü şöyle sıralanıyordu:
- Tik Tok,
- Metamfenatamin, fatenil türü uyuşturucu maddeler
- Yapay Zeka
Yasadışı göç de vardı ama öncelikler bunlardaydı.
Çin, Rusya, Meksika
Bu üç konuda da yollar üç ülkeye çıkıyordu Amerikalı istihbaratçılara göre: Çin, Rusya ve Meksika.
ABD’nin güney komşusu Meksika hem yasadışı göç hem de uyuşturucu kaçakçılığı konusunda öne çıkıyordu. Uyuşturucu kaçakçılığında eroin, kokain gibi bildik uyuşturucuların yanı sıra ve ucuzluğu bakımından onlardan da şiddetli bir şekilde yaygınlaşan (fetanil, metamfetamin vb) gibi sentetik uyuşturuculardan söz edildi. Bir senatör Meksika’yı seçilmiş hükümetin mi uyuşturucu kartellerinin mi idare ettiğini sordu. Bir başkası, seçim bölgesi Filadelfiya’da uyuşturucu müptelalarının sokakları doldurduğundan şikâyet etti.
Buradan Tik Tok’un yanı sıra bir Çin bağlantısına daha geldiler: sentetik uyuşturucular Meksika’da imal edilip ABD’ye kaçırılıyordu ama yapımında kullanılan kimyasal maddeler Çin’den geliyordu.
Rusya ise devreye Yapay Zekâ ve dijital operasyonlar konusunda giriyordu. Ukrayna savaşının başında “Sen Petersburg’taki trol çiftliklerinin” Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski’nin halkı teslim olmaya çağıran sahte videosu örnek gösterildi.
Ukrayna, Rusya, Çin
Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran bir ittifak kurmuşlardı ve sadece silah ticareti konusunda değil, yapay zeka konusunda da birlikte çalışıyor olabilirdiler. Tik Tok orada da manzaraya giriyordu.
Ukrayna savaşı üzerinde epey duruldu oturumda. Rusya’nın iki yılda Afganistan Savaşındakinin dört katı asker yitirdiği bilgisi verildi. İlginç olan iki ayrıntı vardı. ABD Ulusal İstihbarat Başkanı Avril Haines, Rusya’nın askeri malzeme kayıplarına rağmen ordusunu hızla güncelleştirdiğinden söz etti. Bununla eski tankların, topların yerini modern silahların mı aldığını açıkça söylemedi ama özellikle nükleer silah, siber ve uzay savaşında mesafe alıyordu.
Rusya, Çin’e ekonomik olarak bağımlı hale geliyordu.
CIA Başkanı William Burns ise Rusya-Ukrayna savaşına dair faklı bir değerlendirmede bulundu. Kongre’de bekleyen Ukrayna’ya askeri yardım paketine işaret ederek, bu yardımın gitmemesinin Hint-Pasifik bölgesindeki Amerikan çıkarlarına zarar vereceğini söyledi. Ukrayna’ya yardım edersek yarın Çin saldırırsa Tavyan’a da yardım edemeyiz demeye getiriyordu.
Sadece Tik Tok değil yani ABD’nin Çin’le derdi.
Türkiye’deki durum
Eldeki son Tik Tok’un Türkiye’de 30 milyon kadar kullanıcısı bulunuyor. Bu kullanıcı sayısı Türkiye’yi dünyada 10’uncu sıraya yükseltiyor. Ocak 2022’de TBMM’nin Dijital Mecralar Komisyonuna faaliyetleri konusunda bilgi veren Tik Tok’un Türkiye’de ödediği vergi 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 30 artışla 449 milyon lira olmuştu.
İçişleri Bakanlığına göre son dönemde Türkiye’de yakalanan sentetik uyuşturucu miktarında artış var. Bakanlık son olarak 17 Şubat 2024’de değişin illerde düzenlenen operasyonlarda 1 tondan fazla sentetik uyuşturucuya el konduğunu açıklamıştı. Metamfetamin Türkiye’de de özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşıyor. Orta Doğu’da yaygın kullanılan captagon da Türkiye’de en çok ele geçen sentetik uyuşturucular arasında.