Teknoloji Yazarı / Sunday Kurucu Ortak
[email protected]
Türkiye’nin gündemi çok yoğun, belki pek çoğunuzun takip etmeye fırsatı olmadı ama yurtdışında fikir ve fikri yayma özgürlüğü konusunda muazzam tartışmalar yaşanıyor. Internet’te Neil Young ve Spotify kelimelerini aratırsanız konunun ne kadar dallanıp budaklandığını rahatlıkla görebilirsiniz. Normalde en önemli konular bile birkaç gün içinde unutulurken internet alemi yaklaşık bir haftadır konuyu hararetle tartışıyor. Bence de
Global haberleri takip eden pek çok insan için Bitcoin ve Kazakistan’ı aynı cümle içinde duymak hatta Kazakistan’da olan olaylar neticesinde Bitcoin’in değerinin oynadığını öğrenmek kafa karışıklığı ve şaşkınlık yarattı. Kazakistan hükümetine karşı protestolarla Bitcoin’in ne alakası olabilirdi ki? Çok doğru bir soru aslında çünkü hükümete karşı yapılan protestolarla Bitcoin’in fiyatı arasında doğrudan bir ilişki yok.
İnsan böyle durumlarda ben demiştim demek istemiyor ama daha geçen hafta Kriptopara piyasalarında yeni Çiftlik Banklar yolda diye yazdıktan sonra 22 Nisan’da Thodex hadisesi patladı.Haberlere göre Kriptopara borsası Thodex 21 Nisan gecesi tüm işlemleri durdurdu. Kurucusu Faruk Fatih Özer bu borsada işlem yapan ve bakiye bulunduran herkesi sistem dışına çıkardı. Sonra da 390 bin kullanıcının
İki gün önceki yazımda devlet aşırı spekülatif kriptopara işlemlerini bahane ederek alım satımı kısıtlayıcı ve hatta kriptopara piyasasını daha doğmadan boğabilecek geniş kapsamlı yasaklara gidebilir diye yazmıştım. İlk yasak 16 Nisan 2021 itibarıyla geldi.“Ödemelerde kripto varlıkların kullanılmasına dair yönetmelik” ile hem kripto varlıkların günlük ödemelerde kullanılması yasaklandı, hem de ödeme kuruluşlarından kripto varlık alım satımı
Yıllar önce Türkiye’de büyük bir FX (döviz) operasyonu yöneten bir kurumsal yatırım firması yöneticisi ile konuşurken bana “Türkiye’de kumarhaneler açılsın, FX piyasası ölür” demişti. Şu anda aynı durumun kriptopara piyasasında yaşandığını görüyorum.İnsanımız büyük ümit ve hayallerle, bir koyup bin kazanacağının sanrısı ile kriptopara piyasasına saldırmış durumda. Öyle ki artık Tik Tok’ta bile dans eden gençlerle
Veri güvenliği çok önemli ama aynı zamanda da çok uçucu bir kavram. Adeta adı var kendisi yok. Aslında herhangi bir bireyin, yaşı, adresi, adı soyadı, TC kimlik numarası, sağlık bilgileri, telefon numarası, kredi kartı bilgisi gibi tüm kişisel bilgilerinin lüzumsuz yere istenmemesini, lüzumsuz yere saklanmamasını, işlenmemesini ve başkaları ile paylaşılmamasını sağlamak üzere iyi niyetle çıkarılmış
Ben 1980 doğumluyum, nice seçimlere tanık oldum. Seçim vaatlerinde sağ partilerin bireyden çok altyapı yatırımlarını öne çıkardığına defalarca tanık oldum. Yol yaptık, baraj yaptık, santral yaptık, havalimanı yaptık ve benzeri sözler kulaklarımda defalarca çınladı. Hatta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın her yerde söylediği “yol medeniyettir”, dolayısı ile biz yol yaparak medeniyet ulaştırıyoruz söylemlerini çok net hatırlıyorum. Son
Önceki gün Amerikan devleti ve 48 eyalet Facebook’a karşı bir tekelleşme davası açtı ve Facebook’un bölünmesini istedi. Ticari işletmeler ve devletler yüz yıllardır hem karşı karşıya geliyor hem de birlikte çalışıyorlar. Global varlık gösterebilmeyi başarmış kurumlar ise güç zehirlenmesi yaşayıp oyunun kurallarını belirleyenin, hakemin ve oyunun mutlak sahibinin devletler olduğunu unutabiliyorlar. Buna en son örnek
Dijitalleşme ile birlikte kişisel veri kavramı da hayatımızın önemli bir parçası haline geldi. Daha önce de bir kimlik numaramız, banka hesaplarımız, adresimiz, işimiz, sevdiğimiz şarkıların listesi, en sevdiğimiz yemekler, alışveriş yapmaktan en çok hoşlandığımız marketler vs. vardı. Fakat bunların hepsi birbirinden bağımsız işletmelerin bilgisi dahilindeydi. Sürekli gittiğiniz lokanta belki en sevdiğiniz yemeği bilebilirdi ama en
Türkiye’de hukuk son dönemde en çok konuşulan konulardan biri. Sonuçlanmayı bekleyen davaların çokluğu, sosyal medyanın nabzına göre adalet dağıtan mahkemeler, tarafsızlık ilkesinin çöpe atıldığı kararlar, çevre felaketlerine yol açacak kararlar, çoklu baro sistemine geçiş, yargılama sürecinin cezanın kendisi haline dönüştürülmesi gibi birçok başlık altında hem televizyonlarda hem de sosyal medyada hukuk sistemimiz tartışılıyor. Yapay Zekâ