Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) 2021–2024 yılları arasında düzenlediği konser ve etkinliklere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 13 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında dönemin belediye bürokratları ile bazı organizasyon şirketlerinin yetkilileri bulunuyor. Soruşturma, İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerinin 31 Ocak 2025 tarihli raporuna dayanılarak başlatıldı. Rapora göre, 130 konserin 33’ünde kamu zararına yol açtığı iddia edilen usulsüzlükler
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve CHP’li belediyeler soruşturmalarında iktidarın dezenformasyona başvurduğunu, buna karşı durduklarını ve durulması gerektiğini söyledi. Yargının AK Parti döneminde yapılan yolsuzlukları görmezden geldiğini söyleyen Yavaş “Bir kısmını görüp, bir kısmını görmemekten büyük adaletsizlik olur mu?” diye sordu. Hafta başında Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım’da Ankara Büyükşehir Belediyesine usulsüz harcama soruşturma başlatmasından saatler sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine aynı gerekçeyle soruşturma başlattı. Bunun öncesinde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan SGK borcunu ödemeyen belediyelere haciz getireceklerini açıklamıştı, Ankara’yı özellikle öne çıkarmıştı. Yavaş “Toplu bir hücum başlatıldı” diyor. Haksız sayılmaz. Aynı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, resmi şehir ambleminin değiştirilmesi konusunda girişimde bulunacağını açıkladı. ABB’nin X hesabından yapılan duyuruda, gelen “yoğun başvurular” ardından önerinin ABB Meclisine önerilmesine karar verildiği söylendi. Bunun nedeni, amblem değişikliğinin Meclis’in üçte iki çoğunluğuna bağlı olması ve CHP’nin üçte iki çoğunluğa sahip olmaması olarak açıklandı. ABB Başkanlığı açıklaması şöyle: “31 Mart 2024 Yerel
Faruk Koca adını siyaset gazetecileri de kamuoyu da ilk kez Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 2003’te Başbakan olduğunda duydu. Erdoğan, Çankaya’daki Başbakanlık konutunda oturmayı reddetti ve Ankara çanağının kuzey ucundaki Keçiören’de oturacaktı. Bu da bir tavırdı; cumhuriyetçi-laik elitlerin mahallesi olarak gördüğü Çankaya yerine dindar milliyetçilerin mahallesi gördüğü Keçiören’i tercih etmişti. Kirada oturacaktı; ev sahibi Faruk Koca idi.





