Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 2020 cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan ve neredeyse bir yıldan fazla devam eden “fetret devri” 23 Ocak seçimleri ile nihayet geride bırakıldı. 23 Ocak seçimleri birçok açıdan değişik değerlendirmeler yapılabilmesine olanak veren sonuçlar doğurdu. İktidar UBP; muhalefet CTP Seçimde sağın ve solun bloklaştığı, adeta iki partili bir sistemin oluştuğu, sanki cumhurbaşkanlığı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan KKTC Meclisi’ne hitap ederek Lefkoşe’deki Metehan bölgesinde bir cumhurbaşkanlığı külliyesi yapılacağını söyledi. Erdoğan’ın Kıbrıs seyahati öncesinde cumhurbaşkanın bir müjde vereceği duyurulmuş, bunun adada “iki devletli çözüme” yönelik bir açık bir siyasi hamleyi duyuracağı yorumları yapılmıştı. KKTC’nin adının Kıbrıs Türk Devleti şeklinde değiştirileceği dahi iddia edilmişti. Ancak, müjdenin inşaat olduğu ortaya çıktı.
1974’teki Kıbrıs harekâtından beri kapalı olan ve Türklerle Rumlar arasındaki barış müzakerelerinde kritik önem taşıyan Maraş bölgesinin bir kısmı, ziyarete açıldı. Gazete Duvar’ın haberine göre, adanın Türk tarafında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminden üç gün önce gelen etkinlik kapsamında halkın ve basın mensuplarının asker ve polis eşliğinde “hayalet şehir” olarak bilinen bölgeye girişine izin verildi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından rakibi