Diyarbakır’da öldürülen 8 yaşındaki Narin Güran’ın katli ile ilgili dava tutuklu sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ın itirafı ile yeni bir boyut kazandı. İtiraf cinayetle ilgili daha fazla soru işaretine sebep olurken, köyün çocuk ölümleri ile dolu geçmişi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çocuklar ile ilgili yapılan araştırma raporu akıllardaki soruları arttırıyor. Narin, 21 Ağustos’ta Diyarbakır’ın
Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu, Narin Güran’a ilişkin adli belgeler ile otopsi raporu değerlendirilerek hazırladığı raporu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi. Kurul, Narin Güran’ın ölümü nedenini “ağız burun kapanması ve boyuna bası sonucu oksijensiz bırakılması” olarak belirledi. DW Türkçe’nin haberine göre raporda ayrıca “Narin’in bu bulgunun dışında başkaca bir travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı” kaydedildi.
“Son iki yılda Narin gibi en az 133 çocuğun yaşamını kaybettiğini biliyor musunuz?” FISA Çocuk Hakları Merkezi’nin yalnızca medyada yer alan haberleri tarayarak elde ettiği bilgilere göre 2022 yılından bu yana en az 133 çocuk ev içi şiddet sonucu, çocuk cinayetlerinde veya şüpheli ölümler nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümü ve ölümünün
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 26 Aralık’ta, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, kendisine, “bana masal anlatma” diyen Devlet Bahçeli’ye inat, bir masal anlattı. Masal o ki: Ülkenin birinde zalim ve zengin bir kral yaşarmış. Bu kralın kendisi zenginken, halkı çok fakirmiş. Kralın çocukları işler kurar, zengin olur, gemiler alır, filolar kurar, ticaret yapar, bir eli yağda
Gelinen aşamada Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye-AB ilişkilerine, daha doğrusu Avrupa Birliğine (AB) bakışının adını artık daha açık koyabiliriz: onların demokrasi ve özgürlükler anlayışını istemiyor, ticaret ve yatırım imkânlarını istiyor. Ha bir de temel olarak Anadolu kaplanlarını memnun etmek için vize kolaylıklarını. Bunu daha nazik ifadelerle bir düre önce yıllarını Türkiye-AB ilişkilerine vermiş, halen Global İlişkiler
Yeterli önlemler alınmadığı için, maden işçilerimizin maruz kaldığı, hepimizi derinden etkileyen Amasra Maden Faciasının ardından, felaketin nedenleri konuşuluyor. “Havalandırma sorunluymuş”, “fanlar iki yönlü çalışmıyordu” gibi nedenler sıralanırken, felaketin ilk saatlerinde arşivden önümüze düşen, her satırı bir felaketin geldiğini bildiren Sayıştay Başkanlığı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Tim 2019 yılı denetim raporu patlamaya ışık tuttu. Bu