2024 seçimleri Türkiye siyasetinde uzun zamandır görülmemiş bir seçmen hareketliliğine sahne oldu. Seçmen tercihlerinin seneler boyu kemikleşmiş bir tablo sergilediği ülkemizde, bu kez tüm parti seçmenlerinde dikkat çeken kopuşlar izlendi. Kopanların bir kısmı sandığa gitmezken bir kısmı parti değiştirdi. Hem sandığa gitmeme, hem de parti değiştirme oranı iktidar seçmeninde daha fazla gerçekleşirken, CHP, seçmenini en
CHP son derece çekişmeli geçen 4 Kasım Kurultayında Genel Başkanını değiştirdi: delegeler Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerindeki başarısızlığa rağmen istifa etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine partinin TBMM Grup Başkanı Özgür Özel’i seçti. Seçime “Değişim” sloganıyla giren Özel, 5 Kasım sabah saatlerinde sonuçlanan ikinci tur seçimde 536’ya karşı 812 oyla CHP’nin yeni Genel Başkanı seçildi. Özel seçilmesi ardından
2023 seçimleri sonrası siyasi atmosferimiz hızla değişti. Belki de en somut değişiklik, siyasi ilginin kaybı olarak gerçekleşti. Katılım oranının yüzde 85 üzerinde gerçekleştiği bir genel seçimin sonrasında siyasete ilgi adeta serbest düşüşe geçti. Demokratik kanalların zaten oldukça kısıtlı olduğu bir ortamda, hele de yeni bir seçime aylar kala bu siyasi ilgisizlik, ya da “apati,” kaygı