Önceki gün bir rekor kırdık. Maalesef dün bir rekor daha kırdık hem enfeksiyon sayısı hem ölüm sayısında. Korkarım yarın da rekor kıracağız. Bu gidişle daha sonraki gün de. Durum kötüleşiyor. Oysa böyle olmayabilirdi.Yeni Covid enfeksiyonları üssel bir şekilde artıyor. Bulaşma hızı, ivmelenerek yükseliyor. Ölüm sayıları da öyle. Adetya her gün bir uçak düşüyor, içindekilerin hepsi
Salgının başından beri konuyla ilgili uzmanlar, kurumlar olarak gidişatla ilgili rakamların (yeni vaka sayıları, ölümler, test sayıları vb) yerleşim birimlerine göre il, il, ilçe, ilçe ilan edilmesinin gerekliliğini döne döne vurguladık. Zira virüs her ili aynı anda ve aynı şiddette etkilemiyordu. Herkesin kendi yaşadığı il ve ilçedeki durumu bilmesi hem vatandaşların içinde bulundukları riske uygun
“Kontrollü normalleşme” arayışlarının yine gündemde olduğu şu günlerde, uzmanlaşmanın ve liyakatin “yine” askıya alındığını ve tek sesin, “ekonomi ve siyasetin tek sesinin” bütün alanlarda karar verici olduğunu gözlemliyoruz. Bu bile iletişimin gereksiz görüldüğünün, önemsizleştirildiğinin göstergesi değil mi? “Siz ne anlarsınız ki rektörünüzü seçeceksiniz? Siz mi anlayacaksınız başarının ne olduğunu? İller arası farklılık yapalım; ama onu
Önce kavramım kendisiyle başlayalım: Topluluk Destekli Tarım (TDT). Yani, bir üretici ile bir tüketici grubunun iki tarafın da ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde işbirliği yaptığı bir dayanışma modeli. Genellikle tüketicilerin ön ödemelerini ve teslimde sorumluluk üstlenmesini içeriyor. Belirli bir alanda sezon boyunca üretilen ürünler TDT katılımcılarına eşit şekilde paylaştırılıyor. Böylece tüketiciler hem risklere hem de bolluğa
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 17 Kasım’daki Kabine toplantısı ardından duyurduğu ek tedbirlerin Covid-19 virüs salgınının artan bulaşma hızını kesmekte yeterli olup olmadığından önce dünyadaki tablonun Türkiye’yi nasıl etkilediğine kısaca değinelim. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü 16 Kasım tarihli basın toplantısında kuzey yarımkürede salgın sarmalındaki -Türkiye dahil- bütün ülkelere çok net bir mesaj verdi: “Rehavet zamanı değil.
Son haftalarda ben de tüm vatandaşlar gibi (istisnalar olabilir) döviz kurlarındaki dalgalanmaları izliyorum. İzlerken de keşke diyorum Koronavirüs de piyasalar gibi olsa. Yani birkaç yeni atama, bizi yönetenlerin bazı açıklamalarına cevaben hemen biraz durulsa. Ekonomiden anlayanlar, kalıcı çözümler için açıklamaların ötesinde eylem gerektiğini söylüyorlar. Öyledir mutlaka, ama ben biraz durulmaya bile razıyım. Azıcık hızını kesse,
Salgınla mücadele yönetimi yaz aylarını Temizlik-Maske-Mesafe, TaMaM diyerek boşa harcadı. Tamam olmadığını o zaman da çok söyleyenler oldu. Şimdi ancak bir küsuratını açıkladıklarını öğrenmiş olduğumuz vaka sayıları varken, yani bulaşmanın birçok odağı varken ve üstelik bulaşma hız kesmemişken bireysel tedbirlerle salgını kontrol edemezsiniz dedik. Söylenenlere kulak tıkadılar, uyarı yapmaya çalışanlar hain ilan edildi, bugünlere geldik.
Her sabah uykudan uyanıklığa geçtiğim bulanık anlarda, bugün ne kötü haber alacağım endişesini yaşıyorum. Sonra, gün içinde mesajlar -bazen çok uzun zamandır iletişimim olmamış bir tanıdıktan- telefonlar gelmeye başlıyor. Doktor gruplarında kimi benden genç, kimi benden yaşlı kaybettiğimiz hekimlerin hikayeleri paylaşılıyor. Birçok bebeğin sağlıkla dünyaya gelmesine yardım etmiş benden çok genç bir kadın doğum hekimi,
Dün Ankara’da bir doktor arkadaşım, Covid tanısı konup ilaç verilerek evine gönderilen, ama evde durumu ağırlaşan bir yakınına yoğun bakım yatağı bulmak için nasıl endişe içinde hastane hastane boş yer araştırdıklarını anlattı. Sonunda neyse ki küçük bir hastanede, tanıdığı bir başhemşirenin de yardımıyla bir yer bulunabilmiş. Telefonda bunları dinlerken, şehrin merkezi yerlerinden birinde sokaktaydım. Duyduklarımla
Sizi bilmem ama ben akşamları gösterilen yeşil slaytları izlemeyi çoktan bıraktım. Bu slaytlarda gösterilen sınırlı sayıda veriden vaka sayıları diye gösterilen rakamların salgının gidişatı hakkında bir fikir vermekten uzak olduğunu geçen yazımda gerekçeleriyle anlatmıştım. Bir süre yoğun bakımlara yatış sayılarını toplayıp çıkararak salgının hızı konusunda dolaylının dolaylısı bir fikir sahibi olmaya çalıştım. Sonunda Sağlık Bakanı