Evet, şimdi önümüzdeki tablo değişmedikçe 1 Mayıs’ın marjinalleşmesi, giderek geniş halk kitlelerine yabancılaşması kaçınılmaz görünüyor. Bunu başta CHP olmak üzere emeğin ve emekçinin (ve artık giderek emeklinin de) haklarına değer veren bütün partilerin ve işçi sendikalarının değerlendirmesinde yarar var. Bu 1 Mayıs’tan 1 Mayıs’a hatırlanmayacak kadar ciddi bir durum. Ve hayır, bu bir “İktidar 1
1 Mayıs’ta sadece Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın izin verdiği yerler emekçilerin, emeklilerin, sesini duyurmak isteyenlerin Emek ve Dayanışma Günü kutlamalarına açık. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “İzin vermeyeceğiz” demesi yetmedi. CHP lideri Özgür Özel bunun üstüne TBMM Kürsüsünden “Taksimi kapatmak Anayasaya aykırı” deyince bu defa sözü Erdoğan aldı. İşçi ve İşveren temsilcilerinin birlikte yer aldığı Çalışma Meclisi
İstanbul Atatürk Kültür Merkezi, AKM, on üç yıl sonra, onca siyasi kavganın ardından hatırı sayılır bir debdebe ile açılınca, koşarak gittim ve bu yeni merkezi gezip turlamak isteyen meraklı kalabalığa ben de karıştım. Alışılmadık biçimde konser yokken de kapıları açık tutulan büyük salona girip koltuklara oturdum, sahneye baktım, fuayede dolandım, sergileri gezdim ve kültür sokağı
Zeynep Miraç Bir İtalyan mimarın şöyle dediği rivayet edilir: “Türkler, İstanbul’u 1453’te fethettiler ama hâlâ yerleşemediler.” Yalan değil. 567 yıllık bir şantiye bu şehir. Son zamanlarda ağzımıza sakız ettiğimiz, “Coğrafya kaderdir” saptaması yalnız insanlara mı ait? Kader, bazen mekanların da yakasını bırakmıyor. Taksim Meydanı’nın çilesi de bir türlü bitmiyor. Yıllardır şekilden şekle giriyor, her gelen