Her seferinde büyük bir naiflik ve iyimserlikle, lağımın bu defa patladığını düşünüyor toplumun bir kesimi. Son birkaç aydır el konulan holdingler, yasadışı futbol bahisleri, kara para soruşturmalarıyla iç içe geçmiş ve nihayet uyuşturucu ve henüz bilmediğimiz başka boyutlara uzanan medya bulaşıklıkları yine toplumun hep işlerin bir gün düzeleceğini ümit eden, iyi niyetli kesiminde lağımın bu
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek genellikle mutedil bir üslupla konuşuyor ama bazı durumlarda verdiği mesajlar demirden leblebi gibi oluyor. 4 Kasım’da İstanbul’da Türkiye Sermaye Piyasaları Birliğinde (TSPB) yaptığı konuşmada söyledikleri de öyle. Bazı fonlar üzerinden Borsa manipülasyonu yapıldığını bildiklerini söyleyen Şimşek bunlarla “mücadele dozunu artıracaklarını” söyledi. Şimşek, TSBP toplantısına vermek istediği en önemli mesajın
Ekrem İmamoğlu’na casusluk soruşturmasıyla birlikte gazeteci Merdan Yanardağ’ın gözaltına alınması ardından yöneticiliğini yaptığı Tele1 kanalına devletçe el konulup başına kayyım atanması giderek bir medya darbesi boyutlarına tırmanıyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyım atanan İbrahim Paşalı’nın canlı yayınları durdurmasının yanı sıra, YouTube kanalını kapattığı ve geçmişteki bazı haber videolarını da sildirdiği bildiriliyor. Tele1’in hafızasının
Can Holding’e el konulması ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Can’ın 28 Eylül’de tutuklanmasından saatler sonra, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iş insanı Turgay Ciner hakkında “tutuklamaya yönelik yakalama” kararı çıkardı. Ayrıca Ciner’in sahibi olduğu Park Holding’e ait bütün şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından el kondu ve kayyım atandı. Şirketlerin yönetim kademelerinde bulunan 10 kişi gözaltına



