Murat Yetkin
Türk F-16’larının Suriye topraklarında iki Suriye Su-24 jetini düşürmesiyle bölgedeki gerilim daha da tırmanırken ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart’ta Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le görüşmesi öncesinde yönetimin kilit bir ismini Türkiye’ye gönderiyor.
Diplomatik kaynakların YetkinReport’a verdiği bilgiye göre, ABD’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Kelly Craft’ın 2 Mart’ta Türkiye’de olması bekleniyor. ABD sistemine göre BM Daimi Temsilcisi Craft’a ABD Dışişlerinin üst düzey yetkililerinin yanı sıra Trump yönetiminin Suriye Özel Temsilcisi ve son dönemde Ankara-Washington hattında mekik diplomasisi yürüten James Jeffrey’nin de eşlik etmesi planlanıyor.
Craft’ın ziyareti sırasında Ankara’nın yanı sıra Hatay’ı da ziyaret etmesi ve dünya kamuoyunun dikkatini Suriye’deki iç savaş ve göçmenler trajedisine çekmek istediği kaynaklarca ifade ediliyor. Rusya destekli Suriye jetlerinin 27 Şubat’ta en az 34 Türk askerini şehit etmesi ardından 29 Şubat’ta, İngiltere’nin acil toplantıya çağırdığı BM Güvenlik Konseyinde konuşan Craft, “Saldırılara karşılık verme konusunda Türkiye’ye desteğimiz tam” demişti. Craft’ın Ankara’da ve Hatay’daki temaslarında hazır bulunmak üzere Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu da Türkiye’ye geliyor. Sinirlioğlu, 29 Şubat’taki Güvenlik Konseyi toplantısındaki konuşmasında Türk askerinin saldırılar karşısında geri çekilmeyeceğini ve karşılık vermeye devam edeceğini söylemiş, Beşar Esad rejiminin Suriye halkını temsil özelliğini kaybettiğini öne sürmüştü.
Ziyaretin zamanlaması
Craft’ın Türkiye temasları iki önemli gelişme sonrasında kesinleşti.
Bunlardan biri, Erdoğan ile Trump’ın 28 Şubat’ta, Türkiye’ye destek kararı çıkan NATO toplantısının hemen ardından yaptığı telefon görüşmesi ve devamında Trump’ın Türkiye’ye Patriot füzeleri gönderilmesi ihtimalini görüştüklerini söylemesiydi.
İkincisi de 29 Şubat’ta Erdoğan ve Putin’in 5 Mart’ta Moskova’da görüşeceklerinin açıklanmasıydı; bu karara Türk ve Rus diplomatik heyetleri arasında Ankara’da üç gün süren görüşmeler sonucu ulaşılmıştı.
Bu duyurunun bir anlamı da Erdoğan’ın daha önce açıkladığı şekilde 5 Mart’ta İstanbul’da Almanya, Fransa ve Rusya liderleriyle yapılacak görüşmenin iptal olduğunun artık resmen kabulüydü. Putin daha önce Erdoğan ile 5 Mart’ta görüşmeyeceğini söylemişti; bu taviz, Erdoğan’ın görüşmek üzere Moskova’ya gidecek olmasıyla dengelenmiş oldu.
Trump yönetimi böylelikle Putin ile görüşmesi öncesinde Suriye’deki Esad rejimine karşı Türkiye’nin yanında olduğunu bir başka zeminde daha göstermek istiyor.
İdlib Harekâtı: Bahar Kalkanı
Diğer yandan Türk Silahlı Kuvvetlerinin, İdlib ve civarındaki misilleme harekâtı genişleyerek devam ediyor.
1 Mart sabah saatlerinde bir Türk SİHA’sının Suriye füzeleri tarafından düşürülmesinden sonra, Türk F-16’larının Suriye’nin Türkiye sınırına yakın Eriha civarında, Rus yapımı iki Su-24 savaş uçağını ve ayrıca İHA’yı düşüren füze rampasını vurduğu Millî Savunma Bakanlığı tarafından duyuruldu. Bunu Suriye ordusunun geçtiğimiz hafta yeniden aldığı Neyrab havaalanına ve Halep havaalanına yapılan taarruz izledi.
O arada Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, 27 Şubat’ta -şimdiye dek- 34 askerin şehit düştüğü saldırıdan itibaren devam eden misilleme harekâtının “Bahar Kalkanı” adını taşıdığı açıklaması geldi. Bu açıklama, ABD’nin BM Temsilcisi Craft’ın bir gün önce yaptığı, Suriye’nin “saldırılarına karşılık verme desteği” ile uyum içindeydi.
Akar’ın verdiği rakamlar ise, aslında ilan edilmemiş bir savaş ortamının sözkonusu olduğunun ve Rus askeri kaynaklarının sosyal medyada yaydığı üzere, Suriye ordusunun TSK saldırıları karşısında ağır kayıp verdiğinin işareti gibiydi. Akar, üç günde Suriye’ye ait “1 İHA, 8 helikopter, 103 tank, 72 top/obüs/ÇNRA [çok namlulu roket atar], 3 hava savunma sistemi ve 2 bin 212 Rejim askeri etkisiz hale getirilmiştir” dedi.
Hatay iftirası ve gazetecilere gözaltı
Bir başka dikkat çekici nokta da, 1 Mart akşam saatlerinde, Suriye’ye gönderilen SİHA’lardaki füzelerden birinin üzerindeki “Hatay çalıntı değildir” yazısını gösteren fotoğraftı.
Rus Sputnik haber sitesinin önceki günkü bir haberinde, 1938’de halkoylamasıyla Türkiye’ye katılan Hatay’ın Suriye’den “çalınmış olduğu” iddia edilmişti. Kendi topraklarına, Rusya desteğine rağmen sahip çıkamayan, halkının yarısından çoğu saldırılar nedeniyle ülke dışına kaçmış Esad rejiminin uzun süredir unutulmuş Hatay iddiası, son günlerde rüzgârın tersine dönmesi üzerine Rus medyasınca, Ankara’nın canını acıtmak istercesine gündeme getirilmişti.
Ancak bu kızgınlığın faturası, ne yazık ki Sputnik’in Türkçe yayın servisinde çalışan basın emekçilerine çıktı. 29 Şubat akşamı -adreslerini nereden buldularsa- evlerinin önüne gelen kalabalık gruplarca protesto edildiler, şikâyet için gittikleri karakolda gözaltına alındılar. Aralarında, Ankara’nın sevilen ve sayılan Meclis muhabirlerinden, yıllarca birlikte çalıştığımız kıdemli meslektaşımız Yurdagül Şimşek de vardı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov 1 Mart öğleden sonra konuyla ilgili olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu aradı. Gazeteciler ifadeleri alındıktan sonra akşam saatlerinde serbest bırakıldı. Siyasi çekişmenin gazeteciler üzerinden yürütülmesi doğru değil.
Erdoğan’ın çok şey beklenen Putin görüşmesi öncesi ABD’den gelen önemli konuğun temasları dikkatle izlemeye değecek.