İç politikada seçimlerin ne zaman yapılacağı, Altılı Masanın cumhurbaşkanı adayının kim olacağı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına kayyum atanıp atanmayacağı gibi yoğun bir gündeme odaklanılmışken Türkiye, 2023’e dış politikada arka arkaya kötü haberlerle girdi.
İsveç’le PKK gerilimi
11 ocakta İsveç’in başkenti Stokholm’deki belediye meydanında yasadışı PKK terör örgütlerince düzenlenen Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aleyhindeki çirkin gösteri her ne kadar İsveçli resmi yetkililerce üzüntüyle karşılanmış olsa da Türkiye-İsveç ilişkilerinde yeni bir gerginlik yarattı. İsveç Parlamento Başkanının önümüzdeki günlerde Türkiye’ye yapacağı ziyaret TBMM Başkanı Mustafa Şentop tarafından iptal edildi.
Erdoğan İsveç’in duruma el atmaması halinde ilişkilerin daha da gerileceğini dile getirdi. Tam da Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girişleri TBMM’de nasıl onaylanacak derken İsveç’in işi daha da zorlaştı. Madrid’te geçtiğimiz Haziran ayında imzalanan üçlü mutabakatta muğlak ifadelerle yer alan Türkiye’nin talep ettiği suçluların iadesi ve terör örgütlerinin gösterilerinin yasaklanmasının uygulanamayacağı artık bütün çıplaklığıyla ortada. Bu limonu ne kadar sıkarsanız sıkın daha fazla su çıkmaz.
ABD’yle sorunlar listesi kabarıyor
ABD ile sorunlar listesine bir de İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri eklendi.
Joe Biden yönetimi, nihayet Türkiye’ye 40 adet F-16 savaş uçağı ile 79 uçak için modernizasyon kitlerinin satılacağını bu aşamada gayri resmi yollardan Kongreye iletti. Muhtemelen taktik mülahazalarla Amerikan Dışişleri Bakanlığı Türkiye ile eş zamanlı olarak Yunanistan’a da en az 30 adet F-35 satılmasının öngörüldüğünü Kongreye bildirdi. 15 gün içerisinde Kongreden bir itiraz gelmediği takdirde satışlar onaylanmış sayılacak. Yunanistan’ın Vaşington Büyükelçisinden daha koyu bir Helen milliyetçisi gibi davranan Senato Dışişleri komitesi başkanı Bob Menendez, Türkiye’ye F-16 satışına şiddetle itiraz etmeye devam edeceğini açıklamak da gecikmedi.
ABD’nin iyi haber alan yayın organlarından “The Wall Street Journal” gazetesinde 13 Ocak’ta yer alan bir haberde, F-16 satışının Türkiye’nin Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya girişlerine onay vermesi şartına bağlandığı öne sürüldü. Haberin doğruluk derecesi henüz bilinmiyor. Ancak Kongreye iletilen yazılı bildirimde böyle bir şart yer almasa da kongre üyelerinin kafalarında bu bağlantının esasen kurulmuş olduğunu söylemek mümkün.
Bir kötü haber de Libya’dan
Yunanistan Girit’in çevresinde karasularını 12 mile çıkarırsa ne yapacağımızı tartışırken Türkiye’ye bir kötü haber de Libya’dan geldi.
Libya’daki bir mahkemenin Türkiye ile Trablus’taki ulusal birlik hükümeti arasında 4 Ekim 2022 tarihinde imzalanan petrol ve gaz aramalarında işbirliği anlaşmasını askıya aldığı duyuldu. Gerekçe ülkenin seçime gitmekte olduğu bir dönemde geçici bir hükümetin uluslararası bir anlaşma imzalamaya yetkili olmaması. Umarız Türkiye ile Libya arasında deniz yetki alanlarını belirleyen 2019 tarihli Anlaşma da benzer bir akıbete uğramaz.
Almanya, Kıbrıs, İsrail
Almanya’nın Türkiye ile Yunanistan arasındaki diyalogun yeniden başlatılabilmesi için arabuluculuk rolüne soyunması bundan böyle Türk-Yunan sorunlarında daha dengeli bir tutum izleyeceği yorumlarına yol açmıştı. Ancak Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulides ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamadaki Kıbrıs’ta iki devletli bir çözümün söz konusu olamayacağına ilişkin sözleri bu beklentileri de suya düşürdü.
İsrail’den de pek olumlu sinyaller gelmiyor. Başbakan Binyamin Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetinin İsrail halkı arasında bile tepkilere yol açan ilk bir aydaki Filistin Politikası Türk-İsrail ilişkilerinin geleceği için ümit vaat etmiyor.
Çavuşoğlu’nun ABD temasları
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun 17 Ocak’ta ABD’li karşıtı Anton Blinken ile ilk kez Vaşington’da yapacağı görüşme bu karamsar tabloyu değiştirecek mi? ra Ankara’nın ümidi bu yönde. Her halükârda Çavuşoğlu’nu zor bir ziyaret bekliyor.