Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) 22 Haziran’da 27 ay süren düşük faiz politikalarının ardından ilk kez politika faizinde artışa gitti.
Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığındaki ilk toplantısını yapan PPK, yüzde 8,5 seviyesindeki politika faizini yüzde 15’e yükselterek parasal sıkılaşma politikasına geçti. PPK üyeleri hafta başından bu yana Ankara’da veriler üzerinde çalışma yürütüyordu.
Kurul, yaptığı açıklamada, “politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 8,5’ten yüzde 15 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir. Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin başlamasına karar vermiştir,” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın açıklamasında faiz arttırımının devam edebileceği şu sözlerle ifade edildi: “Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.”
Açıklama metninde şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde, yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişe işaret etmektedir. Bu gelişmede yurtiçi talepteki güçlü seyir, maliyet yönlü baskılar ve hizmet enflasyonundaki katılık belirleyici olmuştur. Kurul, bu unsurlara ek olarak fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon üzerinde ilave olumsuz etki yapacağını öngörmektedir.
Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir. Enflasyon ve enflasyon eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Parasal sıkılaştırma sürecinin başlaması ile para politikasının etkinliği artacaktır. Bununla birlikte, fiyat istikrarının sürekliliğini sağlamak hedefiyle, TCMB cari dengeyi iyileştirecek stratejik yatırımları desteklemeye devam edecektir.
Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirecektir. Sadeleşme süreci, etki analizleri yapılarak kademeli olacaktır.”
Dolar 24’ü geçti
Faiz kararından önce 23,50 lira seviyesindeki Dolar kuru kararın ardından önceki kapanışına göre yüzde 2,5’luk artışla 24,13’ten işlem gördü.
Euro/TL ise yüzde 2,5 yükselerek 26,53 seviyesine çıkarken, gram altın (spot) ise önceki kapanışının 4 lira altında 1460 liradan satılıyor.
Mehmet Şimşek: “Türkiye’ye sermaye akımı sağlayacak”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın faiz kararının ardından açıklama yaptı.
Sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yayımlayan Şimşek,
Şimşek, yatırım ve istihdam kararları için en önemli belirleyici etkenin öngörülebilirlik olduğunu belirterek, bu olmadan “kalıcı yatırım ve istihdam artışı sağlamanın” mümkün olmadığını ifade etti.
Şimşek, “Fiyat istikrarına odaklanan ve finansal istikrarı gözeten kurala dayalı para politikası, kamu kesimi mali dengesinde istikrarlı bir yapıyı ve sürdürülebilir bütçe finansmanını hedefleyen kurala dayalı öngörülebilir maliye politikası, piyasa ekonomisi, serbest kambiyo rejimi, dışa açık ekonomi ilkelerine dayalı politika çerçevesi Türkiye’ye çok ciddi miktarda sermaye akımı sağlayacaktır. Bu ise yatırımların ve üretimin finansmanını çok daha kolay hale getirecek, Türk lirasının yeniden istikrar kazanmasını, güvenilir bir para birimi haline gelmesini sağlayacaktır,” dedi.
Türkiye Yüzyılı’nın temel felsefesi üç kavramla somutlaşmıştır: İstikrar, Güven, Sürdürülebilirlik…
Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz ekonomi politikamız da bu kavramlar ekseninde şekillenecek, 85 milyon vatandaşımızın ve gelecek nesillerimizin huzur ve güven içinde daha…
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) June 22, 2023
Düşük faiz politikası
TCMB, 2021 yılından bu yana artan enflasyona rağmen ihracata dayalı büyümeyi esas alan düşük politika faiziyle teşvik politikasını sürdürmekteydi. Geçtiğimiz Eylül ayında yüzde 83’e kadar yükselen enflasyonun artış hızı Mayıs ayı itibariyle yüzde 54 oldu. Türk Lirası ise seçimlerin de ardından tarihi değer kaybına uğradı. 22 Haziran itibariyle bir dolar 23,56 liradan işlem görüyor.
Enflasyon artışı ve döviz krizinin yanında, bankacılık sektöründe endişe artıyor. Finans sektörü yöneticileri yüksek enflasyon ortamında düşük faizli ve uzun vadeli tahvillerin bankacılık sistemi için sistemik riskler yaratacağını belirterek uygulamayı eleştiriyordu.
Mehmet Şimşek’in yeni Hazine Bakanı olarak atanmasının ardından Erdoğan’ın sert bir biçimde savunduğu düşük faiz politikasında yumuşamaya gidebileceği beklentisi doğmuştu. Uzmanlar, TCMB’nin değişen yönetimle birlikte regülasyonları kademeli olarak kaldırmasını ve faiz artışına gitmesini öngörüyordu.
Uluslararası bankalar faiz artışının ilk aşamada yüzde 20 ila 30 seviyesinde arttırılabileceğini belirtirken, ülke ekonomisinin ani artış ile resesyona girme riski de dillendirildi.
Politika aynı ama engel yok
Erdoğan, 14 Haziran’da yaptığı grup toplantısında politikalarında bir değişiklik olmayacağını belirterek “Hazine ve Maliye Bakanımızın atacağı adımları Merkez Bankası ile atmasını kabullendik,” demişti.
Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından Cumhur İttifakı ortağı MHP Lideri Devlet Bahçeli de bu haftaki grup toplantısında olası bir faiz yükseltme kararının siyasi bir engelle karşılaşmayacağına işaret etmişti.
Bahçeli, “faiz artışı üretim çarkına çomak sokan politik bir tercihtir. Ancak Türkiye’nin ekonomik refahı için kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır, bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale geldi,” ifadelerini kullanmıştı.