ABD Savunma bakanlığı Afganistan’dan ayrılan son Amerikalının fotoğrafını yayınladı. 30 Ağustos gecesi Kabil’den ayrılan ABD askeri uçağına binen bir askerin, tam karartma altında gece görüş cihazıyla çekilmiş fotoğrafıydı bu. Aralarında -önceki Ankara Büyükelçilerinden Ross Wilson’un da bulunduğu- asker ve sivil bütün Amerikalıları da Katar, Doha’ya kalkan C-17 nakliye uçağına bindirdikten sonra, en son kendisi binan askerin, Tümgeneral Christopher Donahue olarak açıklandı.
Tümgeneral Donehue ABD ordusunun 82’inci Hava İndirme Tümeni Komutanı. Taliban’ın 15 Ağustos’ta Kabil’i ele geçirip yönetimi ele almasından sonra Afganistan’daki Amerikalıların tahliyesini hızlandırmak için gönderilen birliğe o komuta ediyordu. ABD Başkanı Joe Biden’ın CIA Direktörü William Burns’u Kabil’e gönderip Taliban liderlerinden Molla Abdül Gani Baradar ile görüştürmesi de Amerikalıların tahliyesi için 31 Ağustos tarihinin ertelenmesini sağlamaya yaramamıştı.
O son uçakla ABD’nin Afganistan’da 20 yıl süren askeri-siyasi varlığı, büyükelçilik çalışmasını da askıya alarak bitti. ABD eşekten düşen Nasrettin Hoca gibi “ben zaten inecektim” havalarında. Bazı yorumcular ABD’nin Afganistan’dan ayrılışını da bir büyük oyunun parçası olarak görüyorlar. Bence herkes toz dumanın biraz dağılmasını bekliyor.
Bekleme sürüyorken, Afganistan’dan ayrılan son Amerikalının sembolik öneminden yola çıkarak Türkiye’ye komşu coğrafyalara, örneğin Suriye ve Irak’a gelelim.
Ankara’nın gözü Irak ve Suriye’den ısırıyor
Çünkü Türk asker ve istihbaratçılarının gözünün o son Amerikalı’yı, Tümgeneral Donehue’yu Suriye ve Irak’tan ısırıyor.
Zaten özgeçmişine baktığınızda Donahue’nin Tümgeneral, öncesinde Tuğgeneral ve Albay rütbeleriyle Afganistan’dan başka Suriye ve Irak görevlerinde de bulunduğunu görebiliyorsunuz. Afganistan’dan Amerikalıların hızlı tahliyesini sağlama görevinin Donehue’nin bu ülkelerdeki 17’inci göreviymiş.
Özellikle Suriye’de ABD Özel Kuvvetlerinin PKK’nın Suriye Kolu YPG’yi PKK’dan farklı göstermek için Suriye Demokratik Güçlerini kurdurduğu dönemde Donahue’yu önce Albay Irak’ta (2003 Tezkere reddinden kalma Türkiye alerjisiyle bilinen) 4’üncü Mekanize Tümen komutan yardımcısı sonra da tuğgeneral rütbesiyle ABD Özel Kuvvetler Komutanlığı Harekât Başkanı olarak görüyoruz.
Donahue, Suriye’de IŞİD’e karşı PKK’nın kullanılması siyasetinin uygulayıcı subayları arasında. Bu askeri yönden kurgulayan kişinin ABD Merkezi Komutanlığın (CENTCOM) o zamanki komutanı, şimdi ABD Savunma Bakanı Lloyd Thomas, siyaseten yöneten kişinin de şimdiki ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken olduğunu hatırlatalım.
Yani, Afganistan’da ayrılan son Amerikalı asker olan Donahue’yi gözümüz Suriye ve Irak’tan, ABD’nin PKK ile işbirliği siyasetinin uygulayanlardan biri olarak ısırıyor.
ABD Suriye’den de gittiğinde…
On puanlık sorumuz şu: Afganistan’dan arkasına bakmadan çıkan ABD Suriye’de daha ne kadar kalmaya niyetli?
Hatırlayacaksınız, ABD’nin aslında hem Suriye hem Afganistan’dan ayrılma kararından ilk söz eden, önceki ABD Başkanı Donald Trump olmuştu. Ancak askerler onu kararından caydırmıştı. Biden, şimdi koşulların Afganistan’dan çıkmayı gerektirdiğini bildirenlerin askerler olduğunu söyledi. Şu anda başında Austin’in bulunduğu aynı ABD askeri yapısın Suriye’de IŞİD gerekçesiyle sonsuza dek kalıp PKK’lılara eğitim ve silah sağlamayı sürdürmeyi tavsiye edecek acaba ABD Başkanına? Acaba şimdiden Bir yandan Türkiye’nin SİHA operasyonları altında kalan, diğer yandan Irak Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin talimatıyla kendilerini sıkıştıran KDP güçleriyle başı belada olan PKK ne yapacak? Suriye’deki PKK bu durumda “kürkçü dükkanına döner” Beşar Esad (ve onu destekleyen Rusya ile) anlaşır mı?
Ve bütün bunların Türkiye’deki iç siyasete etkisi ne olur? PKK’nın Suriye ve Irak’ta dengesinin bozulması Türkiye’de seçim tercihlerini etkiler mi? Ne yönde, kimin yararına etkiler? O arada Anayasa Mahkemesi MHP’nin başvurusu uyarınca HDP’yi kapatması durumunda Kürt seçmen nasıl bir davranış sergiler?
Ciddi sorular.
Bakın Afganistan’dan son ayrılan ABD askerinden yola çıktık, nerelere geldik. Dünya eskisine göre çok daha hızlı dönmüyor mu sizce de?