Türkiye Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 19 Eylül’de mesleklerine yönelik itibarsızlaştırma, güvencesizlik, yoksulluk, işsizlik ve beyin göçüne dikkat çekmek için “Boşuna mı okuduk” sloganı ile bir kampanya başlatıyor. Bu kapsamda TMMOB, 24 meslek odası adına iki ay süreyle kampanya yürütecek.
BirGün gazetesine kampanya ile ilgili bir mülakat veren TMMOB Başkanı Emin Koramaz, “bizim bu ülkeye, bu ülkenin de bize ihtiyacı var. Niçin başka ülkelerde yaşamak zorunda kalalım. Niçin gençlerimiz ailelerini hayatlarını bırakıp gitmek zorunda kalsın. Bu ülkeye bizleri yetiştiren bu topraklara bir borcumuz var bizim. Gönül bağımız hayat ortaklığımız var” diyor.
Kampanyanın tanıtıldığı basın açıklamasında TMMOB yönetimi, mesleklerine yönelik itibarsızlaştırma politikaları yürütüldüğünü, “mühendislik, mimarlık ve planlama hizmetlerinin birer prosedür haline getirildiğini” vurguluyor.
Basın açıklamasındaki şu ifade özellikle önemli: “Merkezi politikalardan yerel uygulamalara kadar birçok alanda bilim ve teknik dışlanmış, mesleklerimiz yok sayılmıştır. Ülkemizin temel sorunlarının çözümünü de afetlere karşı dirençli kentleşmenin, tarımsal ve sınai üretimin, tarihi, kültürel ve doğal alanların korunmasının, toplumsal kalkınmanın anahtar gücü olan mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı meslekleri âdeta gözden çıkarılmıştır.”
TMMOB: “Açlık sınırına mahkum edildi”
Türkiye’de mimar, mühendis, şehir plancılarının temel sorunlarının başında güvenceli ücret geliyor.
Açıklamada da belirtildiği üzere, ücretli çalışanların yüzde 60’ının asgari ücret düzeyinde ücretler ile çalışıyor, işsizlik oranı yüzde 40’ı aştı ve yeni mezunların iş bulma sürelerinin 18 aya kadar uzadı. Bu durum, yüksek öğrenim gerektiren bu mesleklerde beyin göçünü de hızlandırıyor.
Koramaz, “meslektaşlarımız yoğun işsizlik sonucu geçimlerini sağlayabilmek için meslek dışı işlere yönelmekte, tezgahtarlık, garsonluk, kuryelik gibi işlerde çalıştığını” belirtirken, SGK ile imzalanan ve TMMOB bünyesinde faaliyet gösterenlerin alacağı asgari ücretin belirlendiği protolokün “haksız yere tek taraflı olarak feshedildiğini” not etti.
Koramaz, Türkiye’de özelleştirme, enflasyon ve kriz ortamında güvencesiz çalışmanın bir norm haline geldiğini ifade etti:
“Meslektaşlarımız açlık ve yoksulluk sınırı altında düşük ücretlerle, kötü koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmıştır. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın hakları erimiş, kamuda istihdam giderek daralmıştır. Emekli meslektaşlarımız, üstlendikleri tüm önemli ve kritik görevlerden yüz akıyla çıkmayı başarmışken, mesleklerini bir ömür boyu ifa etmişken bugünlerini yoksulluk ve geçim sıkıntısı teslim almıştır.”
Hep birlikte mücadele edelim
TMMOB Başkanı, kampanyalarına tüm çalışan ve emekçileri çağırdıklarını belirterek şunları söyledi:
“Meslek itibarımızı korumak, haklarımızı kazanmak çocuklarımıza yetiştirdiğimiz gökyüzü altında güvenceli bir gelecek yaratmak için hep birlikte mücadele edelim diyoruz. Satılan her kamu kurumu, her fabrika, her orman, her dere bize aittir, halka aittir, özelleştirmelerle talan edilen sadece kamu kaynaklarımız değil aynı zamanda yaşam alanlarımız, emeğimiz, geçim kaynaklarımız, geleceğimizdir. Gelin bundan vaz geçmeyelim. Hep beraber burada mücadele edelim.
İnatla itibarsızlaştırılmaya çalışılan mesleğimize birlikte sahip çıkalım.Mesleğimizin yarattığı değerlere, ondan ürettiğimiz ortak akla ve bilgiye halkımız ve ülkemiz için sahip çıkalım. Eğer bugün sesimizi yükseltmezsek yarın kaybedeceğimiz koca bir ülke olacak. Bu yüzden üstüne basa basa söylüyorum. Bizim topraklarında yetiştiğimiz bu ülkeye bu ülkenin de bize ihtiyacı var.
Ülkemizden giden gençler diyor ya hani sosyal medyada, sık sık görüyoruz bu ülke bir mühendis kaybetti diye. Ben buna itiraz ediyorum. Tek bir genç meslektaşımızı bile kaybetmek demek bu ülkenin geleceğini kabetmek demektir. Gelin bu geleceğe geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım”