Yetkin Report

  • English
  • Siyaset
  • Ekonomi
  • Hafıza Kartı
  • Hayat
  • Yazarlar
  • Arşiv
  • İletişim

Anti-Siyonizmi Yahudi düşmanlığı saymak ve Biden’ın timsah gözyaşları

Yazar: Murat Yetkin / 13 Aralık 2023, Çarşamba / Oda: Siyaset

ABD Başkanı Biden’ın “İsrail tepki topluyor” demesine Netanyahu pek aldırmadı. Zaten Biden da “iyi arkadaşını” kırmak istemiyordu. ABD Başkanı Beyaz Saray’da İsrail lobisi ve Yahudi kuruluşlarına ev sahipliği yağtığı Hanuka kutlamasında görülüyor. (Foto: X/MelissaWeiss/Repost:AIPAC)

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetiminin Gazze’yi “ayrım gözetmeden bombalaması” nedeniyle uluslararası toplumun desteğini kaybetmeye başladığını söylemiş. Bunun İsrail hükümetini Filistin halkına karşı durdurulamaz eylemini dizginleyeceğini düşünmek safdillik olur. Özellikle de ABD’nin BM Güvenlik Konseyinde Gazze’de ateşkesin uzatılmasını reddettiği gün Biden’ın İsrail’e acil tank mermisi satışını onaylamışken ve ABD Temsilciler Meclisi Siyonizmi eleştirmeyi, onu da anti-Semitizm, Yahudi düşmanlığı sayacağını ilan etmişken.

Yahudilik bir inanç sistemidir, Siyonizm ise bir ideolojidir. Siyonizmi eleştirmek de İsrail hükümetinin Batı hükümetleri olmasa da Batı halkları vicdanında da tepkiye yol açan tutumunu eleştirmek Yahudi düşmanlığı, anti-Semitizm değildir.

6 Aralık’ta alınan bu kararı ABD’de yeni bir McCarthy karanlığının başladığına işaret saymak zaten Pennsylvania Üniversitesi Rektörü Liz Magill’in 5 Aralık’ta Kongre’de sorguya çekilmesi ardından istifaya zorlanması ardından mümkün görünüyor. Daha önce sivil Filistinlilerin öldürülmesini eleştiren Susan Sarandon, Melissa Barrera gibi film yıldızları Holywood kara listesine alınmıştı; Penelope Cruz da aynı yolda.

Siyonizm ve faşizm

Harvard Üniversitesi yönetiminin aynı nedenden istifaya zorlanan Rektör Claudine Gay’e şimdilik sahip çıkması da ABD’de ifade özgürlüğü ve üniversite özerkliğinin sınırlarının İsrail ve Siyonizm eleştirisine dek daraldığını gösteriyor.

Fransız yazar Roland Barthes “Faşizm konuşmayı yasaklamaz, mecbur tutar” demişti; otoriter yapıların insanları kendi söylediklerini tekrarlamaya zorlamasından söz ediyordu. Oysa bugün ABD’de sadece siyasi ve ekonomik iktidar sahiplerinin söylediklerini tekrar değil, ona ters düşecek herhangi bir söze de tahammül edemeyen aşama olduğunu görüyoruz. Bu Türkiye ve dünyanın her yerindeki insan hakları savunucuları için fevkalade kötü bir gelişme.

Biden’ın İsrail’in “destek kaybetmeye başladığı” saptaması hayli gecikmiş ve ABD’nin Netanyahu’ya asık siyasi ve askeri destek veren eylemiyle apaçık çelişen bir söylem; o yüzden timsah gözyaşı diyebiliyoruz.

Netanyahu ve destekçilerinin elinde Batılı hükümetleri kolaylıkla manipüle ettikleri iki zaaf var. Birincisi, Nazi Almanya’sı döneminde Avrupa Yahudi halklarına karşı uygulanan soykırım politikaları; Holokost suçluluk kompleksi. İkincisi yeni, ortaya çıktı: İsrail ve/veya Siyonizm eleştirisini Yahudi karşıtlığı olarak damgalamak.

Biden’ın “iyi arkadaşı”

Aslında Netahyahu’nun Biden’ı pek takmadığını da görüyoruz. Telefon görüşmelerinde Biden’ın Gazze’deki Filistin varlığının devamı görüşüne karşı çıktığı ve Filistinlilerle 1993 Oslo gibi bir barış anlaşmasına yanaşmayacağını söylediği anlaşılıyor. Netanyahu’nun telefon görüşmeleri sırasında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’e de alttan almadığı adeta “azarladığı” bildiriliyor.

Ancak Biden’ın “İsrail’in destek kaybetmeye başladığı” sözlerini nerede sarf ettiğine baktığımızda manzara daha netleşiyor.

Biden bu sözleri, ABD’deki Yahudi kuruluşların çatı örgütlerinden ve İsrail lobisinin en güçlü unsuru sayılan Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (AIPAC) tarafından düzenlenen bir yardım toplama toplantısı sırasında, malum 2024 ABD’de seçim yılı, kameralara kapalı ortamda söylemiş. (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’da son olarak Eylül ayında Nev York’ta AIPAC yetkilileriyle görüşmüştü. ) Biden’ın o toplantıda ayrıca şunları söylemiş: “[Netanyahu] iyi bir arkadaş, ama değişmek zorunda. İsrail hükümeti onun hamlelerini çok zorlaştırıyor”. Değişimin adresini de vermiş: Milli Güvenlik Bakanı Ben Gvir gitse işler kolaylaşacakmış.

İkiyüzlülükte yeni bir düzeye düşüyoruz, istisnasız her yerde.

Yeni yazılardan haberdar olun! Lütfen aboneliğinizi güncelleyin.

İstenmeyen posta göndermiyoruz! Daha fazla bilgi için gizlilik politikamızı okuyun.

Aboneliğinizi onaylamak için gelen veya istenmeyen posta kutunuzu kontrol edin.

Etiketler: AIPAC, anti-semitizm, Binyamin Netanyahu, faşizm, Gazze, Hanuka, Harvard, Hollywood, Holokost, İsrail, Joe Biden, Nazi, Penelope Cruz, Roland Barthes, Siyonizm, Susan Sarandon, UPen, Yahudi

OKUMAYA DEVAM EDİN

Suriye krizinde Ankara’nın üç önceliği ve “Öcalan açılımı” süreci
Stajyer Hakimler “Yardımcı” Sıfatıyla Cepheye mi?
Ayşe Barım, darbe girişimi suçlamasıyla tutuklandı
  • Öcalan ne demek istedi, Erdoğan ne diyecek?10 Temmuz 2025
  • Türkiye İçin Enerjide Megavatın Ötesinde Megastrateji Zamanı10 Temmuz 2025
  • “Seçmeni yanıltmadım” diyen Serap Yazıcı Özbudun’a bir hafıza notu10 Temmuz 2025
  • Eşitsizliklerle Yüzleşmeden Mutabakat Olmaz9 Temmuz 2025
  • “Turpun büyüğü” vuruşu için PKK’nın silah bırakması mı bekleniyor?9 Temmuz 2025
  • AK Parti “Dava” diyor. Peki, siz ne diyorsunuz?8 Temmuz 2025
  • 12 şehit olayında ihmal kuşkusu soruşturuluyor. Avaşin’de ne oldu?8 Temmuz 2025
  • Türkiye’nin önündeki on kritik gün sıcak gelişmelere gebe7 Temmuz 2025
  • İki tatsız tahmin: ufukta seçim ekonomisi var, yapısal reformlar yok7 Temmuz 2025
  • Bir sonraki propaganda cümlesi: birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç…6 Temmuz 2025
Haberler arşivinde arama yapın...

Siyaset

Ekonomi

Hafıza Kartı

Hayat

Arşiv

English

Hakkımızda

Künye

Yazarlar

Yardım

Reklam & İşbirliği

Bize Ulaşın

tbtcreative.com | UFKZDN © 2024 yetkinreport.com

Kurumsal Bilgiler     ·      Yardım     ·      Kullanıcı Sözleşmesi     ·      Yasal Çekince

TOP