Suriye’de neler olup bittiğini merak eden herkesin dikkatle izlediği Moskova zirvesinde küçük tokalaşma kazaları yaşandı ki normaldir; mevzu hassas, mevzu derin. Yine de dünyaya kök söktüren koronavirüs günlerinde 2500 yıllık geleneği göz ardı edip el sıkışmaya alternatif selamlaşmalar bulunabilir miydi? Yaratıcılığı Amerikalılara yaptırmak şart mıdır?
Ali Kayalar
Solaklık zor zanaat… Sayısız çilesinin yanı sıra iş el sıkışmaya geldiğinde ciddi kafa karışıklıkları, sosyal uyumsuzluklar yaratabiliyor.
Zaman içinde kendimi terbiye ettiğimden her resmi el sıkışmada ezici çoğunluk gibi sağ elimi uzatıyorum. Epey ilerledim bu işte, gerektiğinde sıkı tokalaşmalar da yapabiliyorum. Ama bu sırada, ya karşımdaki de aslında solaksa diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Acaba yüzde 10’luk cemaatimizin kaç üyesini sağ elli taklidi yaparak rencide ettim şimdiye dek? İki solağın sağ elleriyle tokalaşmasında küçük de olsa bir ikiyüzlülük, bir korkaklık kokusu almıyor musunuz?
Daha samimi tokalaşmalarda durum biraz daha çetrefil. Genellikle sol elimi bileğimden kıvırıp karşımdaki sağ eli kavrayıveriyorum. Benim ifade özgürlüğüm kapsamında bir jest bu. Fakat bu durumda da başparmaklar kenetlenmiyor. Benimki altta kalıyor. Hatta bazen karşımdakinin, yani saniyeler için de olsa rakibimin yüzük parmağıyla serçe parmağının arasına giriveriyor. (Burası kimi insanların en çok terleyen noktası olabilir, tecrübeyle sabittir). Bundan kaçınmak için parmak uçlarını tutma tekniğim de var ki bu da yer yer nezaket ama yer yer de samimiyetsizlik olarak algılanabilir. Kadeh tutarken serçe parmağı kaldırmak gibi biraz. Ve aslında el sıkışmanın tarihsel güven telkin etme amacıyla çelişiyor.
Malum, en az 2,500 yıldır insanlar bu yüzden el sıkışıyor. Bunun en eski izlerinden biri, Almanya’daki Bergama Müzesi’nde sergilenen bir mezar stelinin üzerinde el sıkışırken görünen iki asker. Bu tür figürlerin güzel sanatlarda adı da var: Yunancadan “sağ elini vermek” diye tercüme edebileceğimiz “dexiōsis.” (Ben hâlâ sağ elle yapılması gerektiğinden emin değilim). Aynı tarihlerden kalan ve Anadolu’nun çeşitli yerlerinde bulunmuş pek çok eserde insanlar, özellikle de askerler el sıkışırken görünüyor. Karşılarındakine sağ ellerinin boş olduğunu, yani silah taşımadıklarını göstermek için…
Amerikalılar ortayı seviyor
Tokalaşmak yüzyıllardır “elimizde silah olmadığını” anlatmaya yetmiyor. Zaten kadeh tokuşturmak da “içkilerimiz birbirine karışsın ki birbirimizi zehirlemediğimizden emin olalım” diye yapılmıyor artık. Amerikan tarihin önemli anlarından biri, 9 Nisan 1865 günü Konfederasyon komutanı Robert E. Lee, Birlik Komutanı ile Ulysses S. Grant ile el sıkışırken resmedilmiş. Amerikan İç Savaşı’nın iki askeri lideri kendi askerlerinin şaşkın ve endişeli bakışları arasında tokalaşırken, Güney’in teslim olması üzerinde anlaşıyorlardı.
İki askerin nezaketinden dolayı bu an Amerikan tarihine “Centilmenler Anlaşması” diye kaydedildi. Nazik oldukları kadar zekiler de sanırım çünkü yanlarındaki diğer komutanların da birbirleriyle tokalaşmalarına izin vermemişler. Yoksa oda deliler evine dönebilirdi. Güneyli bir komutanın o kargaşada yine Güneyli bir komutanla tokalaştığını düşünsenize. Gülünç olurdu.
El sıkışacak insan sayısı arttığında kargaşa gerçekten büyüyor. Önce kimin kiminle el sıkışacağına dair protokol anlık gelişmelerle sekteye uğrayabiliyor.
1945’in 25 Temmuz günü Almanya’nın Potsdam kentinde ABD Başkanı Harry Truman, İngiltere Başbakanı Winston Churchill ve SSCB lideri Josef Stalin’in savaş sonrası Avrupa’nın geleceğini tartışmak üzere buluştuklarında verdikleri poz, tokalaşma protokolünün de zirvesi olsa gerek. Fotoğrafa biraz dikkatli baktığınızda Churchill’in gruptan ayrılmak ister gibi durduğunu görebilirsiniz. Bu anın bir gün sonrasında yapılan seçimlerde koltuğundan olup varılan mutabakatı da kadük hale getireceğini içten içe bilir gibi.
Bu tür fotoğraflarda Amerikalılar ortada durmayı sever.
Mısır lideri Enver Sedat ve İsrail Başbakanı Menachem Begin 1979 yılında Beyaz Saray’da tarihi bir el sıkışması gerçekleştirirken, ev sahibi Jimmy Carter da iki elini birden uzatmıştı.
1993’te İzak Rabin ve Yaser Arafat Beyaz Saray’da el sıkışıyorlarken, eksi ABD Başkanı Bill Clinton kolaylaştırıcı olarak devreye girmişti. Clinton iyi bir el sıkıcıdır. 1963’te, kendisini daha 16 yaşındayken dönemin başkanı John F. Kennedy ile Beyaz Saray’ın bir başka köşesinde el sıkışmasının fotoğrafı yıllar sonra güçlü bir politik malzeme olarak kullanılmıştı.
Maske, dirsek selamı, ayak oyunları
Tüm bunları niye anlattım? Öylesine… Bizim devlet erkanı Rus mevkidaşlarıyla Kremlin’de buluşurken de bazı karışıklıklar yaşandı ama siz onu gündemlerinin yoğunluğuna ve önemine verin.
Bu arada, bir yerlerde Suriye için işletilen bir Astana süreci vardı ve o sürece İran da dahildir ki bugünlerde korkunç koronavirüs salgınına odaklanmış durumdalar. Buna rağmen, Kremlin toplantısında İranlı bakanlar da bulunsaydı, maskeler nedeniyle liderlerin yüz ifadelerini tam olarak görmekten mahrum kalabilirdik. Yine de tedbir amacıyla tokalaşmak yerine, günümüz modası “fist bump,” yani yumruk tokuşturmayı seçebilirlerdi. Hem daha samimi dururdu, hem de kimin kime karşı silahsız olduğunu anlamasak da kimin sol kimin sağ elli olduğunu daha rahat görürdük…
Mesela, geçtiğimiz gün Tanzanya Devlet Başkanı John Magufuli muhalif Maalim Şerif Hamad’ı karşılarken, iki politikacı el yerine ayaklarıyla selamlaştılar. Sol ayaklarıyla.
Hayır, hijyen konusu dünyanın bu yarısında yeteri kadar önemsenmiyorsa başka ülkeler de alternatifler üretebilir ve fotoğrafçılar bu çokkültürlülüğün renklerinden yararlanabilir.
Burunlarını birbirlerinin burnuna bastıran Ummanlılarla bunla yetinmeyip burunlarını birbirine sürten Yeni Zelandalıların karşılaşmaları enteresan olmaz mı? Ya da tokalaşmayı uzatıp sonrasında ellerini göğüslerine değdirerek viral transfer riskini artıran Botsvanalıların uzun uzun selamlaşan Japonlarla bir araya gelmeleri? Yeltsin usulü Rus selamlaşmalarının hijyenik boyutu ise epey tartışmalı.
Velhasıl, koronavirüs kaygılarını devlete taşıma işine öncülük eden Amerikalılar oldu. Başkan Yardımcısı Mike Pence perşembe günü Air Force II’sinden indi ve virüse karşı alınacak önlemleri konuşmak için gittiği Washignton eyaletinde Vali Jay Inslee ve diğer yetkilerle dirsek selamı yaptı. Genellikle sol dirseğiyle…
Meraklısına okuma önerisi: Selamlaşma, Hazırlayan: Emine Gürsoy Naskahi, Libra Yayınları, 2018.