Gece gündüz Türkiye Müzik sanat kitap yemek sinema: Müzik ve sanat festivallerinden kitaplara, arkeolojiden yemek kültürüne, sinemadan sokaklara dek Türkiye’nin zenginliklerine dair yazılar.
22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günüydü. Akademik düzeyde etkinlikler düzenlendi, raporlar yayımlandı, bazıları sosyal medyada birkaç görsel paylaştı. Ancak türler yok olmaya devam ediyor. Geriye sessizce yitip giden türler, artık var olmayan habitatlar ve doğaya dair kayıtlara geçemeyen son sesler kalıyor. İnsanlığın üretim ve tüketim hızıyla yarışamayan canlılar, artık neredeyse yalnızca akademik raporların, müze vitrinlerinin ya
Geçtiğimiz günlerde bir iktidar yetkilisi kamuoyunda yankı uyandıran şu cümleyi kurdu: “Toplumu ve aileyi korumak yasakçılıksa, evet biz yasakçıyız.” Toplumu ve aileyi yasakla korumayı öngören bu cümle sadece bir tercih beyanı değil, siyasal iktidarın özgürlükler, bireysel haklar ve toplumsal çeşitlilik karşısındaki pozisyonunu da ele veren bir siyasal deklarasyondur. Geçmişte hatırlıyorum, “Bu ülkeye komünizm gelecekse onu
İstanbul’un Silivri ilçesi açıklarında, Marmara Denizinde 23 Nisan öğle saatlerinde meydana gelen bir dizi deprem paniğe yol açtı. AFAD, en şiddetli sarsıntının 12.49’da 6.2 büyüklüğünde ölçüldüğünü açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, deprem nedeniyle can kaybı olmadığını açıkladı. İstanbul Valiliği ise 151 kişinin kendisini dışarı atmak suretiyle yaralandığını duyurdu. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanvekili Nuri Aslan da
Türkiye, ilk İklim Kanunu teklifiyle “net sıfır emisyon” hedefini yasallaştırmayı ve iklim krizine karşı sistematik adımlar atmayı vadediyor. Şehirlerin iklim dirençlerinin artırılması, emisyonların yönetilmesi, yeşil finansman mekanizmaları, su ve gıda güvenliğinin sağlanması gibi birçok başlık, teknik düzeyde oldukça kapsamlı görünüyor. Ancak Türkiye’nin ilk iklim kanunu olacak bu metin, Antroposen çağın (insan çağının) gerektirdiği, insan-doğa ilişkisine
Son günlerde ülkemizde yükselen gözetim iklimi ve bazı yandaş gazetecilerin tehditleri sonrasında protestocular kendilerini GPS takibinden korumaya çalışıyorlar. Kitlesel gözetim çağında, fiziksel olarak bir protestoya katılmak ile dijital varlığınızın bilginiz olmadan kaydedilmesine neden olabilir. Akıllı telefonunuz — korumasız bırakılırsa — gerçek zamanlı bir casus (hareketlerinizi izleyici) görevi görebilir ve konumunuzu yetkililere, telekomünikasyon şirketlerine veya üçüncü
Yunanistan’ın turistik adası Santorini’de son iki haftadır devam eden ve “deprem fırtınası” olarak adlandırılan olağandışı sismik hareketlilik, Türkiye’nin batı kıyıları için de risk oluşturmaya devam ediyor. Atina Üniversitesi Sismoloji Laboratuvarı’nın verilerine göre, 26 Ocak’tan bu yana bölgede 12 binden fazla deprem kaydedildi. En büyüğü 5.3 büyüklüğünde olan bu sarsıntılar, İzmir ve çevre illerde de hissediliyor.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Bolu Cumhuriyet Savcılığı’nın 79 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmasının ardından Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tüm kimlik tespit işlemlerinin tamamlandığını, yangında 78 kişinin öldüğünü duyurdu. Başkanlık tarafından yapılan açıklamaya göre ilk belirlemelerde yangında ölen 57 kişinin naaşı ailesine
Geçtiğimiz yıllarda dünya, Avustralya’daki büyük orman yangınlarının yol açtığı dehşet verici manzaralarla sarsılmıştı. Şimdi ise Los Angeles’taki yangınlar, küresel ısınmanın sadece belirli bölgelerde değil, dünyanın her köşesinde etkisini hissettirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gospers Dağı’nın alevleriyle kül olan Avustralya, küresel ısınmanın doğayı nasıl dönüştürdüğünü anlamamıza katkı sağlarken, Los Angeles yangınları ise aynı hikayenin
Geleceği anlamak, bugünden öteye bakmayı değil; geçmişi ve bugünü derinlemesine analiz ederek, uzun vadeli bir vizyon geliştirmeyi gerektirir. Gelecek, yalnızca hayal edilen değil, inşa edilen bir süreçtir. Bugünkü gençlerin yaşam koşulları ve gelecekteki nesillerin yaşayacağı dünyayı, bugün attığımız adımlar şekillendirecek. Bu bağlamda, geleceğe dair yaptığımız değerlendirmeler, genellikle geçmişle bugünü kıyaslayarak ve bu kıyaslamadan bir yön
14 meslek ögrütünün bir araya gelerek oluşturduğu Medya Dayanışma Grubu, Türkiye’de gazetecilerin hakları için verdikleri tarihi mücadelenin 63. yıldönümü olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde “Gazetecilik Hak ve Özgürlükler Deklarasyonu”nu açıkladı. Medya Dayanışma Grubu, gazetecilerin çalışma koşullarından dijital dönüşüme, basın özgürlüğünden mesleki haklara kadar geniş bir yelpazede gazetecilerin artık 1961 yılında elde ettikleri kazanımların çok









