TÜSİAD’ın 14 Aralık’taki Yüksek İstişare Konseyi öncesinde 13 Aralık akşamı Ankara Marriott Otel’de verdiği davet, son yıllarda görülmeyen yoğunlukta siyasetçi ilgisi çekti. Bunda TÜSİAD Başkanı Orhan Turan’ın bütün siyasi partileri yakın markaja almasının da payı vardı ama asıl değişen siyasi iklimi gösteriyordu. Covid-19 salgını öncesinde yine aynı otelin salonunda, yine bir YİK öncesinde verilen davete
Muhalefetin Altılı Masa kanadı iktidara geldiklerinde Meclis’e sunacakları Anayasa taslağını 28 Kasım’da ilan ediyorlar. Altı muhalefet lideri bu yılın başlarında, 28 Şubat’ta yine Bilkent Oteli Konferans Merkezinde “güçlendirilmiş parlamenter sistem” bildirgesini açıklamışlardı. Ağır işleyen bir süreç de olsa, bir bebeğin anne karnındaki doğum süresi olan dokuz ayda çıktı Anayasa taslağı. Açık konuşalım. Bugünkü siyasi dengeler
CHP bir bakımdan Türkiye’nin en istikrarlı partisi: siyaset dönüşleri değil, siyaset yöntemi bakımından hiç şaşırtmıyor. Yine tam meyve toplayacakken bindiği dalı kesmekle meşgul. Bindiği dal 2019 belediye seçimlerindeki başarı, toplayacağı meyve, müttefikleriyle birlikte 2023 seçimleridir. 2023 seçimleri yaklaştıkça CHP içinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın aleyhine kaynatılan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkanı ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın üçüncü duruşması 11 Kasım’da İstanbul’da görüldü. Savcı İmamoğlu için en üst düzeyde ceza ve siyasi yasak isterken dava, tanıkların dinlenmesi için 14 Aralık’a ertelendi. İmamoğlu hakkındaki dava, Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu’nun haberi ile geçtiğimiz hafta tartışma
Önceki gün MHP’liler AK Parti’nin HDP’ye gidip oy istemesini medyadan duyduklarını söyleyince muhalefet kulisleri şöyle bir dalgalandı. MHP lideri Bahçeli’nin 8 Kasım’da erken seçim tarihi ilan edeceğinden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a rest çekeceğine dek iddialar siyasi kulisi sardı. Oysa Erdoğan ve Bahçeli siyasi kaderlerini iktidar ortaklığında birbirine bağlamıştı. Her ne kadar Bahçeli HDP’yi terör örgütü gibi
Epey çalkantılı geçen birkaç haftadan sonra Altılı Masa 2 Ekim’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde ikinci tur görüşmelere başladı. Toplantıya başlamadan altı partinin hesabından “Biz Kazanacağız” etiketiyle aynı video yayınlandı. Toplantı ardından yapılan açıklamada, tahmin edildiği gibi aday ismi yoktu ama ister “yol haritası”, ister “koalisyon protokolü” deyin “Kazanacağız” iddiasının “Nasıl?” sorusuna yanıt aramaya
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in “Masa noter değil. Biz de adayımızı çıkarabiliriz” sözlerinin muhatabı, kendisi onu dışında tuttuğunu söylese de doğrudan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu. Henüz Altılı Masa’ya getirilmeden Kılıçdaroğlu’nun kendi adaylığını ilan olarak algılanan çıkışlarından rahatsızlığını dile getiriyordu. Akşener’in “Kemal Bey adaylığını söyleyebilir, orada sorun yok. Diğer arkadaşlarımız da söyleyebilir, başka insanların da adı
Hem İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in hem de HDP’nin önceki eş-başkanı Selahattin Demirtaş’ın 13 Eylül beyanlarından 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak rakibin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu söylemek mümkün. Akşener Fox TV’de İlker Karagöz’ün “Aday masadan mı çıkacak?” sorusuna şu yanıtı verdi: • “Evet karar masadan çıkacak. (…) Hâlâ tek adaylığa
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan’a verdiği en ağır siyasi hasar sizce hangisi? Dün vatandaşlara banka ve (eskiden tefeci denilen bazı varlık şirketlerine) borçları nedeniyle kapılarına dayanan avukatların “tehditlerine” aldırmayıp borçlarını ödememe çağrısı mı örneğin? Tam da Kur Korumalı Mevduata geçiş sonrasında AK Parti torpili olmayanların Merkez Bankası faizinin birkaç
Hayır, İngiltere Başbakanı olmak isteyen Dışişleri Bakanı Liz Tuss’un göçmenleri Türkiye’ye gönderme vaadinden söz etmeyeceğim. O zaman İngiliz ırkçıları gibi göçmenleri de insan değil çöp gibi görmüş olurum. Belki İngiliz ırkçı sağcılığının Türkiye algısının sığ ve küstah bir görünümüdür. Malum ülkemiz ne yazık ki İngiltere’nin de Avrupa’nın da bir numaralı çöp atma alanına dönmüş durumda.