Bir çocuğun intiharı, bir kadının katli, bir göçmenin uğradığı saldırı. Türkiye dün ardı ardına bu haberleri okudu. Tıp öğrencisi Enes Kara, ailesinin zoruyla kaldığı Elazığ’daki cemaat yurdunda intihar etti. Kara’nın ardında bıraktığı video ve mektupla Nur Cemaati’ne bağlı yurtta yaşadığı baskıları, doktorluk mesleğinin geleceğine ilişkin kaygılarını, toplumsal ilişkilere dair umutsuzluklarını gördük. Avukat Dilara Yıldız, defalarca
KONDA bulguları: göze çarpan bilgi eksikliği KONDA araştırma şirketi, kadına yönelik şiddeti önlemek için İstanbul Sözleşmesi’ne dair toplumdaki bilgi ve görüşleri ortaya koyduğu bir çalışma yayımladı. Ağustos 2020 Barometresi’nin bulgularına göre, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çıkmasını isteyenlerin oranı sadece yüzde 7. Buna karşı sözleşmede kalınmasını isteyenler de yüzde 36, yüzde 58 ise konuyla ilgili fikri olmadığını
Kadın düşmanlığı daha önce benzeri görülmemiş boyutlara ulaştı. Bugüne kadar bütün seçimlerde kadınlardan daha fazla oy almış olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti içindeki sesi çok çıkan bir azınlığın “Saadet Partisine gideriz, desteğimizi çekeriz” şantajı altında. Bu şantaj ağırlıkla bazı tarikat ve cemaatlerden ve kadınların sadece evinde oturup kocası izin vermedikçe burnunu dışarı çıkarmadan çocuk
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka ve tüm illerin CHP kadın kolları başkanlarına, Türkiye’nin kadına karşı şiddetin önlenmesi için izleme grubu GREVIO’daki temsilcisi, AKP eski milletvekili ve Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Aşkın Asan ve Demokrasi Platformu Başkanı kıdemli avukat Kezban Hatemi’ye karşı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapıldı. Adı geçen kadınlar, kadına karşı şiddet ve