Diyarbakır’da -hâlâ çözülemeyen- Narin Güran cinayetinin gündemden düşürülme gayretleri devam ederken meydana gelen cinayet ve olaylar, Türkiye’nin sistemin yönetimin kadın ce çocukları korumaktan aciz hale geldiğini acı şekilde gösterdi. Son olarak İstanbul, Fatih’te bir genç erkeğin, yaşıtı iki genç kadını vahşi bir şekilde öldürüp intihar etmesi ve Beyoğlu’nda iki erkeğin sokak ortasında bir kadına tecavüz
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesine attığı imzayı geri aldırtanlar, şimdi kadına ve çocuğuna şiddete karşı 6284 sayılı yasayı iptal ettirmeye çalışıyorlar. İstanbul’da İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı şeyhi Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını 29 yaşındaki müridi Kadri İstekli’nin evlilik kisvesi altında sistematik tecavüzüne zorlaması davası hala devam ediyor. Deprem felaketinin unutturduğunu
ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nün değerli öğretim görevlilerinden Helga Tılıç Hocamdan aldığım tek bir ders üzerinden uzman olmadığım alanda teknik bir yazı yazmak niyetinde değilim. Ama şunun altını çizmek isterim ki “Toplumsal hareketler”, Sosyolojinin önemli uzmanlık alanlarından birisi. Genel anlamıyla toplumsal hareketler, “elitlere, otoritelere, başka gruplara ya da kültürel kodlara karşı, ortak hedeflere sahip ve dayanışma içinde
Öncelikle oy şantajıyla Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesindeki imzasını geri çektirmeyi başaran gerici takıma kötü bir haber verelim. Bu takım İstanbul Sözleşmesinden çıkılmasıyla yetinmiyor, aile içi şiddetle mücadele için 6284 sayılı yasanın da kaldırılmasını istiyorlar. Hedeflerinin kadını erkekle hukuken eşit sayan Medeni Kanun olduğu açıktı. Eğer sözünde durursa, Erdoğan 4 Mart’ta 6284’ün
Hürriyet gazetesinin 47 yıldır düzenlediği Pantene sponsorluğundaki Altın Kelebek Ödülleri’nde Yaşam Boyu Onur Ödülü, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde, kariyeri boyunca kadınlara yönelik tehdit, saldırı, hakaret ve yaralama haberleriyle gündeme gelmiş ve bu yüzden defalarca hakim karşısına çıkmış olan İbrahim Tatlıses’e verildi. Kadın dernekleri başta olmak üzere, Tatlıses’in Türkiye pop kültürüne damgasını vurmuş sözlerini
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Danıştay’ın kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çekilmesine onay vermesiyle önemli bir fırsatı daha kaçırdı. Yargı reddetmiş olsaydı, hâlâ bir çıkış şansı olabilirdi. Erdoğan şimdi 1 Temmuz “Eylem Planı” ile İstanbul Sözleşmesinin iptaliyle küsen kadınların kalbini kazanmaya çalışıyor. Hem de adeta nasıra basmak istercesine, İstanbul Sözleşmesinin yürürlüğünü bitirdiği 1 Temmuz tarihinde.Diyeceksiniz ki, Erdoğan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı iktidara getiren kadın gücü, bu gidişle götürecek de yargısına nereden mi varıyorum?Çok neden var ama son gelişmelerden başlayalım. Erdoğan’ın kadına şiddete karşı İstanbul Sözleşmesinden çıkması ardından yeniden şirinlik yapma girişimlerinin artık kadınlar tarafından geri çevrilme aşamasına gelmesinden.22 Haziran Salı gecesi, saat 23.20, yani gecenin geç bir vakti, gece yarısı. Türkiye Kadın Dernekleri
Bu sabah Beşiktaşlılar bayram sabahı coşkusuyla uyandı. Akşam maç var, şampiyon belli olabilir. Çoklu hesaplar son bulabilir ve Sergen Yalçın adının efsanesine teknik direktör olarak da şampiyon olma sıfatını ekleyebilir. Beşiktaş, çarşamba akşamı da şampiyon oldu ve teknik direktör Bahar Özgüvenç de adının önüne çok önemsediği bir sıfat ekledi: Türkiye’de bir kadın futbol takımının başında
ABD Dışişleri Bakanlığı Cesaret Ödülü’nü kazanan Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, “Tam eşitliğe kadar erkeklerin yanımızda olmasına ihtiyacımız var, eşitlik sağlandıktan sonra rakip olacağız’ diyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, çekirdekten yetişme bir aktivist. Dokuz yaşından beri kadın hakları mücadelesinin içinde. Anne-babasının kamu hizmeti nedeniyle Anadolu’nun farklı şehirlerinde geçtiği çocukluğu. Gittiği
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı reformu kapsamında hazırlanan ve ifade özgürlüğünden tutuklama süreçlerine pek çok alana yayılan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladı. Dokuz amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren planın ağırlıklı olarak mevzuata yönelik değişiklik vaatlerine odaklandığı gözlenirken, iki yıllık plan kapsamında uygulamada ne gibi iyileştirmeler geleceği merak konusu. Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki
- 1
- 2